ESİN TURHAN/ Satış onaylandı rahatladınız mı?

Olmaz mıydı?

Termik Santraller ve bağlı kömür ocaklarının satışı iptal ettirilemez miydi?

Bunca insan bir hayal peşinde miydi?

Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül'ün korkuları da işçinin tepkisinden ve etkisinden değil miydi?

Biz bunları yazıp söylerken kendimizi mi kandırdık?

Dün Tayyip Erdoğan'a kardeşi kadar yakın olan sözde sendikacılar, bu satış sırasında göstermelik bir iki kelam ederek sınıf sendikacısı mı oldu?

Satılan kimin malı?

Susan, susturmaya çalışan kim?

Şimdi kime hesap sorulacak?

AKP işini yapıyor, işini yapmayan kim?

İşçi Tomaların, biber gazlarının karşısında bu santrallere gövdesini siper ederken, umudu bir iki yandaşın ağzından çıkan sahte sözlere bağlayan herkes bir daha kavganın ne olduğunu düşünmeli. Sorular çok, ama önemli olan çıkıp bunların muhataplarının cesurca yanıt verebilmesi.

Biz hata yaptık demek erdemdir...

Hatanın neresinden dönülse kardır...

Çünkü kavga ölmeden bitmez!

YATAĞAN DİRENMEK DEMEK!

Yatağan'dan vazgeçmek teslim olmak demek...

Teslim olacağını kabullenerek bir kavgaya başlanmaz. Enerji ve maden işçileri hiçbir zaman yenilgiden, teslimiyetten söz etmedi. Bundan sonra da etmemeli, kazanılacak bir ülke var ve daha çok yolumuz var. Bu mücadelenin kahramanları işçiler ve herşeye rağmen kavganın önünde olan iki komutan Süleyman Girgin ve Fatih Erçelik sınıf mücadelesinde yerlerini aldılar. Hepimiz onlardan çok şey öğrendik.

ÖZ GIDA-İŞ NE YAPAR?

Nestle'de toplu iş sözleşmesinin imzalanması arifesinde 28 öncü işçi işten atılıyor. Nestle işvereniyle masaya oturan da Öz Gıda-İş Sendikası. O sözleşme 28 işçi işten atıldıktan sonra nasıl bir anlayışla imzalanabiliyor anlamak mümkün değil. Sendikalar sadece ücret artışı sağlamak için mi var? Kaldı ki Nestle işçileri Öz Gıda-İş'in ücret konusunda hep işverenin taleplerini kabul ettiğini söylüyor. O yüzden bu yıl sendikanın belirlediği komisyonu kabul etmeyerek kendileri bir komisyon oluşturuyor ve isteklerini belirliyorlar. Sendikanın bu talepleri işverene sunmasını istiyor ve ısrarcı oluyorlar.

SONRA NE Mİ OLUYOR?

87 işçinin adının yazdığı bir listenin sendika tarafından hazırlandığı ve işten atılan 28 işçinin bu listede başı çektiği söyleniyor. İşçiler Temmuz ayının başından beri direnişte. Öz Gıda-İş ise ortalarda yok. Ne bir açıklama, ne işverenle işçilerin işe geri dönüşü ile ilgili görüşme. İnternet sitelerinde bu işçilerden söz de edilmiyor. Ama sözleşmeye ilişkin bir yazı var. O yazıda işçilerin maaşı neydi, alınan artış ne kadar, bu artışla maaşlar ne oldu o da belirtilmiyor. Bakın ne yazıyor:

"İşveren ve Sendikamız yetkililerinin iyi niyetli girişimleri sonucunda, hem çalışanlarımızın hem de işletmemizin hak ve menfaatleri konusunda iyi bir anlaşmaya imza atılmış, bağıtladığımız yeni dönem toplu iş sözleşmesi, ekonomik ve sosyal açıdan kazanımlarıyla, çalışma yaşamı ile endüstriyel ilişkileri açısından ve üyelerimizi memnun edecek başarılı ve örnek nitelikli bir sözleşme olmuştur."

Öz Gıda-İş Sendikası yönetimi umuyorum ki bu soruların yanıtını verir. Gıda sektörünün en büyük sendikası olduğunu iddia eden bir kurum gibi davaranarak işten atılan işçiler için yaptığı ve bizim bilmediğimiz girişimlerini açıklayarak bizi de bilgilendirir.