22 Aralık 2024 Pazar
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Eski ABD Deniz Kuvvetleri İstihbarat Subayı: Nazileri biz eğittik!

Scott Ritter, ‘Amerikalı, İngiliz, Kanadalı birlikler Ukrayna’da Azak Taburu’nu eğittiler. Nazileri biz eğittik!’ dedi

Eski ABD Deniz Kuvvetleri İstihbarat Subayı: Nazileri biz eğittik!
A+ A-
DIŞ HABERLER SERVİSİ

ABD’nin ilk Irak işgali sırasında görev yapmış olan Eski Deniz Piyadesi İstihbarat Subayı ve askeri uzman Scott Ritter, İngiltere’de iki dönem milletvekilliği yapmış olan George Galloway’in 11 Mart tarihli canlı yayın programına katıldı. İngiltere’de RT ve Sputnik adına programlar yapan Galloway’in Mother of All Talk Shows (MOAT) yayınında konuşan Ritter, Ukrayna’daki neonazilerin Batılı subaylar tarafından eğitilmesinden Suriye’den Ukrayna’ya getirilen cihatçılara kadar çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.

‘NEONAZİLER MAİDAN DARBESİYLE UKRAYNA SİYASETİNİ ESİR ALDI’

2014’te Maidan Olaylarının Rusya dostu Yanukoviç hükümetine karşı barışçı protesto olarak başladığını belirten Ritter, “ABD ve AB, içlerinde Stepan Bandera’yı yücelten neonazilerin de olduğu şiddet yanlısı milliyetçi grupları kalabalığın içinde öne sürdüler.” dedi. Bu grupların şiddet yoluyla Maidan’ı ele geçirdiğini ve meşru hükümeti devirdiğini belirten ABD’li askeri uzman, neonazilerin toplumda küçük bir azınlığı temsil etmesine rağmen kendilerini Ukrayna siyasetine nasıl dayattıklarını şu sözlerle anlattı:

“Dönemin Cumhurbaşkanı Poroşenko, 2014-15’te Minsk Anlaşmaları’nda Donetsk ve Luganks’a özel statü vermeyi kabul etmişti. Hem de Almanya ve Fransa’yla birlikte. Tek yapması gereken buydu. Kiev’e döndüğünde ise neonaziler etrafını sarıp ‘Eğer bunu uygulamaya kalkarsan seni öldürürüz!’ dediler. Aynısını Zelenskiy’e de söylediler: ‘Eğer bunu imzalarsan, seni boynundan asıp ölene kadar sallandırırız.’ Sahip oldukları kontrol işte bu. Bunların dağıtılması, tutuklanması, vurulması gerekirken Ukrayna Ordusu onları içlerine kattı. Neonazi yetkililerine de askeri rütbeler verdi. Şu anda neonaziler ordunun her yerindeler.”

‘ONLARI BİZ EĞİTTİK’

Ukrayna siyaseti avucunun içine alan neonazi gruplarının ABD ve İngiltere tarafından desteklendiğini vurgulayan Ritter, Azak Taburu’nun NATO bayrağıyla verdiği poza işaret etti. Bu grupların Batılı subaylar tarafından eğitildiğini ise işte şu cümlelerle anlattı:

“En utanç verici olan şey ise İngiliz, Amerikalı, Kanadalı birliklerin NATO taktikleri ve askeri ekipmanlarıyla Ukrayna’ya gidip Azak Taburu’nu eğitmiş olmasıdır. Onlar Ukrayna ordusunda eğitilen ilk neonazi birimiydi. Nazileri biz eğittik! Kelimenin tam anlamıyla.”

‘BU CİHATÇILAR STİNGER’LARI AVRUPA’YA ÇEVİRİNCE NE OLACAK?’

Ukrayna’nın savaşa dair hiçbir şey bilmeyen sivillere 25 bin silah dağıtmasının bu insanları ölüme göndermekten başka bir şey olmadığını söyleyen Ritter, Zelenskiy’in hapisteki suçluları savaşsınlar diye sokağa salmasının ardından imzaladığı bir kararnameyle Avrupa’nın dört bir yanından deneyim kazanmak isteyen paralı askerleri ülkeye getirdiğini kaydetti. Ritter, Zelenskiy hükümetinin şimdi de Suriye’den cihatçıları getirmeye başladığını iddia etti. Bunların eline Batı’nın askeri yardım adı altında dağıttığı yüksek teknolojili füzelerin geçeceği uyarısını yapan Ritter, Avrupa’yı bekleyen tehlikeyi şu sözlerle özetledi:

“Bunlar şimdi serbestçe elden ele dolaşan Javelin ve Stinger füzeleriyle donatılıyor. Şimdi düşünün, ya bu kana susamış cihatçılar bu silahları alıp Avrupa’ya doğrultursa ne olur? Avrupa, bu silahları kontrolsüz bir şekilde Ukrayna’ya verdi. Bunları ele geçiren cihatçılar ya da neonazilerin savaşmaktan başka çareleri yok. Çünkü savaş tutsağı olamazlar, anında öldürülecekler. Yenileceklerini anlayınca da kaçacaklar. Ve onları satan Batı’dan intikam almak isteyecekler. Bu kelimenin tam anlamıyla Batı’nın aldığı gelmiş geçmiş en kötü kararlardan biri. Gelecek yıllarda bunun yol açtığı tehlikeler çok daha iyi görülecek.”

RUSYA’NIN ‘SURİYE TAKTİĞİ’

Ritter ayrıca Rusya’nın Ukrayna harekâtında uyguladığı taktiğe dair askeri bilgiler de verdi. Kendisi de dahil çoğu askeri uzmanın, Rusya’nın yoğun hava saldırılarıyla şehirleri dümdüz edip düşman pozisyonlarını ağır tanklarla ele geçireceğini beklediğini söyleyen Ritter, “ancak Rusya, gerekli ateş gücüne fazlasıyla sahip olmasına rağmen bunu yapmadı.” dedi. Sahadaki kaynaklarının Rus birliklerinin sivil vatandaşlara nazik davrandığını ve onları zarar görmeden tahliye etmeye çalıştığını aktaran askeri uzman, Rusya’nın karşı saldırı geldiğinde meskûn mahalde çatışmaya girmeyip geri çekildiğini “şaşkınlıkla öğrendiğini” ifade etti.

Rus Generallerin basın açıklamalarında kullandığı “Suriye taktiği uyguluyoruz.” açıklamasını ABD’li yorumcuların bilerek çarpıttığını vurgulayan Ritter, bunun sivilleri koruyan bir taktik olduğunu söyledi. Ritter, “Halep dümdüz edildi diyorlar ancak bu doğru değil. Rusların yaptığı şuydu: Suriye ordusuyla birlikte cihatçıların toplanıp oradaki nüfusu terörize ettiği şehir bölgelerini sarıp güvencesi sunarak sivil nüfusun tahliyesini sağlamaktı. Bu sivilleri ve sivil bölgeleri koruyan yumuşak bir yaklaşımdı.” dedi.

AZAK TABURU UKRAYNALI VALİ YARDIMCISINI ÖLDÜRDÜ

Rusya’nın bu yaklaşımının kendi ordusunda daha çok kayba yol açtığını belirten Ritter, bunun üzerine Azak Taburu gibi neonazi unsurların sabotaj girişimiyle de uğraştıklarını belirtti. Rus birliklerin Harkov’a da bu şekilde müzakere amacıyla şehre zarar vermeden girdiğini söyleyen Ritter, şehrin vali yardımcısının Azak Taburu tarafından “Rusya’yla işbirliği yaptığı” gerekçesiyle öldürüldüğünü aktardı. Harkov’da bombalanan yerleşim alanlarının, Azak Taburu’nun silah ve mühimmat yığdığı karargahlar ve tahkimat bölgeleri olduğuna işaret etti.

‘ZELENSKİ MI6 VE CIA’NIN ELİNDE KUKLA’

Eski Amerikan istihbarat subayı Scott Riter, Zelenskiy’in bağımsız hareket etmediğini şu sözlerle anlattı: “Açık konuşalım. Zelenskiy, CIA-MI6 ortak yapısı tarafından yönetiliyor. MI6 ve CIA, Irak’ta yaptıklarını şimdi Ukrayna’da yapıyorlar. Yılan Adası’ndaki 13 cesur savaşçının nereden geldiğini sanıyorsunuz? Onlar yolladı. Kiev hayaleti nereden geldi sanıyorsunuz? Zelenskiy’in ‘bana kaçış yolu değil, mühimmat hattı lazım’ sözü örneğin. Kimse doğrudan ondan alıntılamadı bunu, ismi verilmeyen bir ABD istihbarat yetkilisinden aldılar. Sonra İngiliz Parlamentosu’nda yaptığı o gülünç konuşma. Kilisi’den 5. Henry’den bahsettiği. Onu Zelenskiy’in yazdığını mı zannediyorsunuz? Hayır. CIA-MI6 ekibi yazdığı çok belli.”

Kiev ABD Ukrayna neo-nazi azov taburu