ESKİ ALMANYA BAŞBAKANI SCHRÖDER: Türkiye önemli bir rol oynuyor
Eski Almanya Başbakanı Gerhard Schröder tahıl sevkiyatı ve Avrupa’daki enerji krizi konusunda önemli açıklamalarda bulundu.
Schröder, dünyada tahıl sevkiyatında yaşanan sıkıntıyla ilgili, "Bu konuda Cumhurbaşkanı Erdoğan elinden geleni yapıyor ve uluslararası çapta bu yaptıkları karşılık buluyor. Erdoğan, bu noktada çok önemli bir rol oynadı ve uluslararası alanda takdir topladı. Türkiye, Avrupa'ya gaz tedarikinin sağlanmasında da önemli bir rol oynuyor" dedi
Eski Almanya Başbakanı Gerhard Schröder, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının öncülüğünde Antalya'da düzenlenen 12. Türkiye Enerji Zirvesi’nin konuğu oldu. 21-22 Kasım tarihlerindeki Zirvenin “Enerji ve Jeopolitik Özel” oturumda konuşan Gerhard Schröder Avrupa’daki enerji sorunu ve Türkiye’nin bu bağlamdaki konumu hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Aynı zamanda Rus gazını Avrupa'ya taşıyacak 'Kuzey Akım 2 Doğal Gaz Boru Hattı' projesinin yürütücü firması 'Nord Stream 2 AG'nin Hissedar Komitesi Başkanı olan Gerhard Schröder, Türkiye’nin Ukrayna’daki savaş süresince yürüttüğü diplomasinin, uluslararası alanda güven ve takdir topladığını vurguladı. Schröder, gıda sorununun çözümünde ve müzakereleri başlatılıp savaşı sonlandırılmasında Türkiye’nin önayak olduğunu kaydetti.
‘AVRUPA ENERJİ KRİZİNDE’
Eski Almanya Başbakanı konuşmasında, Avrupa’nın yaşadığı enerji sorunlarını ele aldı. "Avrupa olarak refah konusunda yaşanacak sıkıntılara, bunun sonuçlarına özellikle de yüksek enerji fiyatlarının ve enflasyonun sonuçlarına kendimizi hazırlamamız şart” değerlendirmesinde bulunan Schröder şunları ifade etti: “Bu yaz gazın spot piyasalardaki fiyatı megavat başına 200 avroyu geçti. Toptan pazarına baktığınız zaman, krizden önce çok uzun bir süre 20-30 avro arasında seyreden fiyatlarda çok ciddi artışlar oldu.
Almanya ve Avrupa'da birçok firma, bu muazzam fiyat artışlarıyla karşı karşıya kalmış durumda. Ayrıca evlerde kullanılan enerjide de kilovatsaat başına 5-6 centten 20 centlere kadar çıkmış bir rakam söz konusu.”
‘AĞIR SONUÇLARI OLACAK’
"Bunun elbette çok acı sonuçları olacak. İşsizlik artışa geçecek. Enerji fiyatlarını makul seviyede kalması için enerji güvenliği sağlanması şart. Gaz konusunda ani fiyatlandırma değişikliklerine dikkat edilmeli. Almanya ekonomisine baktığımızda, ucuz gaz satın alma gücüne sahip olmadığını görüyoruz. Bu nedenle ulusal çapta bazı tedbirlerin alınması şart.”
GAZ ŞİRKETLERİNİN ‘İNANILMAZ KÂRLARI’
“Bu konuda en önemli şeylerden birisi de gaz şirketlerinin inanılmaz kar ettiğini söyleyebiliriz. Bence bu mutlaka üzerinde düşünülmesi gereken ilk konu. Bütün bu tedarik zincirinin düzenlenmesi gerekiyor yoksa kendimizi çok ciddi gaz sıkıntısının içinde bulabiliriz.”
AVRUPA GAZ TEDARİKİNDE TÜRKİYE’NİN KONUMU
"Türkiye hiç şüphe yok ki Avrupa gaz tedarikinin çeşitlendirilmesi noktasında vazgeçilmez bir rol oynamakta. Doğalgazın Avrupa'ya Azerbaycan üzerinden getirilmesi noktasında da çok büyük bir ölçekte Trans Adriyatik Boru Hattı üzerinden getirilmesi noktasında da 2020'den beri bir çalışma var.
Dolayısıyla da bu anlamda gerekli olan boru hattı kapasitesinin arttırılması Türkiye'nin de bir enerji merkezi olarak rolünü güçlendirme noktasında çok önemli olacaktır. Çünkü uzmanlara göre özellikle de güney gaz koridorunun kapasitesine baktığınız zaman yaklaşık 31 metreküp BCM'e (milyar metreküp) kadar uzun vadede çıkarılabileceği noktasında bir mutabakat var ama bu yatırım elbette ki bütün ilgili ülkelerin isteği ve çabaları ile gerçekleşecek ki buna Romanya da dahil.”
Schröder gaz tedarikinin muhtemel yollarını ise şöyle sıraladı: “Muhtemel iki çözüm var: Birincisi; Rusya’ya ait olmayan boru hatlarından gazın gelmesi, ikincisi gazın LNG (sıvılaştırılmış doğal gaz) olarak taşınması.”
SAVAŞIN SONLANDIRILMASINDA TÜRKİYE’NİN ROLÜ
Gerhard Schröder konuşmasında Ukrayna’daki savaşın sonlanması gerektiği görüşünü bir kez daha ifade etti. Schröder’in bu konuda Alman hükümetinin çizgisine karşı olduğu biliniyor. Schröder “Bu savaşı bir şekilde bitirmemiz şart. Bunun politik boyutu var” dedi. Schröder Türkiye’nin konumu içinse “Gıda sorunu ile ilgili yapılan çalışmanın savaşı sonlandırma noktasında çok iyi bir örnek olacağını düşünüyorum. Ümit ediyorum ki Türkiye Cumhuriyeti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu anlamda çok önemli bir rol oynayacaktır” şeklinde konuştu.
TAHIL TİCARETİNDE TÜRKİYE’YE ÖVGÜ
Schröder, enerji sorununun yanı sıra tahıl ihracatında yaşanan sorunlara ilişkin de konuştu.Sorunun ciddi bir tehlike arz ettiğini söyleyen Shröder Türkiye’nin aldığı tavrı kutladı. Eski Almanya Başbakanı şu ifadeleri kullandı: “Bu çabalar da uluslararası arenada takdir edilmekte. Özellikle Türkiye Cumhuriyeti ve Cumhurbaşkanı, bu anlamda çok büyük bir rol oynadı. Her iki tarafın da güvenini kazandı. Uluslararası diplomasinin güvenini ve takdirini kazandı.”
Schröder hedef tahtasında
1998-2005 dönemi Almanya Başbakanı Gerhard Schröder özellikle Rusya’nın askeri harekâtından beri ülkesinde hedef tahtasında. “Rusya lobicisi” ve “Putin dostu” olarak da itham edilen Schröder’e baskılar Sosyal Demokrat Parti’den ihracının istenmesine kadar vardı fakat ihraç talebi ilgili kurulca reddedildi.
Ukrayna’daki savaşa çözüm bulmak için Vladimir Putin ile görüşmeler yapılması gerektiğini savunan Schröder temmuz ayı sonunda Moskova’da Rusya Devlet Başkanı ile buluşmuş ve Kremlin’in "müzakere edilmiş çözüm" istediği açıklamasında bulunmuştu.
Kuzey Akım 2 projesinin mimarlarından olan Schröder geçen sene “Kuzey Akım 2’nin yeni nesil enerji sağlamayı hedeflediğini ve boru hattı nedeniyle Rusya’ya yönelik saldırıların Almanya'daki çoğu insanın görüşüyle örtüşmediğini” söylemişti. Aralık 2019’da Scholz, ABD’nin Rusya’nın Kuzey Akım 2 boru hattına yaptırım uygulanması için çıkardığı yasayı açıkça eleştirmiş ve “bu tip yaptırımların Almanya ve Avrupa’nın iç işlerine müdahale anlamına geldiğini ve egemenliğe aykırı olduğunu” ifade etmişti.
Irak işgaline karşı çıktılar
Fransa eski Cumhurbaşkanı Jacques Chirac ve Almanya Başbakanı Schröder, başbakanlık döneminde ABD saldırganlığına tavır almış ve Avrupa’da Rusya’yla iyi ilişkiler geliştirmenin başını çekmişti. İki lider de ABD’nin 2003’te Irak işgaline karşı çıkmıştı.
‘De Gaulle Geleneği’ - ALİ RIZA TAŞDELEN
Eski cumhurbaşkanlarından Jacques Chirac, ‘de Gaulle’ geleneğinin son temsilcisiydi. Chirac 2003’te ABD’nin Irak işgaline karşı çıktı. Rusya ve Almanya ile birlikte hareket etti. Fransa, ABD-İngiltere ittifakına karşı Almanya ve Rusya ittifakını savunuyordu. O zaman bir Paris-Berlin-Moskova ekseni oluşmuştu. Bu ittifakın aktörleri Chirac, Schröder ve Putin’di. Partisi içinde Atlantikçi kanadın temsilcisi olarak hızla yükselen veya yükseltilen Nicolas Sarkozy 2007’de cumhurbaşkanlığına seçildikten sonra Charles de Gaulle geleneğinden koparak Fransa’yı ABD’nin peşine taktı. Bugün Cumhuriyetçiler partisi olarak bilinen partide önemli ölçüde ‘de Gaulle’ geleneğini sürdüren bir kesim var.
