21 Kasım 2024 Perşembe
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

‘Soykırım’ açıklaması yapmıştı: Soruşturmada ihlal yok

Eski Diyarbakır Barosu Başkanı Cihan Aydın, baronun sözde Ermeni soykırımına ilişkin yaptığı açıklamalar nedeniyle soruşturmalar açılması üzerine Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Yüksek Mahkeme, yapılan başvuruların açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verdi

Eski Diyarbakır Barosu Başkanı Cihan Aydın neden anayasa mahkemesine başvurdu...anayasa mahkemesi başvuru sonucu ne cavep verdi...
A+ A-
AYDINLIK / ANKARA

Diyarbakır Barosu Başkanlığı 24 Nisan 2019 tarihinde hem baronun internet sayfasında hem de sosyal medya hesabında bir basın açıklaması yayımladı. Basın açıklamasında, "Diyarbakır Barosu Başkanlığı; 1915 yılında Anadolu'nun çeşitli yerlerinde yaşayan Ermeni halkının yaşadığı büyük felaketin farkında olduğunu, acılarını paylaştığını ve bu acıyı yüreğinin derinliklerinde hissettiğini bir kez daha kamuoyu ile paylaşmaktadır." denildi. Anılan paylaşım hakkında suç duyurusunda bulunulması üzerine Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı ön inceleme işlemlerine başladı. Konuyla ilgili olarak 15 Nisan 2020 tarihinde Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü tarafından soruşturma izni verildi.

BARONUN SONRAKİ AÇIKLAMALARI

Başsavcılık 2 Haziran 2020 tarihinde dönemin Diyarbakır Barosu Başkanı Cihan Aydın'ı yazılı ya da sözlü savunmasını yapmak üzere davet edip aksi takdirde savunma hakkından vazgeçilmiş olacağını hatırlattı. Anayasa Mahkemesinin yayınladığı karara göre bireysel başvuru dosyasında Aydın'ın yazılı ya da sözlü savunmasına rastlanılmadı. Hem baronun internet sayfasında hem de sosyal medya hesabında 24 Nisan 2020 tarihinde, "1915 yılında; zorla yerinden edilen, tehcire uğrayan, büyük felaketler yaşayan, soykırım mağdurlarını saygıyla anıyoruz" başlıklı; 26 Nisan 2020 tarihinde ise "Diyanet İşleri Başkanı'nın Nefret Söylemi Hakkında Basın Açıklamamız" başlıklı basın açıklamaları paylaşıldı. Anılan paylaşımlar hakkında suç duyurularında bulunulması üzerine Başsavcılık her iki paylaşım için de 1136 sayılı Kanun'a uygun şekilde soruşturmaya kaydetmeden ön inceleme işlemlerine başladı. Başsavcılık, anılan işlemleri Aydın'ın savunmasına başvurmadan yürüttü.

AÇIKÇA DAYANAKTAN YOKSUN BULUNDU

Cihan Aydın da hakkında sistematik olarak ceza soruşturması açılmasının ifade özgürlüğünü ihlal ettiğini iddia ederek Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Aydın'ın başvurusunu Anayasa Mahkemesi İkinci Bölümü karara bağladı. Yüksek Mahkeme, başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verdi.

GEREKÇEDEN

Anayasa Mahkemesi kararının gerekçesinde şu ifadelere yer verildi:

"Başvurucu hakkında tutuklama işlemi yapılmamış, hakkında kamu davası açılmamış, 'şüpheli' sıfatı dahi almamıştır. Somut olayda aynı basın açıklaması ile ilgili olarak birden fazla ön inceleme bulunmamakta, üç ayrı basın açıklaması için gelen üç farklı şikayetin incelendiği görülmektedir. Bu bakımdan başvurucu hakkında tamamen asılsız ya da uydurma iddialara dayanılıp keyfi olarak işlemlerin başlatıldığı söylenemez. Ayrıca başvurucunun toplumda damgalandığı, aşağılandığı, hedef olarak gösterildiği, baskı altında kalarak görevini yapmakta zorlandığı veya davranışlarını sınırladığına dair bir iddiası bulunmadığı gibi baro olarak tekrar aynı konuda basın açıklaması yapılamadığına dair bir durum da söz konusu değildir. Anılan şikayetler üzerinde başlatılan soruşturmaların makul sürelerde yürütüldüğü de nazara alındığında gereksiz soruşturma işlemleri ve tedbirlerle başvurucunun yaşamı üzerinde olağanın ötesinde bir etkiye neden olunduğu, başvurucunun baro başkanı olarak kendisini sınırlamak zorunda kaldığı, davranışları üzerinde caydırıcı etkiye neden olunduğu kanaatine varılmamıştır."

Diyarbakır Adalet Bakanlığı Ermeni soykırımı yalanı Anayasa Mahkemesi