‘Türk-Yunan gerginliği Amerika için kazançlı’
Eski İngiliz diplomat Prof. Dr. William Mallinson, Türk-Yunan gerginliğinin Amerika için kazançlı olduğunu belirterek, 'Amerika'nın kâbusu, Ege anlaşmazlığının çözülmesidir.' diye konuştu.
Eski İngiliz diplomat Prof. Dr. William Mallinson, Yunan gazete Pentapostagma'da Evangelos D. Kokkinos'un sorularını yanıtladı. Uzun yıllardır Yunanistan ve Kıbrıs üzerine çalışan Prof. Dr. Mallinson, Doğu Akdeniz'deki güç dengesinden küresel düzlemdeki jeopolitik kırılmalara kadar önemli değerlendirmelerde bulundu.
Söyleşinin başında, “Türk-Yunan gerginliği Amerika için kazançlı bir durum.” diyen Mallison, “Amerika'nın kâbusu, Ege anlaşmazlığının çözülmesiyle birlikte iyi Yunan-Türk ilişkilerinin ortaya çıkmasıdır.” değerlendirmesinde bulundu. İngiliz Profesör, “ABD'nin Doğu Akdeniz'deki gücü azaldıkça, Rusya'nın Türk-Yunan ilişkilerinde daha baskın bir rol oynaması muhtemeldir.” ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin Libya ile imzaladığı Münhasır Ekonomik Bölge Anlaşması'na ilişkin olarak “Akıllı Türk diplomasisi, Libya'daki meseleyi karmaşık hale getirdi.” diyen Mallison, “Türkiye sahada gücünü gösterdi ve NATO'nun Libya'ya yönelik hukuken tartışmalı saldırısını akıllıca kullandı.” dedi.
Batı'nın Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki pozisyonuna karşı tutumunun nasıl olması gerektiğini de yorumlayan İngiliz Profesör, “Nihayetinde Türkiye'nin, Batı'nın stratejik çıkarları açısından Yunanistan'dan daha önemli görülmesi gerektiğini kabul etmeliyiz. Eğer risk alınacaksa, Batı'nın Türkiye'den ziyade Yunanistan'la ilişkilerinin daha da kötüleşmesinden yana risk alınmalıdır. Bu sözler 1975 yılında, Türkiye'nin Kıbrıs müdahalesinin ardından Kissinger tarafından yazılmış olsa da, bugün hala geçerliliğini korumaktadır.” görüşünü savundu.
Prof. Dr. William Mallinson'un diğer sorulara verdiği yanıtlar ise özetle şöyle oldu:
'EASTMED İPTAL EDİLECEK'
l Avrupa'daki enerji krizinin ardından East-Med boru hattının yeniden ön plana çıkmasını öngörüyor musunuz? Bunun bölgedeki ekonomik ve jeopolitik etkisini nasıl tanımlarsınız?
Ocak 2022'de ABD, projenin ekonomik olarak uygulanabilir ya da çevre dostu olmadığı gerekçesiyle desteğini çektiğini açıkladı. Bu da projenin muhtemelen iptal edileceği ve yerine Mısır ile Yunanistan arasında bir enerji bağlantısı kurulacağı anlamına geliyor. Türkiye, Doğu Akdeniz'den Avrupa'ya gaz taşımak için seçilen boru hattı güzergahının uzun Türk kıyı şeridini bypass ettiğini iddia ederek EastMed projesine şiddetle karşı çıkmıştır. Türkiye'nin iddiaları ne olursa olsun, ABD'nin Türkiye'ye Yunanistan'dan daha fazla ihtiyacı var ve ABD'nin boru hattından desteğini çekmesi, Yunanistan'ı kızdırsa da Türkiye'yi memnun etti.
MODASI GEÇMİŞ POLİTİKA ÖLÜMCÜL DORUĞA GİDİYOR
l Çok tartışılan bir 'çok kutupluluk' konusu var. 'Çok kutupluluk' nedir ve böyle bir dünyada Avrupa'nın ve özellikle Yunanistan'ın yeri ne olmalıdır?
ABD her ne kadar bu durumu engellemek için mümkün olduğunca çok savaş yaratmaya çalışsa da, çok kutupluluk halihazırda ortaya çıkmaktadır. Dolar, özellikle petrol ticaretinde dünyanın rezerv para birimi olarak zaten düşüşte. Suudi Arabistan ve Çin'in yuan kullanması bunun sadece bir örneği. Hindistan, dolar dışı para birimleriyle ticaret yaparken BRICS üyeleri Brezilya ve Güney Afrika mümkün olduğunca dolardan kaçınıyor. ABD, Suriye'nin bazı bölgelerindeki yasa dışı işgalinden yavaş yavaş geri adım atıyor ve Çin, Tayvan konusunda gücünü gösteriyor. Asıl mücadele ise Avrupa'nın egemenliği için. Burada savaş alanı Ukrayna. İngiltere ve ABD her zaman Almanya ve Avrupa'yı Rusya'dan uzak tutmaya çalıştı ve bu modası geçmiş jeopolitik ve emperyalist politika, artık ölümcül bir doruğa ulaşıyor.
ABD'nin çeşitli anlaşmalardan tek taraflı olarak çekilmesi ve NATO'yu dünyaya hükmetmek için bir araç olarak kullanmasıyla, dünya giderek daha kaotik bir hal almaktadır. Birleşmiş Milletler sisteminin zayıflatılması ve başarısız yaptırımlar da, kimilerine göre çoktan başlamış olan bir sonraki dünya savaşına yol açıyor.
Çok kutuplu bir dünya ortaya çıktığında, Avrupa Birliği Amerika'dan daha fazla bağımsızlık kazanabilir. Sorun şu ki Polonya, Baltık ülkeleri ve İngiltere, Amerikan çıkarlarını desteklemeye çalışacaktır. Ancak Rusya, Çin ve muhtemelen Hindistan AB'yi kendine çekecektir. Yunanistan'a gelince... Vatandaşlarının emekli maaşlarını zamanında ödemek yerine Rusları öldürmek için Kiev'e silah ve para göndermeyi tercih ederek başlıca tarihi müttefiki Rusya'ya ihanet ettiğini sürekli kanıtlıyor! Yunanistan'ın dış politikası yoktur. Bu konuda Türkiye'den ders alamaması üzücüdür.
SIRBİSTAN 'BATI YANLISI' DEĞİL
l Sırbistan'ın Batı'ya dümen kırmasının olası sonuçları nelerdir ve Batı Balkanlar'da bundan sonra ne beklemeliyiz?
Batı medyası ne iddia ederse etsin, Sırbistan “Batı yanlısı” değil. Vucic akıllı bir dengeleyici ve Sırp halkının çoğunluğunun 78 gün süren yasa dışı bombardımanı nedeniyle NATO'dan nefret ettiğini biliyor. Sırbistan'ın Rusya ile ilişkileri AB'den daha güçlü. Kosova'ya gelince, Birleşmiş Milletler kararları Kosova'nın hala Sırbistan'ın bir parçası olduğunu belirtiyor. Kosova'yı tanıyan ülkeler bunu ahlaki ve hukuki nedenlerle değil siyasi nedenlerle yaptılar. Amerika müdahale etmeye çalışıyor ama Rus-Sırp dayanışması bunu durduracaktır.