Esnaftan yılsonu talebi
Esnafın borçlarının yıl sonuna kadar ertelenmesini isteyen TESK Başkanı, salgın yüzünden esnafın borç ödemesinin mümkün olmadığını bildirdi. Kahvehaneciden kuaförüne görüştüğümüz esnaf da taleplerini Aydınlık'a anlattı.
Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, esnaf ve sanatkarların ertelenen borçlarının yıl sonuna kadar ertelenmesi gerektiğini söyledi. TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, pandeminin ilk günlerinde ertelenen esnafın ve sanatkarların kredi, SGK ve Bağ-Kur, … borçlarının ödeme zamanı geldiğini bildirdi. Pandeminin yeniden artması sebebiyle zor bir süreçten geçen esnaf ve sanatkarların ertelenen borçlarını ödemesinin mümkün olmadığını kaydederek, ertelenen borçların yıl sonuna kadar yeniden ertelenmesini istedi.
KAZANÇ YOK
Pandemi sürecinin, esnafın satışlarının azalmasına, maliyetlerinin ve dolayısıyla da borçlarının artmasına neden olduğunun vurgulayan Palandöken yaptığı açıklamada, “Pandemi süreci dünyayı ve ülkemizi etkilediği gibi esnafımızı da derinden etkilemeye devam ediyor. Kapalı olduğu süreçte kazancı hiç olmayan esnafımız, kontrollü şekilde açıldıktan sonra da eski kazancına ulaşamadı. Hal böyle iken kira, faturalar, vergiler, prim ödemeleri, kredi ödemeleri arttı ve bu borçların ödenmesi imkansız bir hale dönüştü” dedi. Koronavirüs vakalarının yeniden artışa geçtiğini, henüz yeni yeni açılan işlerin yeniden durduğunu ifade eden Palandöken,“Esnafın hali ortada. Bu koşullarda bırakın borç ödemeyi geçimini sürdürmesi bile zor. Ertelenen borçların ödeme zamanı geldi ama elde avuçta bir şey yok. Bu noktada acil yapılması gereken mevcut borçların yıl sonuna kadar yeniden ertelenmesidir. Esnaf bu borç baskısı altında işini sürdüremez. Hiç olmazsa esnafa birkaç ay daha nefes aldırılmalıdır” diye konuştu.
ÖDEYEMEYİZ
Aydınlık’a bilgi veren esnaf ödeme süresi gelen borçlarla ilgili şunları aktardı:
Rasim Kalaycı: Benim işyerim AVM’de. Uzun süre kapalı kaldık. AVM’ler açılsa da gelen giden yok. Kapıda müşteri gözlüyoruz. Birkaç kişi geliyor, ihtiyacı neyse nokta atış geliyor alıyor ve çıkıyor. Herkesin gözü kapıda ama gelen giden yok. çalışanların morali bozuk. Kapıya konacakları endişesiyle gerginler. Bu koşullarda ertelenen borçlarımı ödemem zor. İşyerini açık tutmam zorlaşıyor.
Mehmet Kuru: Konfeksiyon mağazam var. Eskiden bu aylarda sonbahar sezonuna girerdik. Ama yaz için aldığımız ürünler elde kaldı. Şu anda her şey karmakarışık oldu. İnsanlar evlerinde oturuyor. İnsanlar iki eski tişörtle yazı geçirdi. Hem devlete, hem toptancıya ödenmesi gereken borçlarım sürekli artıyor. Günde bin lirayı bile bulmayan ciro ile kira mı ödeyeyim, çalışanlara maaş mı vereyim, kendim mi geçineyim.
Nizam Harputlu: Ben lokantacıyım. Koronavirüs artınca işyerlerimiz kapatıldı. Normalleşmeye geçince açtık. Ama müşteri yok. Sabah dükkanı açmamızın bir maliyeti var. Aşçı, garsonlar, bulaşıkçı, … Hastalık geçer diye borçlarımız bir süre ertelenmişti. Ama vakit geldi. Ama ödememiz mümkün değil. Yıl sonuna kadar ertelemek de çözüm değil. Vakalar yeniden artışa geçti. Birkaç kişi geliyordu, onlar da gelmez oldu. Şu anda 5-10 lahmacun paket dışında fazla bir satışımız yok. Borçlarımız en az bir yıl ertelenmeli.
Ünal Çamlı: Kuaförüm. Aylarca kapalı kaldık. Açıldık ama müşterimiz yarı yarıya azaldı. televizyonlarda sürekli “kuaförlere, berberlere gitmeyin” diye açıklamalar yapılıyor. Vakalar artınca günde 1-2 kişiyle akşamı eder olduk. Bütün arkadaşların durumu aynı. bu koşullarda vadesi gelen borçlarımızı ödememiz mümkün değil. Önümüzü göremiyoruz.
Recep Erzurumlu: Kahvahane işletiyorum. İşyerleri açıldı diye sevinmiştik. Ama umduğumuz gibi çıkmadı. Günde 10 kişi bile gelmiyor. Sadece bende değil, bütün kahvehanelerde durum aynı. Hele son günlerde iyice azaldı. Bu koşullarda borçlarımızı nasıl ödeyeceğiz. Özel bir dönemden geçiyoruz. Devlet gerekeni yapmalı. Aksi halde kapıya kilit vuracağız.
ÇALIŞANLAR DA HUZURSUZ
Bu arada işyerlerinde çalışanlar da huzursuz. Vaka sayısının artması ile birlikte işlerin kötü gittiğini kaydeden çalışanlar işten çıkarılma kaygısı içindeler. Koronavirüs salgını öncesine göre yarı kadroyla çalıştıklarını belirten bir AVM çalışanları özetle şu görüşleri dile getirdiler: “Eskiden 20 kişi çalışan yerde şimdi 10 kişi var. Bazı dükkanlarda bir kişi çalışır oldu. işin gerçeği iş olmadığı için bir kişi bile yetiyor. Etrafımızda lokanta ve kafeler var. Çalışanların çoğu kayıt dışı. Bizler uzun süredir maaş alamıyoruz. Kısa çalışma ödeneği ile idare ediyoruz. Kayıt dışı çalışanlar onu da alamıyor. Vakalar artınca işyeri sahipleri önlem almak için harekete geçti. Çalışanlar işsizlik endişesi içinde. Bazı işyerlerinde pandemi uzun sürecek diye ücretsiz izinler gündeme girdi.”
ESNAFIN SALGIN ENDİŞESİ BAHAR SEVİYELERİNDE
Küçük esnafın nabzını tutan Türkiye Geleneksel Kanalın Nabzı: REM Esnaf Barometresi’nin Ağustos 2020 dönemi sonuçları açıklandı. Rapora göre bakkal, büfe, küçük market ve şarküteri gibi küçük esnaf nezrinde Politika Endeksi 8 puan artarak 34.6’ya çıktı. Bu artışta özellikle Doğu Akdeniz’de ülke haklarının savunulması, doğalgaz keşfi ve Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi etkili oldu. Esnafın salgına yönelik endişe oranı ise bahar aylarındaki seviyeye döndü.
REM People’ın CEO’su Bülent Peker, rapora ilişkin açıklamasında, “Mevsimsel etkiyle satışlar artarken merkezi yönetimin politikaları esnaf tarafından takdir görüyor. Pandemide hasta sayılarının yeniden yükselmesi ise esnafı salgının ilk dönemi kadar endişelendiriyor. Vaka sayısındaki artış, esnafa salgının 12 aydan uzun süreceğini düşündürüyor” dedi.