Ethem Sancak o iddiaları yargıya taşıyor

İş insanı Ethem Sancak, Brezilya'da uyuşturucu ele geçirilen uçakla ve havayolu şirketiyle ticari bir ilişkisi olmadığını ayrıca hiçbir zaman uçak sahibi olmadığını söyledi.

Brezilya’da 4 Ağustos’ta durdurulan Türkiye merkezli Air Charter Market (ACM) Havayollarına ait özel uçakta 1304 kilogram kokainin ele geçirilmişti.

Almanya’da yaşayan gazeteci Erk Acarer, önceki gün uçağın yardımcı aday pilotuyla yaptığı konuşmayı yayınladı. Acarer yazısında yer verdiği yardımcı aday pilot M.D.’nin şu sözleri tartışma yarattı: “Aynı şirket, Barzani ailesini de uyuşturucu ile taşıdı. Yakalanmaktan son anda kurtuldular. Pilot Vedat Demir’e usulsüz lisans düzenlendi. Firmanın esas sahibi Ethem Sancak!”

SANCAK: HİÇ UÇAĞIM OLMADI

Konuya ilişkin iddiaları, Ethem Sancak’a sorduk. Sancak, şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Şehmuz Özkan’la hiçbir ticari ilişkisinin olmadığını açıkladı. Sancak, uçağı olup olmadığı sorumuza ise hiçbir uçağının olmadığı yanıtını verdi. Sancak’a bu haberlerin neden gündeme getirildiğini de sorduk. “Bu haberi yapan ve yayan kişinin FETÖ yönlendirmesi altında olduğunu biliyoruz.” diyen Sancak şunları kaydetti: “Bu tezgâh tamamen FETÖ’cü ve CHP’lilerin el ele, kol kola yürüttüğü bir itibar suikastıdır. Tamamen çamur at izi kalsın mantığıyla hareket ediyorlar. Bahsi geçen uçağın sahibi dün Halk TV’de bütün soruları tek tek yanıtladı. Benim bu bahsi geçen uçaklarla ve Şehmus Özkan ile hiçbir ticari ilişkim yoktur. Bütün resmi kayıtlar araştırılsın, benim talimatım ve imzam ile ne bir kredi verildi ne de başka bir şey yapıldı.

“40 yıldır bu ülkeye hizmet eden bir işadamı olarak hiçbir zaman uçak sahibi olmadım. Hayatım boyunca bu uçağa 2-3 defa binmişimdir. Onun dışında hiçbir ilgim ve alakam yoktur.

“Ayrıca dün bu şirketin sahibi Şehmus Özkan’ın açıkladığı üzere ben Doğu ve Güneydoğu’da herkes tarafından tanınan, sayılan bir işadamıyım. Bu zamana kadar maddi ve manevi katkılarım, o bölgenin halkı tarafından takdir edilmiş birisi olmamdan ve bu arkadaşların da Güneydoğulu olmasından dolayı böyle bir tanışıklığımız var. Onun dışında hiçbir ticari ilişkimiz yoktur.

“Konuyla ilgili yalan yanlış iftiralarda bulunan kişiler hakkında avukatlarım gerekli hukuki süreci başlatmıştır.”

ŞİRKET YALANLAMIŞTI

Acarer’in 4 Ağustos’ta Twitter üzerinden ortaya attığı iddialar üzerine, ACM Havayolları’ndan yapılan açıklamada, Sancak’ın şirketle veya şirkete ait uçaklarla hiçbir ticari ilişkisinin olmadığı ifade edilmişti. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Uçağı kiralayan İspanya pasaportuna sahip yolcuya ait şahsi bavullarda, Brezilya güvenlik güçleri tarafından yapılan arama sonucu uyuşturucu madde bulunmuştur. Söz konusu müşteri ve şahsi eşyalarının şirketimiz ve uçuş ekibimizle hiçbir ilgisi olmadığı ve yolcu eşyalarının kontrol sorumluluğunun tamamen havalimanı otoritesinde olduğu ve hukuki sürecin tamamlanmasına müteakip uçuş ekibimiz ve uçağımızın en kısa sürede Türkiye'ye geleceği, tüm kamuoyuna saygı ile duyurulur. Bugün uçağımızı kiralayan şahsa ait valizlerinde uyuşturucu madde tespit edilen ve bahse konu ticari uçuşta basında çıkan habere istinaden, bazı haber ve sosyal medya organlarında adı geçen iş insanı Sayın Ethem Sancak’ın Şirketlerimizle veya Uçaklarımız ile hiçbir ticari ilişkisi yoktur.”

‘UÇAKLARI BİZZAT THY İLE GÖRÜŞÜP ALDIM’

Halk TV’de yayınlanan bir programa bağlanan ACM Havayollarının sahibi Şehmuz Özkan, Sancak’la şirketleri arasındaki bağ olduğu iddiasını bir kez daha yalanladı. Özkan, Sancak’ın daha önce Diyarbakır’a giderken uçakta bulunduğunu ancak kendisinin büyüğü olduğunu söyledi.Özkan programda şöyle konuştu:

“Bu uçakların Ethem Sancak’la uzaktan yakından alakası yok. Çünkü bu uçakları ben kendim bizzat Turkish Teknik’le görüşerek satın aldım Türk Hava Yolları’ndan. O sırada bu uçaklar çok düşük fiyatlara Amerika’ya satılıyordu. Bu uçakların bende manevi değeri var. İlk olarak TC-GAP’ı, yani TC-GVB dediğimiz uçağı satın aldık. Amerika 700 bin dolar teklif etmişti, ben 1 milyon 400 bin dolara aldım. 3 buçuk milyon dolar da masraf yaptım. Amerika’da aylarca kaldı.

“Sonra TC-ATA’yı satın aldık. O da biliyorsunuz, Naim Süleymanoğlu’nu getirmiştir. Bunu da biz gönderdik, 13 ay Amerika’da kaldı, bakım gördü. 2017 ve 2018 yıllarında satın aldık bu uçakları.

“Benim Diyarbakır’a gittiğim bir uçuşta Vahap Munyar ve birkaç tane gazeteci de vardı. Ethem bey de vardı. Gazeteci arkadaşları geçerken Sivas’a bıraktık. Sonrasında tekrar Diyarbakır’dan dönerken sadece gazeteci arkadaşları Sivas’tan alarak İstanbul’a getirdim. Uçuşta Vahap Munyar, Habertürk’ten bir arkadaş vardı.”

‘ŞİRKETİ KURDUĞUMDA SANCAK’I TANIMIYORDUM’

Programı sunan Özlem Gürses’in “Bu iki uçağın sahibi olan şirketin kuruluşunda Sayın Ethem Sancak vardı deniyor. Bu doğru mu?” sorusu üzerine Özkan, şunları söyledi: “Şirketin kuruluşunda Ethem Bey yok. Şirket 33 yıl önce kuruldu, ben o dönemde Ethem beyi tanımıyordum bile. Finansal destek sunduğu doğru değil. Devam eden bir konkordato sürecimiz oldu, pandemiden dolayı, bu durum bizi çok kötü vurdu ancak biz başka şeyler yapmak yerine konkordato kararı aldık. Ben Ethem beyi Diyarbakır’dan tanırım, ailece tanışırız. Kendisi ecza deposu işletiyordu. Biz Güneydoğuluların çoğu Ethem beye saygı duyarız. Bizim gibi gençler için önemli bir büyüğümüzdür, başka bir ilişkimiz yok.”

Murat Ağırel’in “Şirketinizin konkordato ilan ettikten sonra Ethem Sancak’ın aracılığıyla bankalardan kredi elde ettiği söyleniyor. Bu iddia doğru mu?” sorusu üzerine Özkan şu yanıtı verdi:

“Bu isim benzerliğidir. Bahsettiğiniz şirket, bizim tarafımızdan kurulmuş ama satılmış bir şirkettir. O şirketin, bizim şirketimizle uzaktan yakından bir ilgisi yok.”

‘TEK KURUŞ KREDİ ALMADIK’

“Biz 2017’den beri ne özel ne devlet, hiçbir bankadan tek kuruş kredi almadık. 2019’da aldığımız konkordato kararından sonra mahkemenin atadığı üç komiserin gözetiminde üç şirketin her hareketi incelenerek başarılı bir konkordato süreci geçirdik. “Bu başka havayolu şirketlerinin de başına gelebilir. Bundan iki ay önce bir Alman havayolu şirketinin özel uçağında da 400 kilo yine aynı hava meydanında yakalanmış. Kimse bunun haberini yapmamış ama benim kız kardeşimin Ak Parti’den aday olması ve uçağın eski devlet uçağı olmasından dolayı haber yapılıyor. Biz linç ediliyoruz, oradaki arkadaşımızı kurtarmaya çalışıyoruz. Kaptan arkadaşımız hayatında hiç Brezilya’ya gitmemiş. Daha önce de işadamları taşıdık. 40 valizi olanlar vardı. Biz kimseye bunu soramayız. Bütün sorumluluk yer işletmesinde. Bu uçağa nasıl bindirdiniz bunu? Biz cebimize 1 lira varken havalimanına giremiyoruz.”

Öte yandan bu haberler üzerine CHP Milletvekili Alpay Antmen, hem Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu hem de İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanıtlaması istemiyle, Meclis Başkanlığına soru önergeleri verdi. Önergede Ethem Sancak’ın şirketle bir bağı olup olmadığının, ele geçirilen uyuşturucuların Sancak’a ait olup olmadığının cevaplanması istendi.

ACARER, MİT MENSUPLARININ İFŞASIYLA SUÇLANIYOR

2017 yılından beri yurt dışında bulunan Erk Acarer hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca çıkarılan yakalama kararı bulunuyor. Şehit MİT mensubunun kimlik bilgilerinin ifşa edilmesine ilişkin yürütülen soruşturma sonucunda biri firari, altısı tutuklu sekiz şüpheliye yönelik hazırlanan iddianamede "firari" olarak yer alan Birgün gazetesi yazarı Erk Acarer hakkında yakalama kararı çıkarılmıştı.

Savcılığın talep yazısında, şüpheli Erk Acarer'in, 7 Nisan 2017'de yurt dışına çıktığı ve bir daha ülkeye gelmediği, hakkında birçok yakalama kararı olduğu ve Almanya'da bulunduğu belirtildi. Acarer'in, MİT mensuplarının görev ve konumunu deşifre ederek ailesinin can güvenliği ile MİT Başkanlığındaki görevi boyunca yürüttüğü faaliyetleri ve birlikte görev aldığı diğer MİT mensuplarının ve ailelerinin can güvenliğini tehlikeye düşürdüğü aktarılan yazıda, şüphelinin, firari olması nedeniyle ifadesinin alınamadığı kaydedildi. Yazıda, bu nedenlerle şüpheli Acarer hakkında MİT Kanunu'nun 27. maddesi gereğince yakalama kararı çıkarılmasının talep edildiği bildirildi.