Ethem Sancak öğrencilerle buluştu: Gelişmenin yolu bilgi üretmekten geçer
Bilgi üretiminin ve iş dünyasında milli değer yaratmanın Türkiye’nin bağımsızlığı açısından kritik önem taşıdığını vurgulayan Ethem Sancak, ‘Gücümüzü doğru kullanırsak Mars’a gidenlerin başında biz oluruz.’ dedi.


Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi (FSMVÜ), Prof. Dr. Fuat Sezgin Enstitüsü ve Bilim Tarihi Öğrenci Buluşmaları’nın ilkine ev sahipliği yaptı. Etkinlik kapsamında Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı iş insanı Ethem Sancak, öğrencilerle iftar programında bir araya geldi. Programın ardından "Bilim ve İş Dünyasında Değer Üretmek" konulu bir konuşma yapan Sancak, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’nin kendisi için özel bir anlam taşıdığını belirtti:
“Bu akşam çok heyecanlıyım. Burası, kendimi tanımaya başladığım yer. Fuat Hoca’nın Türkiye’ye dönme şartlarından biri de bu fakülteydi. Fatih Sultan Mehmet’in başarılarının bir benzerinin burada gerçekleşeceğine inanıyorum.” Bilgi üretimi ve iş dünyasında değer yaratma konularına değinen Sancak, birikimlerini katılımcılarla paylaşarak akademi ve iş dünyası arasındaki bağın önemine dikkat çekti.
“70 yıllık yaşamımda, 45 yıllık iş hayatımda yaşadığım tecrübeleri anlatmak isterim.” diyen Sancak şunları söyledi:
‘ÖNCELİK İNSAN VE ÜLKEMİZ’
“İş yaşamım boyunca büyük para kazanmayı esas düstur olarak almadım. Her iş adamının kapitalist sistem içerisinde para kazanması lazım. Kapitalist sistem paraya tapar. Tabi ki hedeflenmeli ama temel amaç olmamalı. Yapacağım işte öncelikle ‘İnsanıma, toprağıma, ülkeme faydalı mı?’ diye baktım. Faydalı olmayı seçtikten sonra hem inşa ettim hem de para kazandım. Başaramadığım, batırdığım çok iş kolları oldu. 10 iş başardıysam 50 iş batırmışımdır. Memlekete faydalı olduğunu düşündüğüm iş kollarından biri, sağlık. İlaç dağıtım sistemiyle dünyaya örnek olduk. 25 bin çalışanı, 7 milyar dolar cirosuyla doruğa çıkmıştı. Harvard’da ders olarak okutuldu. Tarihten ilham almıştım. 10’uncu yüzyılda Bağdat dünyanın büyük tıp merkeziydi. İstanbul’u 10’uncu yüzyılın Bağdat’ına dönüştürmek istedim. Bir tıp akademisinin merkezi haline getirilmeliydi. 10 ilde kuruldu.
“Tarım çok stratejiktir. Savunma sanayi kadar önemlidir. Önümüzdeki 20-30 yıl içerisinde nasıl petrol için dövüşüyorlarsa, su ve gıda için de savaşacaklar.
‘DÜNYADA İLK 3’E GİRDİK’
“Dünyanın en verimli 3 sığır çiftliğinden birini Acıpayam’da kurduk. 25 bin baş sürümüz var. Günde 300 ton süt üretiyor. Verimlilik açısından dünyadaki ilk 3’ün içerisinde. Birincisi Kaliforniya’da, ikincisi Yeni Zellanda, üçüncüsü Acıpayam’da. Keşke örnek alınsa ve yaygınlaşsaydı. Tarım alanında da böyle bir girişimim oldu.
YERLİ MEDYA VE MİLLİ SAVUNMA SANAYİ İNŞASI
“Türkiye’de birçok medya uluslararası sisteme uygun hareket ediyordu. Medyanın millileşmesi ve yerlileşmesi çok önemliydi. Kolları sıvadım. Star gazetesiyle, Kanal 24’ü kurduk. Onu büyüttük. Ben medyadan çıktığımda benim elimde 4 televizyonum, 4 günlük gazetem vardı. Cumhurbaşkanı Davos’ta ‘One Minute’ dedikten sonra onunla sohbet ettim. Millet ona ‘Dik dur eğilme bu millet seninle.’ demeye başlamıştı. Ona ‘Dik duracak mısınız?’ dedim. ‘Sen ne diyorsun tabii ki dik duracağım.’ dedi. Dik durmak için iki şey inşa etmeniz lazım; ‘Tamamen yerli bir savunma sanayi kurulmalı ve milli bir medyaya sahip olunmalı. Bunları sağlayamazsak niyetimiz ne olursa olsun bizi dik tutmaz.’ dedim. O zaman ‘Kollarını sıva.’ dedi. BMC batmıştı, onu satın aldım. İşçilerin kapısında grev yaptığı bir durumdaydı. 4 yıl içerisinde 3 bin çalışanı, 1 milyar dolar cirosu oldu. Türk ordusunun kara araçları konusunda bir markaya dönüştü. Milli otomobil projesine de ilk liderlik eden bendim. TOGG’un 5 kurucusundan biriydim. Ülkeye hizmet edecek böyle işler yapmaya çalıştık.
‘BİZ İNSANLIĞA FAYDALI OLABİLMEK İÇİN ÜRETTİK’
“Biz bilgiye nasıl bakmalıyız. Geçmişte nasıl baktık. Bilim tarihi öğrencileri burada çoğunlukta. İslam medeniyeti, ‘Oku, akıl et ve yaz.’ ilkeleri üzerine kurulmuştur. Bilgi, insanlığa fayda sağlamak için verilmiş bir emanettir. Müslüman toplum, ilim sayesinde okur-yazar bir topluma dönüşmüş, bilgiyi insan-ı kâmil olma ve dünyayı imar etme amacıyla üretmiştir. Yüzde 99’u okur-yazar oldu. O dönemin gayrimüslim dünyasında okur-yazar oranı yüzde 10 civarındaydı ve ruhban sınıfına özgüydü. Halka öğretilmezdi. “Bilginler, Farabi’den İbn Sina’ya kadar hakikati aramış, sırları çözmeye çalışmıştır. Peygamberimiz de en hayırlı insanın çevresine faydalı olan olduğunu vurgulamış, Suffe okulunda eğitime kadın-erkek eşit yer vermiştir. Savaş esirlerinin bile okuma-yazma öğretme karşılığında serbest bırakılması, eğitime verilen önemin göstergesidir.”
TÜRKİYE’NİN POTANSİYALİ
Sancak, bilgi üretim merkezlerinin önemine dikkat çekti ve şunları ekledi: “Osmanlı, kendi bilim yuvalarını yıkarak gerilemeye başladı. Bugün ise insanlık yeni bir uygarlık eşiğinde; Mars’ı fethetmeye, yeni dünyalara açılmaya hazırlanıyor. Türkiye, küresel düzene yön veren beş büyük güçten biri olma potansiyeline sahip. Ancak bu sadece güçle değil, bilgi üretimiyle mümkündür. “Geçmişte Osmanlı, dünya ekonomisinin yüzde 30’unu oluşturuyor, kritik üretim alanlarında söz sahibiydi. Geçmişimizde büyük imparatorlukları inşa eden bilgi üretim merkezlerini yeniden üretmeliyiz. 2033 projeksiyonlarına göre, Türkiye’nin potansiyel üretim gücü 10 trilyon dolar olarak hesaplanıyor. Eğer bu gücümüzü doğru kullanır ve gençlerimizi iyi yetiştirirsek, Mars’a gidenlerin başında biz olacağız, yapay zekâyı biz geliştireceğiz.”
Değerli Aydinlik.com.tr okurları.
Aydinlik.com.tr ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Aydinlik.com.tr bunlardan sorumlu tutulamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.