Evlerine gönderilen makinelerle ayakkabı üretimine katkı sağlıyorlar
Kentin kırsal kesimlerinde yaşayan ve yaşlı, çocuk, engelli gibi bakmakla yükümlü oldukları kişiler nedeniyle evlerinden çıkamayan dar gelirliler, kendilerine ulaştırılan dikiş makineleriyle ayakkabı üretimine katkıda bulunarak kazanç sağlıyor.
Bartın'da hayata geçirilen "Sayayı Evlerde Üretiyoruz" projesiyle kentin kırsal kesimlerinde yaşayan ve yaşlı, çocuk, engelli gibi bakmakla yükümlü oldukları kişiler nedeniyle evlerinden çıkamayan dar gelirliler, kendilerine ulaştırılan dikiş makineleriyle ayakkabı üretimine katkıda bulunarak kazanç sağlıyor.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının yürüttüğü Sosyal Gelişmeyi Destekleme Programı (SOGEP) kapsamında Bartın Ticaret ve Sanayi Odası (Bartın TSO) tarafından hazırlanan "Sayayı Evlerde Üretiyoruz" projesi, Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı (BAKKA) tarafından uygun bulundu.
1 milyon 500 bin lira hibe desteğiyle eylül ayında hayata geçirilen, Bartın TSO'nun da 400 bin lira destek sağladığı projeyle kentin kırsal kesimlerinde yaşayan, yaşlı, çocuk, engelli gibi bakmakla yükümlü oldukları kişiler nedeniyle evlerinden çıkamayan dar gelirlilere öncelikle saya üretimi eğitimi verildi.
Daha sonra kendilerine ulaştırılan dikiş makineleriyle evlerinde saya (ayakkabının üst bölümü) üreten kişiler, bu sayede hem üretime hem de aile bütçelerine katkı sağlıyor. Evlerde üretilen sayalar ise işlenmek üzere ayakkabı fabrikalarına gönderiliyor.
'EVLERDE ÜRETİM YAPANLARA ALIM GARANTİSİ VERİLİYOR'
Bartın TSO Başkanı Halil Balık, proje kapsamında çeşitli nedenlerle fabrikalara gelemeyen vatandaşların evlerine 53 dikiş makinesi ulaştırıldığını söyledi.
Evlerde üretim yapan kişilere, makine, malzeme temini ve nihai ürün alım garantisi verildiğini belirten Balık, "Ayrıca eğitim merkezimizde üretilen ayakkabılar da Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı aracılığıyla ihtiyaç sahibi vatandaşlara verilecek. Projemiz baştan sona hem istihdama hem nitelikli eleman ihtiyacı olan firmalara yönelik hem de sosyal içerikli bir proje. Şu anda 53 makineyle başladık ama bu sayıyı 150, 250, 500 ve daha fazlasına çıkarmak istiyoruz." dedi.
Bartın Sayacılar ve Ayakkabıcılar Derneği Başkanı Ali Ünal Keskiner de sektörün nitelikli eleman ihtiyacının karşılanmasına yönelik çalışmalarının devam ettiğini dile getirdi.
Bu kapsamda, bakmakla yükümlü oldukları kişiler nedeniyle fabrikalara gidemeyenlerin "Sayayı Evlerde Üretiyoruz" projesiyle istihdama dahil edildiğini söyleyen Keskiner, evlerine dikiş makinesi gönderilen bu kişilerin, aldıkları eğitimin ardından saya üretimi yaparak hem aile bütçelerine hem de ülke ekonomisine katkıda bulunduğunu ifade etti.
KURSİYERLER EVLERİNDE ÜRETİM YAPMAKTAN MEMNUN
Ulugeçit Ambarcı köyündeki evinde saya üretimi yapan 4 çocuk annesi Hamide Dağlıoğlu da geçmiş yıllarda çeşitli işletmelerde çalıştığını ancak yeni doğan çocuğu nedeniyle işini bırakmak zorunda kaldığını dile getirdi.
Projeden haberdar olarak evinde çalışma imkanı bulduğunu belirten Dağlıoğlu, şunları kaydetti:
"Evimde saya üretirken hem biri 9 aylık bebeğim olmak üzere çocuklarıma bakabiliyor hem de aile bütçesine katkı sunabiliyorum. Yine ev işlerimi yapabiliyorum, çocuklarımın dersleriyle ilgilenebiliyorum. Şu anda fabrikaya çağırsalar küçük çocuğum olduğu için gitmem mümkün değil ama evimde günde 5-6 saat çalışarak para kazanıyorum. Geçmiş yıllarda fabrikalarda çalıştığım için en büyük kızım bana hasret büyüdü. En azından şu anda böyle bir sorunum yok. İyi ki böyle bir proje yapılmış."
Esenyurt köyünde evinde saya üreten Erkan Gündoğdu da daha önce büyükşehirde sayacılık yaptığını, ekonomik nedenlerle köyüne dönmek zorunda kaldığını anlattı.
Proje kapsamında evine gönderilen dikiş makinesiyle saya üretimi yaptığını söyleyen Gündoğdu, "İster gece ister gündüz çalışabiliyorum. Burada birçok fabrika için üretim yapabiliyorum. Çok önemli bir işim olduğunda akşam veya gece çalışıp gündüz o işimi görebiliyorum. Esnek çalışma saatiyle burada istediğimiz gibi hareket edebiliyoruz." ifadelerini kullandı.
Esma Soysal da eşinin rahatsızlığı nedeniyle bir fabrikada çalışma imkanı olmadığını, evinde çalışarak üretime katkıda bulunduğunu dile getirerek, "Hem eşime bakıyorum hem de işimle ilgileniyorum. Fabrika olsa gitmem mümkün değil." dedi.