22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Fahrettin Altun'dan dijital terör vurgusu: Mehmetçik gibi mücadele ediyoruz

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, bilgi bozmaya karşı net konuştu. Altun, ‘Dezenformasyonun özgürlüğü olamaz’, ‘Mehmetçik gibi dijital ortamlardaki terör propagandasıyla mücadele ediyoruz’ dedi.

Fahrettin Altun'dan dijital terör vurgusu: Mehmetçik gibi mücadele ediyoruz
A+ A-
AYDINLIK - ANKARA

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ile Uluslararası Medya Enformasyon Derneği (UMED) Dijital Medya Paneli düzenledi. Panelin açılışında konuşan İletişim Başkanı Fahrettin Altun bilgi bozma konularına ilişkin önemli mesajlar verdi. Altun, dijitalleşmenin kuşatıcılığı nedeniyle birçoklarının ‘dijital çağ’ tanımlamasına dikkat çekti. Altun, bilgi bozmaya, yalan habere ve terör propagandasına ilişkin kararlı ifadeler kullandı. "Yalanın, terör propagandasının, nefret söyleminin ve sistematik dezenformasyonun özgürlüğü olamaz. Basın gerçek anlamda demokrasinin, özgürlüğün teminatıdır. Bunun için esas olan temel umde haberdir, enformasyondur." dedi.

‘GAZETECİ KİMLİĞİYLE HABER YAPAR’

Altun açıklamasında yeni medya anlayışının doğurduğu sorunların da üzerinde durdu: “Dijital medya teknolojilerinin bir yönüyle bilgiye erişimi kolaylaştırdığı ve bu haliyle de bilgiyi demokratikleştirdiği de bir gerçektir. Ancak bu mecralar aynı zamanda, kişilik haklarından milli güvenliğe, hakikatin çarpıtılmasından sansasyon kültürünün kurumsallaşmasına kadar birçok boyutta çeşitli meydan okumaları, yeni sorunları, hatta ve hatta tehdit ve tehlikeleri de bünyelerinde barındırıyor. Toplumsal ortamlarda her birimiz kimliklerimizle var olur, bu kimliklerimizle toplumsal rollerimizi icra ederiz. Mesleklerimizi de böyle icra ederiz.”

“Bir gazeteci kimliğiyle, müktesebatıyla, toplum içindeki konumuyla, adıyla sanıyla haber yapar, habere de mührünü vurur, imzasını atar, kimliğinden iz bırakır. Bugün ne yazık ki dijital medyaya, yeni medya ortamlarına bir kimliksizlik, başka deyişle sahte kimliklenmeler hükmetmektedir. Yeni medya mecralarında sahte profillerin, çarpıtılmış kimliklerin kolaylıkla oluşturulabilmesi, yalan bilgilerin, tahrif edilmiş gerçeklerin bir o kadar kolay yayılabilmesine neden olmaktadır. Hele bir de buna sansasyonun kurumsallaşması dediğimiz süreç eşlik ettiğinde, daha fazla etkileşim hevesiyle karşımıza yeni medya etiği sorunları, insani, sosyal ya da ekonomik tahribatlar çıkmaktadır."

‘EN BAŞTA GAZETECİLER İTİRAZ ETMELİ’

"Dijital medyada sıklaşan uydurma yayıncılığa en başta medya profesyonellerinin itiraz etmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü hem geleneksel hem de dijital alanda hakikat çizgisinden ayrılmayan medya kurumlarının ve basın mensuplarının varlığı, demokratik değerler ve mesleki ilkeler açısında büyük bir güvencedir. Şu çok açık ki dezenformasyon özellikle dijital imkanların ve sosyal medyanın kötüye kullanımıyla yaygınlaştırılıyor. Bu mesele sadece hız ve özgürlük ekseninde ele alınacak bir konu değildir. Bu alana yönelik düzenlemeler demokrasiye katkıdır, özgürlüğe bir müdahale değildir. Bu düzenlemeler özgürlüğü, kişilik haklarını, kamu güvenliğini koruyan, garanti altına alan adımlardır.”

‘TERÖR ÖRTÜNÜN İDDİALARINI CİDDİYE ALANLARI KABUL ETMİYORUZ’

Bugüne kadar yürüttükleri faaliyetleri, oluşturdukları Dezenformasyonla Mücadele Merkezi altında topladıklarını belirten Altun, şöyle devam etti: "İstiklal Caddesi'ndeki terör saldırısı ya da Türk Silahlı Kuvvetlerimizin sınır ötesi harekatları hakkında gerek konvansiyonel medyada gerek sosyal medyada yayılan sistematik dezenformasyonları, provokatif paylaşımları gözümüzün önüne getirelim. Terör örgütlerinin ve onlara her türlü desteği verenlerin bunu yapmalarını bir yere kadar anlayabiliriz. Ama sırf belirli bir kesime şirin gözükmek hatta toplumsal destek ve birkaç oy alabilmek için terör örgütlerinin çarpıtmalarını paylaşanları, bu yalanları ciddi ciddi kanallarında tartışanları, bununla yetinmeyip terör örgütünün kanallarına çıkanları ya da kanallarında teröristlere yer verenleri görünce, artık söyleyecek kelime bulmakta gerçekten zorlanıyoruz. Bunu kabul etmiyoruz."

‘MÜSADE ETMİYORUZ’

“Sahada güvenlik güçlerimizle baş edemeyen terör örgütleri ve destekçileri, sosyal medya hesapları ve yayın organları aracılığıyla, terörle mücadelemize yönelik algı operasyonlarına sarılıyor. Ancak hamdolsun bütün bunları bir bir boşa çıkarıyoruz. Mehmetçiğimizin terör yuvalarını yerle yeksan etmesi gibi devletimizin ilgili kurumları da sanal ya da dijital ortamlarda terörizmi yayanlarla, terör örgütü propagandası yapanlarla etkin bir mücadele yürütüyor. Kimsenin yalan haberle, ülkemizi ve vatandaşlarımızı kandırmasına, itibarsızlaştırmasına müsaade etmiyoruz, etmeyeceğiz."

Fahrettin Altun İletişim Başkanlığı Dijitalleşme PKK Terör Terörle Mücadele