Faizin bütçe gelirlerindeki payı yüzde 25 arttı
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda soruları yanıtlayan Mehmet Şimşek, faiz harcamalarının milli gelire oranının 22 yıldır düştüğünü söyledi. Faiz ödemelerinin bütçe içerisindeki payı ise Şimşek’in göreve gelmesinden itibaren artışa geçti
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının 2025 yılı bütçe görüşmelerinin ardından milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Bütçe içerisindeki artan faiz giderlerine ilişkin soruları yanıtlayan Şimşek, faiz harcamalarının milli gelire oranının son 22 yıldır düştüğünü vurgulayarak bu oranın 2002'de yüzde 14,3 olduğunu, 2024'te ise yüzde 2,9 seviyesine düştüğünü dile getirdi.
Maliye’nin açıkladığı merkezi yönetim bütçe uygulamaları sonuçları incelendiğinde ise faiz giderlerinin bütçe gelirlerine oranında ve toplam giderler içindeki payında artış meydana gelmesi dikkat çekti.
Mehmet Şimşek ile birlikte uygulanan yüksek faiz politikalarının ardından 2024 yılının ilk 10 ayında faiz ödemelerinin bütçe gelirleri ve giderleri içerisindeki payı arttı. Vatandaşlardan toplanan vergilerden faizin aldığı pay arttı.
YÜZDE 11’DEN YÜZDE 15’E
Bakanlık verilerine göre 2022'de bütçe gelirleri 2 trilyon 802 milyar 355 milyon lira, bütçe giderleri de 2 trilyon 941 milyar 420 milyon lira olmuştu. Bu dönemde 310 milyar 903 milyon lira olan faiz giderleri ise gelirlerin yüzde 11’ine, giderlerin de yüzde 10,5’ine denk geliyordu.
2023 yılında bütçe gelirleri 5 trilyon 210 milyar 488 milyon liraya, giderleri de 6 trilyon 585 milyar 456 milyon liraya çıkmıştı. 2023’te 674 milyar 615 milyon lira olarak belirlenen faiz gideri, toplam gelirlerin yüzde 12’sini giderlerin de yüzde 10’unu kapsıyordu.
2024 yılı Ocak-Ekim arasında ise bütçenin gelirleri 6 trilyon 853 milyar 826 milyon lira, giderleri 8 trilyon 114 milyar 115 milyon lira oldu. Söz konusu dönemde 1 trilyon 48 milyar 905 milyon lirayı bulan faiz giderinin bütçe gelirlerine yüzde 15’e, giderler içindeki payı da yüzde 12’ye çıktı.
‘YATIRIMLARI TEŞVİK ETMEYELİM Mİ?’
Komisyon’da vergi harcamalarıyla ilgili soruları da yanıtlayan Şimşek, bu harcamaların 853 milyar lirasının asgari ücretin vergi dışı bırakılmasından kaynaklandığına işaret etti.
Şimşek, "Asgari ücrete vergi mi getirelim? Siz onu mu istiyorsunuz? Yatırımları teşvik etmeyelim mi? Engelli, yaşlı, emekli, şehit, dul ve yetimler için 259,2 milyar liralık vergiden vazgeçmişiz. AR-GE, yenilik, tasarım faaliyetlerinin teşvik edilmesi 147,3 milyar lira. 'Sermaye için 3 trilyon liradan vazgeçtiniz' diyor. Neresi sermaye bunun?" ifadelerini kullandı.
Şimşek, birçok şirketin, indirimlerden yararlandığı için vergi vermediğini, bu yüzden yurt içi asgari kurumlar vergisini getirdiklerini söyledi. Düzenlemeyle şirketlerin en az yüzde 10 vergi vereceğini bildiren Şimşek, şunları kaydetti:
"Çok uluslu şirketler minimum yüzde 15 vergi verecek. Peki bunu ne zaman getirdik? 'Sermayeyi destekleyen' Mehmet Şimşek'in bakan olmasından sonraki dönemde getirdik. Şirketlerin taşınmaz satışlarında yüzde 50 kazanç istisnasını, serbest bölgede faaliyet gösterenlerin istisnasını daralttık. Kur Korumalı Mevduata (KKM) stopaj vergisi getirdik. Zengini vergilendiriyoruz."
‘VERGİ BORCU SİLME YETKİMİZ YOK’
Dolaylı ve dolaysız vergiler konusunda Türkiye ile diğer ülkeler arasında karşılaştırma yapılmasına ilişkin değerlendirmeler yapan Şimşek, şöyle devam etti:
“Uluslararası standartlarda dolaylı ve dolaysız vergi tartışmasında sosyal güvenlik primleri var. Belediyelerin topladıkları vergiler var. Ben OECD tanımını kullanıyorum. 2002'de dolaysız vergilerin toplam vergiler içerisindeki payı yüzde 53,1'di. Şimdi yüzde 56,1'e çıkmış. 2002'de yüzde 46,9 olan dolaylı vergilerin oranı yüzde 43,9'a düşmüş. Arzuladığımız yerde değiliz ama yüzde 70 dolaylı vergi dediğiniz zaman uluslararası tanıma uymuyor.”
Bakan Şimşek, “vergi borçlarının silindiği” iddialarına ilişkin, “Türk vergi hukukunda, hiçbir bakanın veya idarenin, vergi borcunu silme yetkisi yok. Vergileri silme yetkisi sadece ve sadece yüce Meclis'indir.” ifadesini kullandı.
Asgari ücret zammının gündeme gelmesinin ardından, oranın komisyon tarafından belirlendiğini anımsatan Şimşek, “Bu aşamada değerlendirmede bulunmam doğru olmaz. Gönül ister ki katma değeri yüksek ürünler üretelim, verimliliğimiz, teknolojik boyutu çok yüksek olsun ve asgari ücretimiz bunun çok çok üstünde olsun. Biz oraya ulaşmak için zaten yapısal reform gündeminde en büyük başlığı AR-GE'ye, teknolojik, yeşil ve dijital dönüşüme ayırdık.” diye konuştu.