21 Kasım 2024 Perşembe
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Süleymancılarda yine şaibeli ölüm iddiası

Eski AK Parti Milletvekili Fatih Süleyman Denizolgun sosyal medyada yaptığı açıklamada Süleymancılar cemaatinin eski lideri Kemal Kacar'ın ölümünün şaibeli olduğunu söyledi

Fatih Süleyman Denizolgun kimdir? Kemal Kacar kimdir? Kemal Kacar öldürüldü mü? Kemal Kacar nasıl öldü? Süleymancılar kimdir?
A+ A-
HABER MERKEZİ

Eski AK Parti Milletvekili Fatih Süleyman Denizolgun, Süleymancılar cemaatinin 1959-2000 yılları arasındaki lideri Kemal Kacar’ın şaibeli şekilde öldüğünü söyledi.

Denizolgun, önceki gün sosyal medyadaki açıklamasında, Kemal Kacar’a hayatının son döneminde verilen ilaçların yoğunluğunun artırıldığı ve sağlığının bozulduğunu söyleyerek şunları kaydetti:

“Bazı ilaçları Ağabeyimize hap olarak verirlerken, sonra birden birileri serum yoluyla damardan verilmesine karar vermiş olup, daha kötüsü ev içindeki bazı birileri tarafından bir gece, o serumun damar yoluna geçerken ki hız kontrol ayarlarıyla kasti olarak oynanarak, o gece hızlı ve çok fazla yoğun ilaç geçişi maalesef sağlanarak, çok büyük insafsızlıkla Kemal Beyağabeyimizin o yaşlarda dahi sağlık dengesi bozulmaya çalışılmıştır.

‘VASİYETİNİ İLAN ETTİ’

“Sonra belli bir süre, Kemal Kacar Beyağabeyimiz hastanede kalmıştır. İyileştikten sonra, Kemal Beyağabeyimiz yapılan ihaneti ve kumpası fark edip, Antalya'ya gitmiştir.

“Bir heyetle önce, Arapsuyu Kursumuza götürülmüştür. Kemal Beyağabeyimiz beni niye buraya getirdiniz, burada kimse yok diye kızarak, heyeti azarlamıştır. Akabinde; Ekmel kursumuza gitmişlerdir. Kemal Beyağabeyimiz; yapılan ihanetin farkında olarak, o heyetin oyunlarını bozarak oradaki vasiyetini sözlü olarak ilan etmiştir. Demiştir ki: ‘Beyler, bu işler, yani cemaat işleri takip ve kontrol ister. Benim de sağlığım elvermiyor. Bu sebeple, cemaatimizi idare edecek olan Mehmet’tir (babam Mehmet Denizolgun), Ahmet (amcam Ahmet Denizolgun) de Mehmet'e yardım edecektir. Anneleri Ferhan’la da istişare edecekler.’ diye son vasiyetini Kemal Beyağabeyimiz ilan etti.”

‘İSTİŞARE HEYETİ MASALI ÜRETTİLER’

Denizolgun, Kacar’ın vasiyetinin yerine sahte vasiyet üretildiğini ileri sürerek şunları aktardı:

“28 Şubat iktidarının bir ürünü olan, istişare heyet masalıyla sahte bir yazılı vasiyet ürettiler. Türlü türlü hileler ve desiselerle Kemal Beyağabeye buraya imza atması için cebir ve türlü entrikalar uygulandı. Kemal Beyağabey; her şeyi yalnız Babam Mehmet Beyazıt Denizolgun’un idaresine ve kontrolüne bıraktığı için ne dini olarak ne İslam memleketlerinde ne de Türk Devletlerinde asla yeri ve uygulaması tarihte hiç olmayan istişare heyet masalını üreterek, sahte olan istişare heyetin de başkanının babam olduğunu gösteren bir evrak sahte olarak üretildi. Hatta şu tezi ürettiler. Babam için; o bizim cumhurbaşkanımız gibi, her şeyin başında o olacak, hepimiz ona tabî olacağız, o yüzden istişare heyet başkanımız olarak yazdık. Ahmet Denizolgun da bakanlık yaptığı için, siyasi ve ekonomik işlerle ilgilenme görevine bakacak diye yazdık.”

“Toplamda 7 kişilik olan heyetle, cemaatimizin doğru şekilde yönetilmesini tıkamak, engellemek, diğer kişiler üzerinden cemaatimizi yönetmek, hatta ileriki safhalar da o proje kişiler üzerinden amaç; cemaatimizi tam teslim alıp, yok edip, altın vuruşu yapmaktı. O diğer kişiler, kendilerine meşruiyet üretmek için, daha önce bahsettiğim gibi, şahsıma, irtihalinden kısa bir süre önce biat eden, Şehidimiz Hasan Arıkan Hocaefendimizi de bu sahte vasiyete haberi olmadan üye olarak yazdılar ki, onların içinden bazıları kendi yamyamlıklarını örtebilsinler!”

Fatih Süleyman Denizolgun Süleymancılar AK Parti