21 Eylül 2024 Cumartesi
İstanbul 20°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Felakete karşı kenetlendik

Türkiye Kahramanmaraş merkezli, 11 ilimizin etkilendiği depremlerin açtığı yaraları, büyük bir yardımlaşma örneği göstererek kapatmaya çalıştı. 2023’ü geride bırakırken deprem felaketini, büyük kaybımızı, bir daha yaşanmaması için yapılması gerekenleri düşünmemiz dileğiyle anımsatmak istiyoruz.

Felakete karşı kenetlendik
A+ A-
HABER MERKEZİ

Türkiye, 6 Şubat 2023 tahinde Cumhuriyet tarihimizin en büyük depremleriyle sarsıldı. Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde 7,7 ve 7,6 büyüklüklerindeki depremlerde Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep, Adıyaman, Malatya, Kilis, Şanlıurfa, Adana, Osmaniye, Diyarbakır ve Elazığ olmak üzere toplam 11 ilimizde çok sayıda bina yıkıldı, on binlerce vatandaşımız hayatını kaybetti.

Deprem haberi ajanslara düşer düşmez Türkiye seferber oldu. Madenci, itfaiyeci, asker, polis, AFAD ekipleri, gönüllü yardım ekipleri… Herkes enkaz altından bir can kurtarmak için seferber oldu.

ERDOĞAN: HAZIRLIKLI DEĞİLDİK

İçişleri Bakanlığı, uluslararası yardımı da içeren 4. seviye alarma geçildiğini, ilgili bütün görevlilerin bölgeye yönlendirildiğini duyurdu. Gönüllü vatandaşlar, arama kurtarma ekipleri de kendi olanaklarıyla yola çıktılar. Ancak kışın yüzünü sert gösterdiği günlerdi. Kimi ekipler bölgeye ulaştı, kimi karla kapanan yollarda mahsur kaldı. ‘Asrın felaketi’ olarak nitelendirilen depremin büyüklüğü ve çok sayıda ili birden etkilemesi, daha önce görülmüş şey değildi. Felaketin boyutunun, kapsamının tam olarak anlaşılması zaman aldı. Arama kurtarma ekipleri bölgeye ulaşsa da iş makinaları yollarda kaldı. Bölgede yeterli malzeme yoktu. Hazırlıklı değildik.

Adıyaman’ı ziyaret eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da durumu kabul etti, helallik istedi. Hava şartlarını gerekçe gösteren Erdoğan, “Maalesef ilk birkaç gün arzu ettiğimiz etkinlikte çalışma yürütemedik.” dedi.

MEHMETÇİK MİLLETİN EMRİNDEYDİ

Türk Silahlı Kuvvetleri unsurları askeriyle, siviliyle, işçisiyle, teknik personeli ile ilk andan itibaren havada, karada, denizde depremzedeler için seferber oldu. İnsani Yardım Tugay Komutanlığına 'hazır ol' emri verildi. Diğer illerden deprem bölgesine personel ve malzeme gönderilmesi için hava yardım koridoru oluşturuldu. Mehmetçik, günlerce deprem bölgesinde vatandaşın güvenliğini sağladı, yağmaları önledi, enkazdan çıkan ağır hastaları merkezi hastanelere taşıdı, çadır kurdu, yemek dağıttı… Sonraki günlerde çocuklarla oyunlar oynayıp moral verdi, vatandaşa yalnız olmadığını hissettirdi.

SAĞLIK ÇALIŞANLARIMIZLA GURURLANDIK

Cumhuriyetimizin kalelerinden biri olarak gururlandığımız kamu hastaneleri, sağlık çalışanlarımız, Koronavirüs salgınında olduğu gibi yine yüzümüzü güldürdü. Deprem duyulur duyulmaz, birikimli, deneyimli hekimlerimiz hastane hastane organize oldular, deprem bölgelerinin ihtiyacına göre ekipler oluşturdular. Yukarıdan talimat geldiğinde onlar havaalanlarında toplanış, 24 saat dolmadan bölgeye ulaşmışlardı... Hekimlerimiz eksiye düşmüş hava şartlarında çadırlarda yatıp, haftalarca görev yaptılar. Belirli süre sonra onların geri çekilip yerine yenilerinin yollanması, depremzede olanları izinli sayılması uzun süre ihmal edildi, yine de ‘gık’ demediler…

KÂR DÜZENİ ÖLDÜRDÜ!

Bazı kamu hastanelerinin depremde yerle bir olmasından ise vatandaşlar olarak utandık! Sağlık Bakanlığı’na bağlı 33 hastane binası ağır ve orta hasar gördü. Aralarında yeni yapılan devlet hastaneleri de vardı. Bölgede 35 sahra hastanesi kuruldu. Milyonlarca liralara satılan lüks konutlar da yerle bir oldu. Hatay'da ‘Üst düzey standartlarda inşa edilmiş, cennetten bir köşe’ diye pazarlanan Rönesans Rezidans, onlardan biriydi. Sadece Rönesans’ta yüzlerce kişi hayatını kaybetti, 80’den fazla kişinin cesedine bile ulaşılamadı.

Felakete karşı kenetlendik - Resim : 1
Tarifsiz acının fotoğrafı Kahramanmaraş’ta çekildi. Baba Mesut Hançer, depremde hayatını kaybeden 15 yaşındaki kızı Irmak Leyla’nın elini bir an bile bırakmadı.

OKULLARIMIZI BİLE SAĞLAM İNŞA ETMİYORUZ!

Çocuklarımızın başına kurduğumuz okullarımızı bile sağlam yapamadığımızı gördük. Bölgede çok sayıda devlet okulu ağır hasar aldı. Çocuklarımız büyük şoku atlatsın, normal hayata dönebilsin diye çadır sınıflar kuruldu. Ülkemizin dört bir yanından gönüllü öğretmenler, üniversite öğrencileri bölgeye gitti, çadır sınıflarda eğitim verdiler. Öte yandan depremde 960 eğitim neferi yaşamını yitirdi.

Felakete karşı kenetlendik - Resim : 2

SEYYAR ECZANELER

Türkiye’yi gururlandıran bir başka meslek grubu eczacılar oldu. Deprem duyulur duyulmaz harekete geçtiler. Önce en yakın illerde, kendi aralarında örgütlenip topladıkları ilaçlarla bölgeye ulaşan ilk ekipler arasında yer aldılar. Ardından ülke çapında, Türk Eczacılar Birliği devreye girdi, yetkililerle eşgüdüm halinde çalıştılar. Seyyar eczaneler kurdular, vatandaşa ücretsiz ilaç dağıttılar. O, 108 bin 812 kilometrekare alana yayılmış deprem bölgesinde, askeri helikopterlerin de desteğiyle köylere kadar ilaç ve sağlık görevlisi ulaştırıldı.

TGB’Lİ GENÇLER…

Türkiye Gençlik Birliği (TGB) de yüzlerce genç üyesiyle depremzedelerin yardımına koştu. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile eşgüdüm halinde, bir grup çadır kentlerde, diğer grup AFAD ve Kızılay’a ait dev yardım depolarında olmak üzere görev yaptılar.

Felakete karşı kenetlendik - Resim : 3

ELMAS YÜREKLİ MADENCİLER

Kazma, kürek, matkap ve sarı madenci kasklarını alıp bölgeye koşan madenciler, yüzlerce hayat kurtardılar. Maden ocağında kalaslarla kurdukları ‘domuz damları’ gibi tüneller oluşturup, ulaşılması en zor yerlere yaşam koridorları açtılar. Artık umudun kesildiği anlarda, umutları yeşerttiler.

Arama kurtarma çalışmaları bittikten sonra, Hatay’daki muhabirimiz Gökhan Büyük aktardı: Depremin 17. gününde Antakya’da bir enkaz başında 30 kadar madenci görmüştü. Arama kurtarma ekipleri evine dönmüşken, madenciler burada ne arıyorlardı? Üç kişinin cenazesi enkaz altında kalmış. Ailelere söz vermişler, “Bulmadan gitmeyeceğiz” diyorlardı…

Yangınlarda yüzlerce cana hayat veren itfaiyecilerin emeği de unutulmaz. Kurtarma çalışması sırasında depreme yakalandılar, sarsıntı bitince devam ettiler.Felakete karşı kenetlendik - Resim : 4

GERÇEĞİ YİNE AYDINLIK YAZDI

Aydınlık Genel Yayın Yönetmeni Mustafa İlker Yücel, Arşiv Müdürümüz, fotoğraf ustası Aykut Töleğen ile birlikte Hatay’a ilk giden gazetecilerdendi. Ardından editörlerimiz Melike Güler Kadan Kahramanmaraş’a, Gökhan Büyük Hatay’a, Devrim Aşkın Karasoy Malatya’ya gittiler. Aydınlık ekibi, yerel muhabirlerimizle birlikte, dezenformasyona karşı gerçek bilgilerin vatandaşlara ulaştırılmasında önemli işlev gördüler. Depremzede halkın yetkililerden taleplerini ilgililere ilettiler.

Felakete karşı kenetlendik - Resim : 5
Melike Güler Kadan deprem bölgesindeki gelişmeleri aktardı.

VATAN PARTİSİ’NDEN SEFERBERLİK GENELGESİ

Vatan Partisi, örgütlere ilk günden, Genel Sekreter Özgür Bursalı imzasıyla "acil" koduyla genelge gönderdi. "Karamsarlık düşmanımız. Türk milleti olarak her zorluğun üstesinden gelecek güce sahibiz. Zorlukların üstesinden geleceğiz. Milletimize can, kan, umut olacağız.” ifadelerinin kullanıldığı genelgede, 5 madde yer aldı. Genelgede, üyelere kan verme, resmi kurumların gönüllü çalışanı olmak için hazır olma, çevre illerde partililerin büro ve evlerinin depremzedelere açılması, acil yardım taleplerinin genel merkeze iletilmesi talimatı verildi. Araç gereç ihtiyaçları için de bir yardım kampanyası başlatıldığı duyuruldu…

NENE HATUN’LARI HATIRLADIK

Vatandaşlar elinden geldiğince depremzedelerin yardımına koştu. Gönderdikleri eşyaların arasından çıkan “yanınızdayız”, “kapımız sizlere açık” gibi küçük notlar, çocuklarımızın depremzedelere, orada görev yapanlara yazdıkları mektuplar, hepimizi duygulandırdı.

DEZENFORMASYONLA SAVAŞ

Depremde ülkemizin iç karışıklığa sürüklenmesini isteyen kişi ve yapılar da oldu. Sosyal medya üzerinden binlerce sahte ihbar yapıldı, “enkaz altındayım” denerek adres paylaşıldı… Ekipler bu sahte ihbarlar nedeniyle zaman kaybettiler… İletişim Başkanlığı, bir süre Twitter ve Tiktok’a erişimi kısıtladı.

ÇİNLİ EKİP SEMPATİ TOPLADI

Depremlerin ardından uluslararası yardım çağrılarına birçok ülkeden yanıt geldi.

Çin'den gelen afet yardım müdahale ekibi, içten tutumlarıyla sempati topladı. 290 kişilik uzman ekip, depremin en çok etkilediği illerden Adıyaman, Kahramanmaraş ve Malatya'da hayat kurtardı. "Cerrah titizliği" ile çalışmaları dikkat çekti.

Felakete karşı kenetlendik - Resim : 6

CAN KAYBIMIZ 50 BİN 783 YIKILAN BİNA 36 BİN 932

Depremlerde resmi açıklamalara göre 50 bin 783 kişi hayatını kaybettiği, 107 bin 204 kişinin ise yaralı kurtulduğu açıklandı. 36 bin 932 bina deprem anında yıkıldı: Hatay’da 13 bin 883, Kahramanmaraş’ta 7 bin 295, Adıyaman’da 5 bin 826, Malatya’da 4 bin 197, Gaziantep’te ise 3 bin 805. Toplam 872 bin bağımsız bölümden oluşan 311 bin bina ise ağır hasarlıydı.

KIZILAY ÇOK TARTIŞILDI

Kızılay’ın depreme hazırlıksız olduğu görüldü. Vatandaşlar yardımların çok geç ulaştığını bildiriyordu. Depremin üçüncü günü, Kızılay’ın AHBAP Derneği’ne 46 milyon liraya çadır sattığı ortaya çıktı… Yetkili isimler, bazı bakanlar, Kızılay Başkanı Kerem Kınık'ı istifaya çağırdılar… Kınık, depremin ancak 96. günü istifa etti.

SALGIN TEHLİKESİNİ SAĞLIK ALTYAPIMIZLA AŞTIK

Özellikle çadırlarda, depremin ilk haftalarında hijyen sorunu nedeniyle salgın hastalıkların ortaya çıkabileceğinden, hepimiz çok korktuk. Hekimlerimizin duyarlı takibi, özeni sayesinde, bu büyük depremi ciddi bir salgın olmadan atlattık.

Büyük deprem, bize kentlerin altyapı-kanalizasyon sisteminin önemini gösterdi. Özellikle Hatay’da aylarca, çeşmelerden su akmadı.

Molozların çevreye saçtığı asbestin uzun vadede yaratacağı hastalıkların düşünülememesi, ilk zamanlar anlaşılabilir bir durumdu. Depremin üzerinden 11 ay geçti, asbest tehlikesini hâlâ bilinçlerimize çıkaramadık. Özel sektöre ihale edilen moloz kaldırma işi bitmek bilmiyor. Depremzedeler, etraftaki molozlarla yaşıyor. Kent merkezlerinden toplanıp yakın çevreye yığılan molozların ise usulünce kamufle edildiğini, tehdit oluşturmadığını, ne yazık ki söyleyemiyoruz.

GSM OPERATÖRLERİ SINIFTA KALDI

GSM şirketleri de sınıfta kaldı. 11 milyon vatandaşın yaşadığı afet bölgesinde şirketlerin altyapısı çöktü. Vodaone, Turkcell ve Tük Telekom’un afetlere karşı oluşturduklarını söyledikleri ‘acil durum planı’nın aslında hiç olmadığı, reklamdan ibaret olduğu anlaşıldı.

Turkcell'in afetten önce tanıttığı, havadan 4.5G hızında internet sağlayacak 'Dronecell'i ise deprem bölgesinde hiç görülmedi. Ürünün reklamı, depremden sonra her yerden kaldırıldı.

Üç GSM firmasının da dağda, bayırda, her yerde ‘dört çeker’ diyerek yaptıkları tanıtım reklamlarının hayal ürünü olduğu anlaşıldı.

Deprem