Ferhan Şensoy’u 3. ölüm yıldönümünde anıyoruz: Türk Tiyatrosunun çağdaş meddahıydı
Usta oyuncu Ferhan Şensoy 31 Ağustos 2021’de aramızdan ayrıldı. Oyunlarında her zaman sistemi eleştiren Şensoy, ‘Ferhangi Şeyler’, ‘İstanbul’u Satıyorum’, ‘Varsayalım İsmail’, ‘Üç Kurşunluk Opera’ gibi oyunlarla tanındı
Türk Tiyatrosunun usta isimlerinden Ferhan Şensoy, vefatının üçüncü yılında unutulmadı. Ortaoyununu çağdaş bir anlayışla biçimlendiren Şensoy, kurduğu Ortaoyuncular adlı tiyatro topluluğuyla pek çok başarılı oyuna imza attı.
Usta oyuncu Ferhan Şensoy, Çarşamba Belediye başkanlığı yapan, tüccar Yusuf Cemil Şensoy ile ilkokul öğretmeni Müjgan Şensoy’un oğlu olarak 26 Şubat 1951 tarihinde Samsun’da dünyaya geldi. Samsun’da Gazi Osman Paşa İlkokulu’nu bitirdikten sonra hayatını değiştirecek olan Galatasaray Lisesi’ne 1961 yılında adım attı. Ancak daha sonra okuldan ayrılan Şensoy Samsun’a döndü.
Şensoy’un sanat dünyasına ilk adımı 1969’da Yeni Ufuklar ve Soyut dergisinde yayımlanan öykü ve şiirleriyle oldu. Daha sonra Haldun Taner’in kurduğu Devekuşu Kabare için skeçler yazdı. Bu skeçler 1970 yılında sahnelenmeye başladı.
DEVEKUŞU KABARE İLE BAŞLAYAN YOLCULUK
Aynı tarihte Şensoy, Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Mimarlık Bölümüne girdi hem de Galatasaray Oyuncuları isimli amatör topluluğu kurdu.
Usta oyuncu profesyonel oyunculuğa ilk kez 1971 yılında Ayfer Feray Tiyatrosu’nda başladı. İlk yönettiği oyun ise İsmet Küntay'ın yazdığı, Paravana Kabare'nin sergilediği, "Güm Güm Güm" adlı oyun oldu.
1972 yılında Fransa’da Ecole Superieure d'Art Dramatique’de tiyatro öğrenimine başlayan Şensoy’un yolu Devekuşu Kabare Tiyatrosu’yla bir kez daha kesişti. Şensoy’un asistanlığını yaptığı “Haneler” adlı oyun aynı yıl Haldun Taner ve Umur Bugay'ın ek skeçleriyle Devekuşu Kabare Tiyatrosunda ilk kez oynanmaya başladı.
TELEVİZYONDA YASAKLANMA SÜRECİ
Şensoy ilk ödülünü Fransızca kaleme aldığı “Montreal'de Ce Fou De Gogol” eseriyle 1975'te kazandı.
Tiyatroya ömrünü adayan sanatçı, 1973'te Nazım Hikmet, Fazıl Hüsnü Dağlarca ve Yunus Emre'nin metinlerine yer verdiği Fransızca kolaj oyun "Proche-Orient Lointain" (Iraktır Yakın Doğu) eserini yazdı.
Şensoy, ilk kez TRT’de Ali Poyrazoğlu’yla birlikte rol aldığı skeçlerin birinde garson rolüyle ilk kez televizyona çıktı. Usta oyuncu 1978’de Mete İnselel ile Anyamanya Kumpanya Tiyatrosu'nu kurdu.
Sanatçının 1978'de yazdığı "Bizim Sınıf" adlı televizyon dizisi ikinci bölümden sonra öğretmenlerin manevi şahsiyatını tezyif ettiği gerekçesiyle TRT'de yasaklandı ve oyuncu olarak katıldığı diğer televizyon dizileri de yayından kaldırıldı.
‘ŞAHLARI DA VURURLAR BÜYÜK SES GETİRDİ’
Ferhan Şensoy, daha sonra 14 Mart 1980’de Ortaoyuncular Tiyatrosunu kurar. İlk oyun “Şahları da Vururlar” çok ses getirir. Avni Dilligil Jüri Özel Ödülü’ne ve Dergi-13’ün “En Başarılı Oyun Ödülü’ne değer görülür. “Şahları da Vururlar” oyununda hikâye, 1940’ların İran’ında isim benzerliği yüzünden İran İstihbarat Teşkilatı ile başı belaya giren Ömer Hayyam’ın yanlışlıkla hapse atılmasıyla başlar. Şensoy seyirciye “Batılılaşma nedir ve ne değildir?” gibi sorular sordurur.
Pek çok oyun, skeç, dizi ve filmde yer alan Şensoy’un uzun soluklu oyunu ise “Ferhangi Şeyler” adlı tek kişilik oyundur. Şensoy bu oyunu 7 Mart 1987’den vefatının yakın dönemine kadar aralıksız oynamıştır.
Oyunlarında her zaman ülkenin gündemini ele alan Şensoy, politik tiyatronun en önemli isimlerinden biri olmuştur. Oyunlarında ve eserlerinde yaratıcı mizahını, politik duruşuyla birleştiren Şensoy, geleneksel tiyatronun bir parçası olan ortaoyununa da yeni bir yorum kattı.
ÇAĞDAŞ DÖNEMİN MEDDAHIYDI
Şensoy 1991 yılında BBC’ye verdiği röportajda tiyatro anlayışını şu sözlerle açıklamıştı:
“Benimki meddahlık ama bir çağdaş meddahlık çizgisi yakalamaya çalışıyorum. Ortaoyunundan yararlandığım kadar, uyumsuz tiyatrodan da yararlanmaya çalışıyorum. Ben Fransa'da eğitim gördüm. O ekolün etkisini taşımaktayım. Böyle bir senteze ulaşmaya çalışıyorum. Bir şey bulmuş değiliz, araştırıyorum.”
HALDUN TANER’DEN YAZARLIK DERSİ
Devekuşu Kabare’de Haldun Taner’le birlikte çalışan Şensoy, ondan aldığı yazarlık dersini şu sözlerle anlatmıştı:
“Haldun Taner’den öğrendiğim bir şey var. Ben her gün 20 sayfa yazarım dedi. Sabah altıda kalkarım daktiloyu balkona atarım 20 sayfa yazarım. Aklına bir şey gelmeyebilir. Gördüğümü yazarım. Manzarayı yazarım. 20 sayfanın hepsini kullanmak zorunda değilsin. Ama nasıl bir marangoz dükkanını açıp çalışmaya başlıyor, sen de dükkânı açıp yazacaksın.”
RANTÇI SİSTEMİ İSTANBUL’U SATIYORUM’LA ELEŞTİRDİ
Şensoy’un politik tiyatroya örnek olan oyunlarından birisi 1988’de yeniden yazıp, müziklerini yaptığı Münir Özkul ve Erol Günaydın’ın da yer aldığı “İstanbul’u Satıyorum” oyunudur. Oyun, İstanbul’daki inşaat rantını eleştirmektedir. Usta oyuncu Münir Özkul, Mimar Sinan’ı canlandırırken, Erol Günaydın da “Mr. Mangır” karakterine hayat vermiştir.
YABANCILAŞMAYA İTİRAZ: SEYİRCİLİ SEYİR DEFTERİ
1994 yılında Ferhan Şensoy’un yazdığı ve kendisinin de rol aldığı “Seyircili Seyir Defteri” adlı oyunda sistem siyasetçilerini ve siyaset anlayışı eleştiriliyordu. Şensoy bu oyunu kiraladığı bir gemide oynamıştı.
Aynı geminin 2. katında gece 24.00'ten sonra, "Kırkambar-Gece Tiyatrosu" kabare gösterisini de sergilemişti. Şensoy bu projesiyle “İsmail Dümbüllü Ödülü”nü kazanmıştı.
Oyundaki “Vira Demir Eyvallah” şarkısında geçen sözler ise, toplumsal yozlaşmayı gözler önüne seriyordu:
Varsın sizin olsun/ Rüşvetli/ Pet şişeli/ Kasvetli/ Dolarlı, doyç marklı/ Mülti mega medyalı/ Hem aidsli/ Hem nükleer bombalı/ Hem kardeş kavgalı/ Kültürsüz/ Saygısız/Terbiyesiz/Denizinde sebzeler yüzen/Yeşili tıraşlı keltoş/Çimentosu göğü delen/Gökdelenler arasından denize bakan/Çok arabesk/Ne zırvalasan rap/Çalışmak çok ayıp/Hırsızlık grekoromen/Kenefleri denize akan, dünyanız/Varsın, sizin olsun
ÖZAL GÖREN ATATÜRKÇÜLER
Şensoy’un Derya Baykal’la birlikte Brecht’ten uyarlayarak sahnelediği Üç Kurşunluk Opera’da sahte Atatürkçülüğü şu sözlerle eleştirmişti:
“Biz Özal görmüş Atatürkçüler, Atatürkçülüğün anlamını yitirmişiz. Şimdi Erbakan dışında herkes Atatürkçü. Yılda bir gün Erbakan da Atatürkçü. Fethullah Hoca tamamen Atatürkçü. Atatürkçülük herkesin benimseyebileceği bu kadar salak bir ideoloji olamaz ki”
FETÖ KUMPASLARININ KARŞISINDA DURAN SAYILI AYDINLARDAN
Ferhan Şensoy, FETÖ’nün Ergenekon kumpaslarının karşısında yer alan sayılı aydınlardan biriydi. 2011’den 2014 yılına kadar Aydınlık’ta köşe yazıları yazdı. Şensoy 9 Mart 2014 tarihindeki yazısında o dönemde Ergenekon kumpasından dolayı tutuklu bulunan Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek için, “Gençliğimden beri Perinçek, niye yattığı bilinmeyerek, hep hapiste. Silivri zindanındakilere yürek parçalanırken o, önce akla gelenlerden biri değil. -O alışkın! diye düşünülüyor.
Perinçek’in mükerrer suçları; ulusalcı olmak, Aydınlıkçı sosyalist olmak, “Ermeni soykırımı” safsatasının balonunu delmek, haysiyetsiz olmamak, şerefsiz olmamak, vatan haini olmamak, hırsız olmamak!” ifadelerini kullanmıştı.