FETÖ yönetiminde kavga: Firariler birbirine girdi

Firari FETÖ’cüler, seçim yenilgisinin ardından örgüte yönelik eleştirilerini artırdı. Önder Aytaç, Tuncay Opçin, Osman Şimşek gibi firariler, örgütün üst düzey yöneticilerine yönelik şikayetlerini sosyal medyadan açıkça belirtiyorlar. Son olarak önceki gün itiraflarda bulunan Önder Aytaç, Osman Şimşek’in sosyal medya videosunda yaptığı açıklamaların “Gülen’in iadesine uzanabilecek bir süreci” tetikleyebileceği değerlendirmesinde bulundu.

FETÖ firarisi Önder Aytaç, 21 Şubat’ta sosyal medya hesabından çağrı yaparak “Hizmet Hareketi içindeki bir bireyseniz, Hocaefendi’yi ve Hizmet’i çok seviyorsanız, size haklı eleştirileriniz ve şikayetleriniz konusunda bir elektronik posta kadar yakınız.” diyerek örgüt üyelerinden şikayetlerini iletmelerini istedi.

İSİM İSİM AÇIKLADI

Seçim sürecinin bitmesinin ardından 28 Mayıs’tan hemen sonra kendisine açıklamalara başlayan Aytaç, FETÖ’nün üst düzey yöneticilerine eleştiriler yöneltti. Aytaç’ın eleştiri yönelttiği isimler arasında Şerif Ali Tekalan, Mustafa Özcan, Abdullah Aymaz, Naci Tosun, Mustafa Yeşil, Ali Ursavaş, Talip Büyük, Hüseyin Karakuş, Barbaros Kocakurt ve daha çok sayıda FETÖ firarisi yer alıyor. Aytaç, bu isimlerin örgütü “kötü noktaya sürüklediğini”, örgütteki tüm olumsuzlukların sebebinin bu yöneticiler olduğunu ileri sürdü.

Aytaç kendisine örgütten ulaşan bir ismin şikayetlerini de sosyal medyada yayınladı. Aytaç, Mustafa Özcan’ın FETÖ’nün kapatılan Kaynak Holding çalışanlarının maaşlarını ödemediğini ve çok sayıda FETÖ mensubunu mağdur ettiğini söyledi.

Önceki gün sosyal medya hesabından açıklama yapan Önder Aytaç, Gülen’in 2015’te Pensilvanya’daki örgüt kampına yerleşen FETÖ’cü Mehmet Değerli tarafından kandırıldığının ve darbeye ikna edildiğinin bizzat Osman Şimşek tarafından dile getirilmesinin örgüte zarar vereceğini ileri sürdü.

‘DEŞİFRE EDİLMESİNDE YARAR VAR’

Öte yandan Aytaç, Asım Yıldırım’ın Ahmet Kurucan’a yaptığı itiraflardan sonra da örgütün yara aldığını belirtti.

FETÖ’nün yönetim kadrosunu “statüko” olarak nitelendiren Aytaç, Yıldırım’ın itiraflarıyla ilgili şunları yazdı:

“Hizmet statüko Osman Şimşek’in Asım Yıldırım’a yaptığı açıklamalardan sonra çok ciddi yara aldı. - Ama hepsi de profesyonel kevaşe olan bu yönetici kadro ve adamları, tabanın sırtından geçinmek, müesseseleri zimmetlerinde toplamak ve Hocaefendi sonrasında anahtar teslim cemaatin maddi kaynaklarını ve insan kaynaklarını devşirme için planlar yapıyorlar. Ama oyun oynayanlar az da olsa deşifre olmaya başladı. Hizmet yönetim kadrosunun %90’a yakını bu kifayetsiz muhterislerin kontrolünde bu karanlık yapının en çok korktukları şey ise sosyal medyada yaptıkları kötülüklerin deşifre olması. Allah’tan çok bundan endişe duyuyorlar. O yüzden bu güruhun yaptığı her kötülüğün, mutlaka sosyal medyadan deşifre edilmesine yarar var.

“Ayrıca hizmetimiz ve Hocaefendi de asla bu haramilere bırakılmamalı. Bunlar bizim. Onlar da bizim tapulu mülkümüzde gecekondu kurmak isteyen kötü insanlar. Biz bahçemizin içindeki ayrık otlarını temizlemeye çalışırken, onlar da elimize elimize vuruyorlar dedikten sonra şimdi de sizle gelen 1 mesajı paylaşmak istiyorum, şöyle ki; ‘…Önder abi selam aleyküm. Sizin ve sizin gibi yanlışları eleştiren abilere karşı hakaret eden ve küfre varan sözler söyleyen güruhun maskeleri, Osman Şimşek abinin açıklamalarıyla düştü. Dün bir tane dostla bu konuyu konuşurken tartıştık. Görünen şu ki; Aynen akape de olduğu gibi körü körüne yanlışları savunan, olup biteni sorgulamayan bir sınıf var. Hani diyor ya: özgürlüğün önündeki en büyük engel halinden memnun olan kölelerdir. Abi sormak istediğim soru şu. Hizmeti ele geçiren bu mafyatik yapıdan nasıl kurtulacağız? 15 Temmuz da hizmeti yezid ve avanelerine peşkeş çekmişler. Ve söylenene göre bu yapı hâlâ görevde. Korkum o ki, hocamızın hayatına bile bu yapı kasdedebilir. Bütün bir camiayı terör örgütü gösteren bu yapıdan her şey beklenir. Buradaki -1 ülke- uzantıları da aynen merkezdekiler gibi çalışıyor. İşlerine gelmeyene MİT’çi diyorlar. İnsanları itibarsızlaştırma ne ararsanız var. Aldıkları maaş belli, ev alıp tamir edip ardından işyeri açıyorlar. Durumdan rahatsız olanları aynen Osman abiye yapılan gibi hemen itibarsızlaştırmaya çalışıp sesini kesiyorlar…’

“Bu yapı ile top yekün mücadele şart. Ve yaptıkları her hatalı ve yanlış davranış da sosyal medyada deşifre edilmeli ve himmetlere, muavenetlere verilen her 1 euro, her 1 dolar da sonuna kadar takip edilmeli.”

SEÇİMDEN SONRA AÇIKTAN ELEŞTİRİ

Yurt dışında firari olarak bulunan FETÖ’cüler, 28 Mayıs seçimlerinin ardından terör örgütü yönetimini eleştirmeye başladı.

Seçimlerden önce Türkiye’ye dönme hayali kuran firari FETÖ’cüler, Altılı Masa’nın hedeflerine ulaşamamasının ardından açıktan tartışmaya başladılar. Sosyal medya üzerinden birbirlerini eleştiren FETÖ’cüler, örgüt yöneticilerini eleştirerek, “Kendilerini savundukları kadar Hocaefendiyi ve Hizmet’i savunmadılar” ifadelerini kullandılar.

‘GÜLEN’İN FİKİRLERİNE MESAFELİ’

Firari FETÖ’cülerden Tuncay Opçin, önceki gün FETÖ’nün tepe yöneticilerinden, Gülen’in damadı Ahmet Kurucan’a sosyal medya üzerinden eleştiri yöneltti. Opçin, “Adım adım tarihselciliğe. Hizmet içinde tarihselcilerin sesi konuşuyor. Meşruiyetini Fethullah Gülen’in öğrenciliğinden alan, ama Gülen’in fikirlerine mesafeli yaklaştığını açıklayıp, Süleyman Ateş propagandası yapan isim” diyerek Kurucan’a tepki gösterdi.

Opçin, “Gülen’in fikirlerine mesafeli yaklaştığı açıklama nerede acaba? Yazı mı, demeç mi, yorum mu? Cevap için şimdiden teşekkürler” gelen bir soru üzerine, “The Circle’daki röportajını okuyun. Ben Ahmet Kurucan’ın uzun süredir yazdıkları ve konuştukları üzerinden takip ediyorum. Eleştirilerimi de bir yazı dizisi olarak yayınlayacağım.” yanıtını verdi.

‘HACIYATMAZ YÖNETİCİLER’ ELEŞTİRİSİ

FETÖ’nün firari isimlerinden Önder Aytaç ise sosyal medya üzerinden örgütü savunmayıp sadece kendisini savunduğunu iddia ettiği kişilere şu tepkiyi gösterdi:

“HİZMET’İN HACIYATMAZ ÜST YÖNETİCİLERİ…

Hizmet üst düzey yöneticilerinin hiçbirisi, kendilerini savundukları kadar, kendileri ile ilgili 1 şeyler söylendiğinde onu çürütmek için uğraştıkları kadar, hayatlarında 1 kere bile ne Hocaefendi’yi ne Hizmet’i ne de mağdurları savunmadılar. 1 twit atmadılar, 1 açıklama yapmadılar. Sadece zoom toplantılar ya da yazdıkları makaleler ile yetindiler. 1 tane bile gösteri yürüyüşüne katılmadılar.

“Bu konu ile ilgili gelen 1 mesaj da aynen şöyle; ‘…Şu an ki yönetimindekilerin birinci özellikleri Yalancı olmaları Birkaç gün önce bizzat yaşadığım bir olay; Bir yönetici daha önce kararlaştırdığımız görüşmeye katılmadı ve aradık telefonu açmadı. Mesaj yazdı en az 1 saat mesafede başka bir şehirdeyim diye. Bizde arkadaşlarla kalktık. 10 dakika sonra 1 saatlik mesafedeyim diyen şahısla karşılaştık. (Başımıza imam diye gönderilen, kendini Hocaefendinin temsilcisi gören, bana itaat edeceksiniz diyen) Bu kişi çok rahat YALAN söylüyor ve yalanı ortaya çıkınca bir özür bile dilemiyor. Yüzü dahi kızarmıyor. Profesyonel yalancı olmuşlar. Canımı sıkan bizleri aptal yerine koyması. Yalan söyleyen her.’”