Gladyo elemanı: Gladyo yok
FETÖ üyesi olmak suçundan hüküm giyen Enver Altaylı, Necip Hablemitoğlu suikastına ilişkin davada savunma yaptı. Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve Aydınlık’ı hedef alan Altaylı, Türkiye'de Gladyo diye bir yapının da olmadığını iddia etti.
Akademisyen Necip Hablemitoğlu suikastına ilişkin aralarında Fetullah Gülen, Mustafa Özcan, Enver Altaylı ve Levent Göktaş'ın da bulunduğu 10 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen dördüncü duruşmaya firari durumdaki FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, Mustafa Özcan ve Serhat Ilıcak dışındaki tüm sanıklar ile taraf avukatları katıldı. Duruşmada, Hablemitoğlu'nu tasarlayarak öldürmeye azmettirmekle suçlanan eski istihbaratçı Enver Altaylı savunma yaptı. Altaylı savunmasında, "Memleket olarak değişik bir süreçten geçmekteyiz. Herkes burada benim siyasi malzeme olarak bu davaya monte edildiğimi biliyor. Benim mahkemenizden adalet bekleme gibi bir durumum yok. Adalet dağıtmaya niyet etmiş olsanız bile adil karar vermeye gücünüzün olmadığını düşünüyorum. Siyasi davalarda istenmeyen yönde karar veren hakimlerin başına neler geldiği malum. Sürülenler var, hain ilan edilenler var. Beni tutuklu yargılayan mahkemenizden adalet beklemiyorum. Bana ceza verileceğini düşünüyorum. Bu metne iddianame demek doğru değildir. Savcı Zafer Ergün’ün benimle ilgili hayal gücünü test ettiği bir metindir. Bu metin bir suç delilidir." ifadelerini kullandı.
İFADELERİN GERÇEK DIŞI OLDUĞUNU İDDİA ETTİ
"Ortada benimle ilgili ciddiye alınabilir bir iddia yoktur." diyen Altaylı, "Necip Hablemitoğlu’nun katledilmesine ilişkin herhangi bir bilgim yoktur. Dosyadaki diğer sanıkların benim aleyhime bir beyanları yoktur. Aydın Köstem'in benim aleyhimde bir tek beyanı yoktur. Köstem'in ifadelerinin tamamının doğru olduğunu kabul etseniz bile bu ifadeler yargılama açısından bir önem ifade etmemektedir. Aleyhimde beyanı olanlar Zihni Çakır, Halil Şıvgın ve Nizamettin Afşar'dır. Bu ifadeler gerçeğe aykırıdır ve yalandır. Şıvgın'ın 2016'da benimle ilgili bir takım yalan beyanları olduğunu haber aldığımda yurt dışındaydım. Soruşturmaya bakan savcıya ifade vermek istediğimi söyledim. Türkiye'ye geldiğimde adliyede savcıya ifade verdim. Benim bu meselelerle ilgili donanımlı bir insan olduğumu görünce benimle sohbet etmek istediğini söyledi savcı. Necip İşçimen savcıyı tanık olarak çağırabilirsiniz. Savcı İşçimen kapıya kadar gelip beni yanaklarımdan öperek yolcu da etti." şeklinde konuştu.
CİNAYETLE İLGİLİ BİLGİSİ OLMADIĞINI SAVUNDU
Altaylı savunmasının devamında, "Necip Hablemitoğlu cinayeti ile ilgili bilgim, katkım yoktur. Bilgim basında yer alan haberlerle sınırlıdır. Olayla ilgili dahlim veya bilgim yoktur. Adımın dosyaya karıştırılması çirkince, namussuzca bir iftiradır. Bana alçakça bu iftirayı atanları rabbime havale ediyorum. Bu dosyada adı geçen veya geçmeyen herhangi bir kimseyle bu cinayetle ilgili herhangi bir görüşmem olmamıştır. Bu cinayeti kimin hangi saiklerle işlediği konusunda en ufak bir bilgi ve fikrim yoktur. Yargılandığım diğer dosyada Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı bozma talep edince Doğu Perinçek'in partisinden Nusret Senem hapiste kalmam için propaganda başlattı. Gazetelerinde çarşaf çarşaf haber yapıldı. Sonra da adım bu dosyaya adım dahil edildi ve tutuklandım." beyanlarında bulundu.
RUSYA VE ÇİN DÜŞMANLIĞINA DEVAM ETTİ
Altaylı, daha önce yargılandığı davada olduğu gibi Rusya ve Çin düşmanlığına devam ederek şunları söyledi:
CIA hakkında yazılmış çok sayıda kitap vardır. Ancak Çin istihbaratı hakkındaki bilgiler oldukça sınırlıdır. Çinlilerin istihbarat teşkilatının kurumlarının adını bilen kişi sayısı bile çok azdır. Çin istihbaratı çok büyük bir bütçeye ve Çin dışında muazzam sayıda ajana sahiptir. Çin istihbaratı şu anda bütün dünyada aktiftir ve hedefi büyük bir küresel güç olmaktır. Çin devleti yeni pratikler geliştirdi. Aynı konsept Rusya tarafından da kullanılmaktadır. Her iki devlet, rakip devletlerde kendilerine teslim olmuş, kendileriyle mutabık siyasi partilerle, sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte istihbari çalışmalar yapmaktadır. Çin ve Rusya bunları kullanır. MİT, benim bu meseleye ne kadar hakim olduğumu çok iyi bilir. Bu sebeple 2017 Mayıs ayında MİT müsteşarının adıma verdiği yemeğe katıldım. Burada 3 saat bazı bilgiler verdim. Beni kapıya kadar boynuma sarılarak uğurladılar. Orada söylediklerimden rahatsız olanlar elbette oldu."
GLADYO'YU İNKAR ETTİ
Savunmasında Vatan Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Doğu Perinçek ile Aydınlık’ı hedef alan Altaylı şöyle devam etti:
"Vatan Partisi taraftarlarının Türk devletinin en önemli kurumlarına sızdığını görüyoruz. Orduya, TSK'ya, yargıya, diğer siyasi partilere sızdığını görüyoruz. Çin ve Rusya bunların çalışmalarından yararlanır. Perinçek, Tahran'da ordudaki NATO'cu subayların tasfiye edildiğini söylüyor. Yine Perinçek Türkiye'de 30 bin FETÖ mensubunun TSK'dan tasfiye edildiğini söylüyor. Ergenekon döneminde bir el uzandı milli ordunun bir kısmını tasfiye edildi. 15 Temmuz'da da - FETÖ'cü bir kısım kişilerden söz etmiyorum- geri kalan milli orduyu tasfiye ettiler. Bu zat şimdi Rusya, Çin ve İran'ın yeni bir uygarlık oluşturduğunu iddia ediyor. Biraz tarih ve coğrafya bilgisi olan, Rusya’nın Avrupa ve Kafkaslarda kazandığı toprakların Türkiye aleyhine olduğunu bilir. Perinçek ve yandaşlarına göre Rusya kendi güvenliği için gelişti. Türkiye'de gladyo diye bir şey yoktur. Perinçek yıllarca bunu iddia etti. Bunlar belirli emirleri yerine getiren piyonlardır. Dugin'i Türkiye'de devletin en hassas noktasındaki kişileriyle görüştüren Perinçek ve yandaşları devlet için en önemli güvenlik sorunudur."
ALTAYLI'NIN SUİKASTTAKİ ROLÜ
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Necip Hablemitoğlu suikastına ilişkin hazırlanan iddianamede FETÖ'nün sözde Türkiye imamı olan Mustafa Özcan'ın 2002 yılı ikinci yarısından itibaren en temel meselesinin Necip Hablemitoğlu’nu durdurmaya çalışmak olduğu, aynı dönemde Özcan’ın İstanbul’dan Ankara’ya gelerek kendilerine yardımcı olabileceğini bildikleri Enver Altaylı ile görüşmeler gerçekleştirdiği kaydedilerek, “Altaylı ise maktulü öncelikle tanıyan kişiler üzerinden ikna etmeye çalışmış, bunda başarılı olmayınca ise, olay tarihinde tıpkı kendine bağlı çalışan eskiden beri tanıdığı olan Aydın Köstem üzerinden dönemin Özel Kuvvetler Komutanlığı Muhabere Arama Kurtarma Alay Komutanı olan Mustafa Levent Göktaş ile irtibatlanmış, şüpheliler Fetullah Gülen, Mustafa Özcan, Enver Altaylı ve Aydın Köstem’in şüpheli Mustafa Levent Göktaş’ı azmettirmesi sonucunda maktul Necip Hablemitoğlu, şüpheli Mustafa Levent Göktaş’ın kurduğu suç örgütü tarafından öldürülmüştür." denilmişti.