22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

FETÖ'cülerin başlattığı 28 Şubat davasında savcıdan 60 müebbet talebi

TSK'yı itibarsızlaştırmak için başlatılan 28 Şubat davasında savcı mütalaasını açıkladı. 60 sanık için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

FETÖ'cülerin başlattığı 28 Şubat davasında savcıdan 60 müebbet talebi
A+ A-

Savcı, 28 Şubat dönemine ilişkin 103 sanıklı davada esas hakkındaki görüşünü açıkladı.

FETÖ'cülerin başlattığı davada eski savcıların görevden alınmasının ardından göreve gelen savcı, cezaların en üst seviyeden verilmesini istedi.

Dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı ile dönemin Genelkurmay 2. Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir'in de arasında bulunduğu 60 kişinin ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması talep edildi.

FETÖ'cülerin başlattığı 28 Şubat davasında savcıdan 60 müebbet talebi - Resim : 1

Dönemin (hayatta olan) tüm kuvvet komutanlarının yanı sıra ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen komuta kademesinden bazı isimler şöyle: Harekat Başkanı Çetin Doğan, Genelkurmay Genel Sekreteri Erol Özkasnak, Adli Müşavir Erdal Şenel.

39 BERAAT TALEBİ

39 sanığın ise beraati istendi. Yargılama sürecinde hayatını kaybeden 4 sanık hakkındaki dava ise düştü. Eski Jandarma Komutanı Orgeneral Teoman Koman, ölüm nedeniyle hakkındaki davanın düşürülmesi istenen bu 4 isim arasında yer aldı.

Mütalaada, Refahyol Hükümeti'nin yıkılmasıyla sona eren 28 Şubat sürecinin "postmodern" değil, "gerçek bir darbe girişimi" olduğu iddia edildi.

Dönemi yakından tanığı eski cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, 28 Şubat'ın darbe olmadığını söylemişti.

DAVA AÇMAK İÇİN ERBAKAN'IN ÖLMESİNİ BEKLEDİLER

28 Şubat döneminin Başbakanı Necmettin Erbakan'ın 27 Şubat 2011'deki vefatından sonra Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatıldı. Bu davayı açabilmek ve o dönemde iktidarda olan 54'üncü Cumhuriyet Hükûmetinin (kısaca REFAHYOL Hükûmeti) 18 Haziran 1997 tarihinde istifa etmesini bir darbe ile ilişkilendirebilmek için dönemin Başbakanı Erbakan'ın ölmesi beklendi. Erbakan'ın sağlığında böyle bir soruşturma ve dava açmaya kimse kalkışmadı, çünkü buna itiraz edecek ilk kişi Erbakan'ın kendisi olurdu. Zira merhum Erbakan, yaşadığı müddetçe, başında bulunduğu 54'üncü Hükûmet'in istifa gerekçesini hiçbir şekilde ve hiçbir yerde askeri darbeye bağlamamış, askeri darbe ile düşürüldüğünü söylememiş, bir askerî darbeden şikâyetçi olmamıştır.

Başlangıçtan bugüne 28 Şubat davası

Müebbet hapsi istenen dönemin Harekat Başkanı Org. Çetin Doğan'ın avukatı Hüseyin Ersöz de savcının mütalaasının hukuki olmayan "delillere" dayanılarak hazırlandığını belirtti. FETÖ'nün Balyoz kumpası sırasında da Çetin Doğan'ın avukatlığını yapan Ersöz, aydinlik.com.tr'ye yaptığı açıklamada şunları söyledi:

FETÖ'cülerin başlattığı 28 Şubat davasında savcıdan 60 müebbet talebi - Resim : 2

ERSÖZ: MAHKEME BERAAT KARARI VERMELİ

Savcılık tarafından verilen esasa ililkin mütalaanın hukuki temelden yoksun bir metin olduğu düşüncesindeyim. Bu davanın hukuka aykırı delillere dayandığı, yine bu davada görev alan Cumhuriyet Savcısı'nın FETÖ soruşturmaları kapsamında uzun süre kaçak olduktan sonra tutuklandığını hatırlatmak gerekiyor. Öyle ki Türk hukuk sistemine göre hukuka uygun delillerle yargılama yapılması zorunluluk oluşturuyor. Fakat bunun yanında söz konusu soruşturmanın FETÖ üyesi olmak isnadıyla karşı karşıya olan bir şahıs tarafından gönderilen bir CD içeriğine dayandığını unutmamak gerekiyor. Ne yazıkki savcılık makamı esasa ilişkin mütalaasında tüm bu hususların hepsini gözardı etmiş ve 60 sanığın cezalandırılması yönünde görüş beyan etmiş. Bu görüşe katılmak mümkün değil. Mahkemenin bu konuda sanıklar hakkında beraat kararı vermesi gerektiği düşüncesindeyim. Bunun yanında sözkonusu sanıkların bu davada yargılanan Genelkurmay Başkanı'nın bulunması sebebiyle Anayasa Mahkemesi'nde yargılanması konusunda ısrarcıyız. Bugüne kadar bu talebimizin mahkeme heyeti tarafından gözönüne alınmaması, adil yargılanma hakkı yönünden çok ciddi bir sorun olmuştur.

'BU KARAR FETÖ KUMPASINI AKLAR'

FETÖ'cülerin başlattığı 28 Şubat davasında savcıdan 60 müebbet talebi - Resim : 3

Savcının mütalaasını aydinlik.com.tr'ye değerlendiren Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Avukat Nusret Senem, 28 Şubat davasının FETÖ kumpası olduğunu belirtti ve "FETÖ'nün kumpasını aklamaya hizmet eden, ABD'nin Türk ordusuna karşı kumpasına hizmet eden bir mütalaadır ve yanlıştır" sözleriyle tepkisini gösterdi.

İşte Senem'in açıklamaları:

28 Şubat 1997 kararları Cumhuriyet Devrimi kanunlarının uygulanmasını öngören, 18 maddelik MGK kararıdır. Cumhurbaşkanı Demirel Başkanlığındaki MGK kararlarını o dönemki Başbakan ve hükümet de kabul etmiştir. Başbakan Erbakan imzalamıştır. Bu kararlar Erbakan'a karşı değidir. Nitekim 28 Şubat davasında tanık olarak çağrılıp dinlenen Tansu Çiller, "Bu kararlar bize karşı alındı" dedi. Çiller'in başbakanlığı o karardan sonra önlenmiştir. 28 Şubat'ın esas hedefi Susurlukçulardır, Çiller'dir ve Çiller'in ortağı FETÖ'dür. O günler hatırlanırsa FETÖ'ye karşı olduğu çok net görülür. Esas olarak Fetullah Gülen'in örgütüne karşı işlemler yapılmıştır. 28 Şubat'ı rayından çıkarmaya çalışan isimler olmuştur. Mesela Çevik Bir'in tanklarla ilgili "Balans ayarı yaptık" lafı 28 Şubat'ın rayından çıkmasına bilinçli olarak katkı yapan söylem olmuştur. 28 Şubat'ı savunan Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu ve diğer güçler bu tavra asla taraftar olmamıştır. Onlar 28 Şubat'ın Cumhuriyetin devrim kanınlarının uygulanması, Cumhuriyet değerlerinin aşındırılmasına karşı bir eylem olarak ortaya çıktığını her seferinde dile getirmişlerdir. Bugün görülen davada savcının o dönemin genelkurmay başkanı ve diğer görevlilerle ilgili mütalaası tamamen yanlış, FETÖ'nün kumpasını aklamaya hizmet eden, ABD'nin Türk ordusuna karşı kumpasına hizmet eden bir mütalaadır ve yanlıştır.

DAVAYI FETÖ'CÜLER KIŞKIRTTI

Davanın savcıları Mustafa BİLGİLİ ve Kemal ÇETİN'dir. Mustafa BİLGİLİ aynı zamanda "Kozmik Oda" soruşturmasını da yürüten savcıdır (ki o soruşturmadaki hukuksuz ve yanlı tutumu nedeniyle hakkında bilahare tahkikat açılmış, Şubat 2016'da HSYK tarafından görevden uzaklaştırılmış, nihayet 15 Temmuz "ihanet kalkışması" sonucu FETÖ üyeliği gerekçesiyle hem savcılıktan ihraç edilmiş hem de hakkında yakalama kararı çıkarılmış, yaklaşık 4 aylık bir firar döneminden sonra 09 Kasım 2016'da sahte bir kimlikle Ankara'da yakalanmıştır. Yardımcısı Kemal ÇETİN de davanın ilerleyen aşamalarında önce başka bir göreve atanmış, 15 Temmuz kalkışmasından sonra o da meslekten ihraç edilmiştir.)

28 Şubat davasını başlatan hakim de savcı da FETÖ'den tutuklu!

Son Dakika Haberleri