FETÖ'nün Çin'deki faaliyetlerine büyüteç tutuyoruz 2: FETÖ Çin’de Türkiye’yi böyle karalıyor
Çin'in en yaygın sosyal medya aracı WeChat'te 'sızıntı' var. FETÖ'cüler WeChat'te açtıkları Gerçek Türkiye (Sihhishituerqi) isimli sayfa ile t27xinwen.com internet sitesi üzerinden günaşırı Türkiye aleyhinde propaganda yapıyorlar. Hedefleri Türkiye'yi 'güvenilmez' ilan etmek
Çin’deki FETÖ yapılanmasının yayınladığı Gerçek Türkiye (Sihhishituerqi) isimli Wechat sayfası, 2021 yılında salgının başlamasıyla bayram etti. Türkiye’ye saldırılarını artırdı.
2020 yılı son aylarında girilen toplam haber sayısı 346. Ayrıca her pazar günü haftalık haberlerin derlendiği toplam 13 “Haftalık Genel Bakış” derlemesi yayınlanmış. Girilen haber başlıkları incelendiğinde 346 haberin 176'sı FETÖ ile doğrudan bağlantılı. Türkiye’de kaosun hakim olduğu ve Türkiye’nin diktatörlükle yönetildiği temaları öne çıkıyor. Doğal olarak bu 3 ayın haberlerinin önemli bir kısmını da salgın haberleri oluşturuyor. Salgın haberlerinin neredeyse tamamı Türkiye’nin salgınla mücadelesini baltalayan asılsız veya yönlendirme cümlelerle dolu.
Haberlerin 53'ünde Türkiye’nin yönetilemediği, hastanelerin, emniyet güçlerinin, devlet kurumlarının düzgün çalışmadığı, Türkiye’nin hem asayiş hem de sağlık yönünden güvenli olmadığı savı işleniyor.
'MAFYAYLA İŞBİRLİĞİ'
Örneğin; Özellikle organize suç örgütü yöneticisi olmaktan hüküm giymiş olan Alattin Çakıcı’nın tahliyesine dair basına yansıyan haberlere dayanarak Türkiye’yi 'mafyayla işbirliği yapan devlet' olarak göstermeye çalıştılar.
20 Kasım 2020: “Erdoğan'ın siyasi müttefikleri çete liderlerini destekledi ve Türk muhalefet liderleriyle çatışma şiddetlendi”
2 Aralık 2020: “Türk erkek, çete liderine hakaretten tutuklandı.”
19 Kasım 2020: “Türk mafya liderleri, ana muhalefet partilerinin liderlerini tehdit ediyor.”
25 Ekim 2020: “Türkiye çete lideri, eski İçişleri Bakanı ve eski general tatil beldesinde buluştu.”
SAĞLIK SİSTEMİNE KARALAMA
Ayrıca haberler çarpıtılıyor, Türkiye için sık sık dramların yaşandığı bir ülke imajı çiziliyor. Hastaneler üzerinden yapılan haberlerle insanların ihmalden öldüğü ve Türkiye’de insan hayatının değersiz olduğu propaganda ediliyor.
1 Kasım 2020: “Eski bir Türk Albay tıbbi tedavi yetersizliğinden öldü.”
20 Kasım 2020: “Türkiye'de oksijen krizi! Hastanede oksijen tükenmesi sonucu sekiz hasta hayatını kaybetti.”
2 Aralık 2020: “Türkiye'nin güneydoğusunda korona olan 1,5 yaşındaki bir erkek çocuk dört kez hastaneye kaldırıldı ve sonunda hastanede öldü.”
29 Kasım 2020: “Türkiye'nin en iyi tıp derneği: Korona resmi verileri olması gerekenden çok düşük.”
4 Aralık 2020: “Türkiye, yeni korona aşılarını depolayacak ekipmana sahip değil.”
26 Kasım 2020: “Türkiye gerçek yeni vaka sayısını açıkladı, yeni vaka sayısında dünyada üçüncü.”
25 Kasım 2020: “İstanbul belediyesi tarafından yayınlanan günlük koronavirüs ölüm rakamları, Sağlık Bakanlığı verileriyle eşleşmiyor.”
23 Kasım 2020: “Salgın kontrolden çıktı. Türkiye'de 6017 yeni vaka açıklandı.”
13 Kasım 2020: “İstanbul Tabip Odası: İstanbul'daki salgın Wuhan'dakini aşıyor ve acil karantina gerekiyor.”
13 Kasım 2020: “Remdesivir ilacı kara borsada 20.000 lira.”
5 Kasım 2020: “Türkiye'de her gün 2 bin 300'den fazla koronavirüs vakası var ve iş yerleri kapalı.”
25 Ekim 2020: “Bir Türk esnafa neden maske takmadığı sorulduğunda, kötü ekonominin ölmek istemesine neden olduğunu söyledi.”
19 Ekim 2020: “Türkiye Sağlık Bakanı 'geri adım attı' ve salgının gerçek verilerinin belirli kişilere verileceğini söyledi.”
23 Eylül 2020: “Türk Tabipler Birliği: Türkiye salgında yeni iki tsunamiyle karşılaşabilir.”
15 Eylül 2020: “Türkiye'nin günlük ölü sayısı 4 ayın en yüksek seviyesini vurdu.”
10 Eylül 2020: “Türkiye'de koronavirüse yakalanan sağlık personelinin tedavisi ücretli olacak.”
8 Eylül 2020: “Türkiye'nin en iyi tıp profesörü: Ankara, Wuhan'ın Türkiye versiyonu oldu.”
25 Eylül 2020: “Türkiye'nin uzaktan eğitim sistemi okulun ikinci gününde çöktü.”
BÖLGE MERKEZLİ DIŞ POLİTİKAYA HÜCUM
Türkiye’nin dış politikasına dair bir taarruz olduğunu da aşağıdaki haberlerden gözlemleyebiliyoruz. Haberlere tek tek açıklama yazmak zaman israfı olur ama genel olarak içerik üç ana eksende şekilleniyor.
1- Türkiye’nin Amerika ekseninden çıkamayacağı ve Amerika’nın Türkiye üzerinde güçlü bir etkiye sahip olduğu tezi. Bu tez sayesinde Çin’de Amerika üzerinden dolaylı olarak Türkiye düşmanlığı yaratılmak istendiği anlaşıyor.
2- Türkiye’nin son yıllarda yöneldiği Asya ülkeleri ile işbirliği stratejisinin kötülenmesi ve Asya ülkeleri ile işbirliği için atılan adımların bir aldatmacadan ibaret olduğu, Türkiye’nin Rusya, İran, Çin ve diğer Asya ülkeleri ile ilişkilerini geliştirmek için attığı adımların altının boş olduğu ve bu işbirliklerinin her an çökebileceği tezi.
3- Amerika ve Batı’dan gelen yüksek perdeli tehditlerle de desteklenerek Türkiye’nin Asya’ya yönelmesinin tek sebebinin Erdoğan’ın diktatörlük hevesinin olduğu tezi.
Haber içeriklerinde “zalim” Erdoğan iktidarının Çin tarafından şımartıldığı, Rusya ile ilişkilerin gözüktüğü kadar iyi olmadığı her an çökebileceği, Türkiye’nin Suriye, Irak, Libya, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’ta yayılmacı politika güttüğü, Türkiye’de Osmanlıcılığın yükseldiği gibi tezlere sık sık rastlanıyor:
4 Aralık 2020: “ABD ve Türkiye, NATO dışişleri bakanları toplantısında kavga etti.”
3 Aralık 2020: “Kazakistan, Çin İHA'larını satın almayı bırakıp Türkiye'nin Bayraktar İHA'sına geçebilir.”
3 Aralık 2020: “Almanya Türkiye’ye yerli tankı için motor satmayı durdurdu. Türkiye Güney Kore'ye dönmek zorunda kaldı.”
19 Ekim 2020: “Rusya, Suriyeli isyancıların Dağlık Karabağ'a gönderildiğine dair haberlerden endişe duyduğunu söylüyor.”
5 Ekim 2020: “Rus uzman: Erdoğan Putin'in ilişkisi mayın tarlası.”
29 Eylül 2020: “Türkiye, Azerbaycan'a yardım etmek için Suriyeli isyancıları gönderiyor.”
27 Eylül 2020: “Pompeo Türkiye'yi uyardı: Türkiye’nin Huawei ile işbirliği Türkiye ile askeri işbirliğimizi olumsuz etkileyecek.”
27 Eylül 2020: “ABD'nin Türkiye Büyükelçisi: Türkiye, ABD ilaç şirketlerine borcunu ödemeli.”
22 Eylül 2020: “Çin, Erdoğan'ın siyasi ve ekonomik zorlukları için bir can simidi sağlıyor.”
UMUTLARI JOE BİDEN
Wechat sayfasının başkan adaylığı sırasında Joe Biden’dan umutlu olduğu görülüyor. Biden'a bu dönem 3 kez yer ayrılmış. Yapılan haberlerde Çin kamuoyuna Biden’ın başkan seçilmesiyle Türkiye’nin zayıflayacağı, Türk-Rus ilişkilerinin kötüleşeceği ve Doğu Akdeniz ve Ege’de “Türk saldırganlığının” son bulacağı argümanları sunuluyor. Özellikle 23 Ekim 2020 tarihinde yapılan “Biden seçilirse kaybeden Türkiye olacak.” başlıklı bir analiz haberde Biden üzerinden Türkiye’ye dair olumsuz değerlendirmeler yapılıyor. Türkiye’nin son zamanlarda yürüttüğü başarılı dış politika faaliyetlerinin Biden seçildikten sonra son bulacağı ve Türkiye’nin yeniden Amerika güdümündeki politikalara yöneleceği tezleri ileri sürülüyor. Dağlık Karabağ operasyonu, Yunanistan ile Türkiye arasındaki anlaşmazlıklar, Kıbrıs meselesi gibi önemli konularda Türkiye aleyhine fikirler Biden üzerinden Çin kamuoyuna sunulmuş.
10 Kasım 2020: ‘Biden'ın ABD Başkanı seçilmesine Türkiye'nin düşük profilli tepkisi’
23 Ekim 2020: “(analiz) Biden seçilirse kaybeden Türkiye olacak.”
18 Ekim 2020: “Biden: Türkiye Dağlık Karabağ sorununa karışmamalı.”
9 Ekim 2020: “Biden: Trump, Türkiye'nin Yunanistan'a yönelik provokasyonunu durdurmalı.”
ERMENİLER TEHDİT ALTINDAYMIŞ!
7 Ekim 2020'de yapılan bir haber oldukça dikkat çekici: “Ermenistan Azerbaycan çatışması sebebiyle İstanbul'daki Ermeniler tehlike altında.”
Haber içeriğinde Türkiye’de yaşayan Ermenilerin hedef haline getirildiği ve nefret söylemine maruz kaldıkları iddia ediliyor. Haberin dayanağı ise İstanbul Kumkapı’da Azerbaycan bayrağı dalgalandırarak geçen bir araç...
Bu konuda başka bir haber de 30 Eylül 2020'de yapılmış. Haber başlığı; “Ermeniler, Türk medyasında nefret söyleminin en büyük hedefi.”
Bu konuda 10 Eylül'de bir başka yazı yayınlamış. “Eylül 1955'te kitlesel zulme tanık oldum.” başlıklı yazı FETÖ denetimindeki yayın organlarında sık sık yazıları yayınlanan Herkül Milas’a ait. Yazıda NATO güdümünde tertiplenen 1955 Eylül olaylarına değiniliyor ve Türkiye’de Rumlara ve Ermenilere zulmedildiği can ve mal güvenliklerinin olmadığı iddia ediliyor. Haberin Dağlık Karabağ operasyonunun başladığı tarihlere denk gelmesi elbette tesadüf değil. Yazıda muhafazakarlar, solcular, Aleviler, Kürtler, gayrimüslimler, azınlıklar, Gülenciler ve liberaller de zulüm gören gruplar olarak tanıtılıyor.
KARABAĞ ZAFERİ RAHATSIZLIĞI
19 Eylül 2020 tarihli “Türkiye, Azerbaycan'a yardım etmek için Suriyeli isyancıları gönderiyor.” başlıklı haber de dikkat çekici. Haberde Batı kaynaklarında dillendirilen Türkiye’nin Dağlık Karabağ’a Suriyeli militanları gönderdiği yalanları Çin kamuoyuna gerçek haber gibi sunuluyor. Ermenistan’ın Rusya Büyükelçisinin sözlerine de yer verilen haberde 4 bin kadar militanın Dağlık Karabağ’a Türkiye tarafından gönderildiği yazılmış. Oysa hem Azerbaycan hem Türkiye hem de Rusya Dışişleri bu haberleri kesin sözlerle yalanladı.
Türkiye’nin “saldırgan” tavrının sadece Dağlık Karabağ’la sınırlı kalmadığı, Suriye, Irak ve Libya’ya da işgal kuvvetleri gönderdiği dillendirilmiş. Türkiye’nin adı geçen ülkeleri işgal ederek daha fazla güç toplamaya çalıştığı iddia ediliyor.
TÜRK ORDUSU’NU ZAYIF GÖSTEREN
Sayfanın amacının daha iyi anlaşabilmesi için son üç ayda yapılan bazı özel haberleri de eklemek faydalı olacak.
Örneğin 29 Kasım 2020'de yapılan “Türk Hava Kuvvetleri personeli darbe girişimi nedeniyle ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.” başlıklı haber oldukça dikkat çekici. Haber, Türk Ordusuna karşı Çin kamuoyunda yürütülen psikolojik savaşın en çarpıcı örneği. Haber içeriğinde 15-16 Temmuz Darbe girişimine katılan askerlere verilen cezalara dem vuruluyor, ordunun zayıfladığından şikayet ediliyor. Ayrıca darbe girişimine katılmayan askerlerinde haksız yere cezalandırıldığı iddia ediliyor. Ceza alan iki askerin ebeveynlerinin röportajlarına yer verilen haberde darbe girişimine katılan askerlerin suçsuz olduğu savunuluyor.
24 Kasım 2020'de yapılan bir başka haberin başlığı da: “Türk Hava Kuvvetleri temizlendi. Şu anda TSK’daki hiçbir pilot F-16 uçuramaz.” Michael Peck adlı bir yazarın Amerikan menşeili bir politika dergisinde yayınlanan makalesine atfen ilk önce www.turkishminute.com (Türkiye’de yasaklı olan FETÖ’cü internet sitesi) adlı sitede haberleştirilmiş. Ardından bu sayfaya konulan haberde Türk Silahlı Kuvvetlerinde savaş uçağı uçuracak pilot kalmadığını, Türkiye’nin bu yüzden S-400 gibi hava savunma sistemlerine yöneldiği öne sürülüyor. Ayrıca 15-16 Temmuz darbe girişiminden sonra ordudan atılan FETÖ mensuplarının yerine geçebilecek pilotlar olmadığı için Türkiye’nin Amerika’dan yardım istediği, Amerika’nın reddettiği, bunun üzerine Pakistan’dan yardım istendiği ama Pakistan’ın da yeterince tecrübeli savaş uçağı pilotu olmadı iddia ediliyor.
EKONOMİ ÜZERİNDEN SALDIRI
Haberlerin 19'u Türkiye ekonomisine ilişkin. Haberler bu dönemde dün paylaştığımız ilk üç aylık dağılıma göre artmış durumda. Ekonomi üzerinden yüklenilen bazı haberler şöyle:
5 Kasım 2020: “Türkiye'nin reel enflasyon oranı resmi rakamların dört katı olabilir.”
2 Kasım 2020: “Türk Lirasının düşüşü devam ediyor. Erdoğan: Eve ekmek götüremeyen var mı zannediyorsunuz?”
30 Ekim 2020: “Türkiye, devlet dairelerinin bütçe kalemlerini gizlemesine izin veren yeni bir yasayı kabul etti.”
29 Ekim 2020: “Erdoğan ABD yaptırımlarını umursamadı ve Türk Lirası rekor seviyeye düştü.”
7 Ekim 2020: “Türkiye maliye bakanı: Türk lirasının döviz kuru umurumda değil.”
PKK/HDP'YE ÖVGÜLER
Önemli gördüğümüz bir nokta da FETÖ’nün propaganda aygıtının HDP ve Selahattin Demirtaş’a önemli bir yer ayırması... Özellikle Selahattin Demirtaş’ın tutukluluğu üzerinden kışkırtıcı haberler yapılıyor. “Gerçek Türkiye” Wechat sayfası ve t27xinwen.com internet sitesinin Çin medyasında Türkiye aleyhine ne kadar umarsızca faaliyet yürüttüğünün en önemli kanıtlarından.
1 Aralık 2020: “Türkiye'nin iktidar koalisyonu, Halkların Demokratik Partisi’nin korona aşısının ücretsiz olarak yapılması önerisini reddetti.”
26 Kasım 2020: “Türk fotoğrafçı öldürülen Kürt öğrencilerin hikayesini anlatıyor.”
23 Ekim 2020: “Türkiye tutuklu muhalefet lideri: Erdoğan benden korktuğu için beni hapse attı.”
18 Ekim 2020: “İstanbul'un ilk Kürt dizisi gösteriden saatler önce yasaklandı.”
8 Ekim 2020: “Türkiye'de sadece altı Kürt belediye başkanı.”
23 Eylül 2020: “Türkiye'nin doğusunda Kürtçe yer adlarının kaldırılması.”
23 Eylül 2020: “Erdoğan, Demirtaş'ın serbest bırakılmasını önlemek için savcılarla bir araya geldi.”
6 Eylül 2020: “Türkiye'nin Kürt siyasi partisinin eski eş başkanının kızının gözaltındaki babasını ziyaret etmesi yasaklandı.”
BATI’NIN GÖSTERMEK İSTEDİĞİ TÜRKİYE GÖRÜNTÜSÜ
Yukarıda verdiğimiz haberlerde yaratılan Türkiye algısı özellikle Batı kaynaklı önyargılı haberlerle desteklenmek istenmiş. Uluslararası kamuoyunda dışlanan bir Türkiye imajı çizilmek istenmiş:
22 Ekim 2020: “Dünyanın dört bir yanından 2 bin 500 akademisyen, Türkiye'deki LGBT aktivistlerinin serbest bırakılmasını talep eden bir imza kampanyası imzaladı.”
26 Ekim 2020: “Türkiye, AB atıklarının en büyük ihracat hedefi haline geldi.”
26 Ekim 2020:“ABD'nin Türkiye'deki büyükelçiliği terörist saldırı uyarısı yayınladı ve vize hizmetini askıya aldı.”
15 Kasım 2020: “Avrupa Komisyonu, Türkiye'ye yönelik yaptırımların bir listesini hazırladı.”
29 Kasım 2020: “BAE, Türkiye ve diğer 12 ülke vatandaşlarına giriş vizesi verilmesini askıya aldı.”
19 Ekim 2020: “Türkiye'de eski emniyet müdür yardımcısının ölümüyle ilgili fotoğraflar cezaevindeki zor koşulları ortaya koydu.”
17 Eylül 2020: “Türkiye'nin aşırı sağ partisi önde gelen tıp derneklerini yasaklamakla tehdit ediyor.” (Aşırı sağ partiden kasıt MHP)
14 Ekim 2020: “Türkiye'nin batısında yasadışı olarak üretilen likörü içen 18 kişi öldü.”
2 Ekim 2020: “Türkiye'den ayrılmak için yüzlerce doktor başvurdu.”
13 Eylül 2020: “Türk gençliğinin yüzde ellisi göç etmek istiyor.”