20 Kasım 2024 Çarşamba
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

FETÖ’nün MİT’teki casusunun cezası kesinleşti

Yargıtay, FETÖ'nün amaçları doğrultusunda TSK ve MİT'te faaliyet yürüten, örgütün hedefindeki askerlere kumpas operasyonlarında rol alan sanığa 'örgüt üyeliği' suçundan verilen cezayı onadı. Sanığın eylemlerini casusluk kapsamında değerlendiren Yargıtay bu suçtan verilen cezayı usul yönünden bozdu.

FETÖ’nün MİT’teki casusunun cezası kesinleşti
A+ A-
AYDINLIK/ ANKARA

Ankara 34. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan bir sanık hakkında 19 Nisan 2021 tarihinde "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 12 yıl, "devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme" suçundan 15 yıl hapis cezası verildi.

Mahkeme örgüt üyeliği suçundan verdiği cezanın gerekçesinde, sanığın MİT'e geçtikten sonra mahrem yapılanmada öğrenci konumunda faaliyetlerini sürdürerek MİT mahrem imamlarıyla örgüt adına hareket ettiğini belirtti. Ayrıca sanığın, mensubu olduğu örgütün izlediği stratejik hedefler doğrultusunda TSK ve MİT bünyesinde faaliyet yürüttüğü bildirildi.

'TEŞKİLATA İLİŞKİN GİZLİ BİLGİLERİ TEMİN ETTİ'

Yerel mahkeme, "devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal ve askeri casusluk amacıyla temin etme suçu" yönünden verdiği cezanın gerekçesinde ise sanığın, örgüt ile temasının 2012 yılında bünyesine katıldığı MİT'ten önceki dönemde başladığı kaydedildi. Sanığın, örgütün amaçları doğrultusunda örgüt tarafından asker mahrem yapılanmasına yerleştirildiği bildirilen gerekçede, "sanığın, örgüt elemanlarının özellikle yerleştirilmesine özen gösterildiği birimlerde çalıştığı, bu kapsamda sanığın GES Komutanlığı gibi önemli görevleri yüklenen teknik ve istihbari biriminde, özlük ve tayin işlerinin yürütüldüğü şubenin müdürlüğünü yaptığı, burada örgüt adına faaliyet yürüttüğü, örgütün; hedef alınan askerlere yönelik bilinen kumpasları içerisinde rol oynadığı, örgütün amaçları doğrultusunda 2012 yılında MİT'e geçtiği, teşkilata ilişkin gizli bilgileri temin ettiği" ifade edildi.

'ZİNCİRLEME SUÇ HÜKÜMLERİ UYGULANMALI'

Mahkemenin verdiği ceza üzerine sanık avukatı tarafından istinaf başvurusu yapıldı. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza Dairesi, 15 Kasım 2022 tarihinde başvuruyu esastan reddetti. Bunun üzerine de sanık avukatı Yargıtay'a temyiz başvurusunda bulundu. Başvuruyu inceleyen Yargıtay 3. Ceza Dairesi, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçu yönünden verilen mahkumiyet hükmünde hukuka aykırılık görmeyip kararı onadı. Yargıtay, casusluk suçu kapsamında yaptığı değerlendirmede ise, sanığın eyleminin siyasi casusluk kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini ancak hakkında ''zincirleme suç'' hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden hüküm kurulmasını kanuna aykırı olarak değerlendirdi. Yargıtay aynı zamanda, kendisini vekille temsil ettiren katılan avukatına vekalet ücretine hükmedilmemesini kanuna aykırı bularak usul yönünden cezayı bozdu.

'DİNLEME YA DA ELEMAN YERLEŞTİRME ARASINDA FARK YOK'

Yargıtay kararında, sanığın casusluk faaliyetlerine ilişkin olarak da şu değerlendirmelere yer verildi:

"FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün amaçlarını gerçekleştirmek amacıyla üyelerini polis ve jandarma teşkilatı, Milli İstihbarat Teşkilatı ve Genelkurmay Başkanlığı gibi kuvvet kullanma yetkisine haiz kurumlara sızdırdığının bilinmesi, bu kapsamda sanığın Milli İstihbarat Teşkilatına 2012 katıldıktan sonra 2016 yılına kadar görev yaptığı süre içerisinde örgütün MİT mahrem yapılanması içerisinde 'öğrenci' konumunda faaliyette bulunarak, örgüt hiyerarşisinde üstü konumunda olan mahrem abileri ile belirli periyotlar içerisinde flash bellek aracılığıyla paylaşımda bulunmak amacıyla teşkilata ilişkin gizli bilgileri temin ettiği ve mahrem abisinin talimatları doğrultusunda faaliyetlerde bulunduğu, bu durumun tanık beyanlarından ve tüm dosya kapsamından açıkça anlaşıldığı, milli güvenlikle ilgili gerçekleştirilen faaliyetlerin dinleme yoluyla elde edilmesi ya da ilgili kuruma elaman yerleştirilerek bilgilerin temin edilmesi arasında bir fark bulunmadığı, sanığın eyleminin siyasi casusluk kapsamında değerlendirilmesi gerektiği belirlenmiştir."

FETÖ Yargıtay TSK MİT