FETÖ'ye beraber kalkan oldular
FETÖ soruşturmalarını örgüt talimatıyla yönlendirmekle suçlanan avukatlara destek veren barolara İstanbul ve Ankara da katıldı. Şüphelilere yönelik suçlamalar mesleki faaliyet saydılar. Örgütün, avukat yapılanması oluşturma ihtimali görmezden gelindi. Koroya PKK'nın siyasi kolu HDP de yetişti.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan FETÖ soruşturmasında avukatlara yönelik olarak gerçekleştirilen operasyona HDP de tepki gösterdi. HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, “Avukatlara yönelik saldırı toplumun adalet arayışına saldırıdır” dedi. Selahattin Demirtaş’ın avukatı Mahsuni Karaman da yapılan operasyonları eleştirdi.
Avukatlara yönelik olarak gerçekleştirilen FETÖ operasyonları PKK ve FETÖ’yü rahatsız etti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan FETÖ soruşturmasında verilen gözaltı kararı sonrasında gerçekleştirilen operasyonların ardından özellikle sosyal medya üzerinden, soruşturmanın detayları bilinmeden çeşitli yorumlar yapılmaya başlandı. Son olarak HDP de bu operasyonlara karşı çıkan paylaşımlar yaptı. Diyarbakır Barosu önceki gün, Twitter üzerinden ‘#SavunmaTehditAltında’, ‘#SavunmaTutsakEdilemez’ etiketleriyle gündem oluşturmaya çalışırken HDP’nin bu başlıklarda paylaşım yapması gecikmedi.
HDP MİLLETVEKİLİ BAROLARI ETİKETLEDİ
HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu yaptığı paylaşımda, “Gözaltındaki avukatların evleri Avukatlık Kanunu 58’e rağmen baro temsilcisi olmadan aranmış! Yasa savunana yasadışı uygulama! Keyfilik, zorbalık had safhada! Hangi avukat hangi baro susar buna?” ifadelerini kullanırken bu paylaşımın sonuna Ankara ve İstanbul Barosu’nu etiketledi.
HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş da, “Avukatlara yönelik saldırı toplumun adalet arayışına saldırıdır. Avukatlar temsil ettikleri müvekkilleriyle özdeşleştirilemez” şeklinde tivit attı.
DEMİRTAŞ’IN AVUKATI DA KATILDI
Selahattin Demirtaş’ın avukatı Mahsuni Karaman, operasyonlarla ilgili Twitter hesabı üzerinden paylaşım yaptı. Karaman paylaşımında, “Avukatlık mesleğinin, savunmanın varlık sebebini sorgulayan ve ortadan kaldıran bu yaklaşım otoriter sistemlerin tipik karakteridir. Bu tehlikeden hiç bir avukat azade değildir. Herkesin bu yaklaşıma tepki göstermesi gerekir, aksi halde hepimiz sıramızı bekliyor oluruz” dedi.
Çağdaş Hukukçular Derneği tarafından yapılan açıklamada ise, “Bir kez daha, avukatların mesleki faaliyetlerinden dolayı suçlanamayacakları ve savunmaya yönelik saldırılara derhal son verilmesi gerektiği sözümüzü yineliyor, gözaltındaki meslektaşlarımızın serbest bırakılmasını istiyoruz” ifadeleri kullanıldı.
İSTANBUL BAROSU’NUN AÇIKLAMASI GECİKMEDİ
Operasyonla ilgili İzmir, Diyarbakır, Van ve Gaziantep barolarının gösterdiği tepkinin ardından dün de İstanbul ve Ankara Barosu tarafından açıklamalar yapıldı. İstanbul Barosu açıklamasında, şu ifadelere yer verildi: “Başsavcılığın büro aramalarında yasa gereğince barodan temsilci talep etmelerinden açıkça anlaşıldığı üzere, yapılan gözaltılar, meslekten kaynaklanan ‘isnatlar’ içermektedir. Açık deyişle, örgüt üyeliği isnadı, mesleğin ifası ile bağdaşık olarak nitelendirilmiştir. Şimdiye değin yapılan gözaltılardan -istisnalar haricinde- farklılık gösteren bu son durum, son derecede de vahim bir gelecek kurgusunu anlatmaktadır. İki gündür yapılan sorgulamalar sırasında şüpheli avukatlara sorulan sorular, bu geleceğin vahametini saptamaya yeterlidir. Avukat, müvekkili ile özdeşleşmez. Avukatların mesleki faaliyetlerinin sorgulanması amacıyla gözaltına alınmaları, o sayede avukatların sindirilmesi, korkutulması hedefleniyorsa, bu hedefe varılabilmesi asla olası değildir.”
‘24 BÜRODA ARAMA YAPILACAĞI BİLDİRİLDİ’
Ankara Barosu da yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti: “11 Eylül 2020 tarihinde 24 ayrı avukat işyeri adresinde arama yapılacağının baromuza bildirilmesi üzerine soruşturma dosyasından haberdar olunmuş ve Avukat Hakları Merkezimizden arama işlemlerinde baro başkanlığını temsil etmek üzere meslektaşlarımız görevlendirilmiştir. Arama ve el koyma işlemlerinde Avukatlık Kanunu’nun 58. maddesinde ve CMK 130. madde kapsamında belirlenen kurallar açıkça ihlal edilmiştir. Dijital veri, bilgisayar, hard disk ve flash bellek imajları mahallinde alınabilecekken doğrudan el koyma yoluna gidilmiştir. İfade alımında şüpheli avukatlara yöneltilen bazı sorulardan avukatların görevlerini icra etmeleri nedeniyle müvekkilleri ile özdeşleştirildikleri anlaşılmaktadır. Avukatın mesleki faaliyetinin sorgulanması için gözaltına alınması gibi bir uygulamanın konuşuluyor olması dahi Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na hiç zaman geçirmeksizin dosyadaki gizlilik kararını kaldırmak ve kamuoyunu aydınlatmak sorumluluğunu yüklemektedir.”
DİYARBAKIR BAROSU GÜNDEM OLUŞTURMAK İSTEDİ
Diyarbakır Barosu’nun önceki gün Twitter üzerinden açtığı konu başlıklarıyla ilgili bazı baro başkanları da paylaşımlarda bulundu. Şanlıurfa Barosu Başkanı Abdullah Öncel, “Meslektaşlarımıza sahip çıkalım. Siyasi görüşünüz ne olursa olsun önce avukat olduğunuzu hiçbir zaman unutmayın” şeklinde tivit atarken, Van Barosu Başkanı Zülküf Uçar, “Bugün savunmasız bırakılmaya çalışılan toplumdur! Avukat, bağımsız yargının kurucu unsurlarından bağımsız savunmayı temsil eder” paylaşımını yaptı.
Ayrıca, Mardin Barosu Başkanı İsmail Elik, “Avukatın müvekkiliyle ve müvekkilin işlediği iddia edilen suçla özdeşleştirilmesi bağımsız savunmanın sonu demektir”, Gaziantep Barosu Başkanı Bektaş Şarklı da, “Savunma mesleğini terör örgütleriyle ilişkilendiremezsiniz. Manipülasyon yaratmaya çalışanlar önce aynaya baksın” paylaşımlarında bulundu.
NE OLMUŞTU?
FETÖ’nün avukatlık yapılanmasına ilişkin soruşturma kapsamında geçen hafta Ankara merkezli operasyon yapılmıştı. FETÖ soruşturmalarında itirafçı beyanları ve ulaşılan diğer deliller sonucu bazı avukatların, 15 Temmuz’dan sonra FETÖ üyeliği veya yöneticiliğinden işlem gören örgüt mensuplarının soruşturma ve kovuşturma işlemlerini örgütsel talimatla takip ettiği tespit edilmişti. Avukatlık faaliyeti görüntüsü altında soruşturmaları FETÖ lehine yönlendirmek suretiyle faaliyetlere katılan ve bir kısmı hakkında daha önce işlem görmesine rağmen bu faaliyetlerini sürdüren 60 zanlı (48 avukat, 7 stajyer avukat, 3 ihraç edilmiş hakim, 1 ihraç edilmiş hakim adayı ile 1 hukuk fakültesi mezunu) hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından gözaltı kararı verilmişti. Ankara Emniyeti Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce operasyonlar düzenlenmişti.
