Feyzioğlu'ndan 'Kapalı Maraş' açıklaması: Şimdi ambargoyu kırma zamanıdır!
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, 'Türkiye'nin görevi, Kıbrıs Türkü'nün önünü açmaktır, Rum yönetiminin Kıbrıs Türkü'nü sevk etmesini önlemektir, Kıbrıs Türkü'nün refahının önündeki engelleri kaldırmaktır.' ifadesini kullandı.

Türkiye Barolar Birliğinden yapılan açıklamaya göre Feyzioğlu, yarın KKTC'de 1974'ten bu yana kapalı olan Maraş'ta düzenlenecek "Hukuki, Siyasi ve Ekonomik Yönleri İle Kapalı Maraş Açılımı" toplantısına ilişkin değerlendirmede bulundu.
Kıbrıs'ın hem Türkiye hem KKTC için milli bir dava olduğunu belirten Feyzioğlu, her iki devletin de yaklaşımının hükumetler üstü olduğunu ifade etti.
Kıbrıs'ta 1974 Barış Harekatı'na kadar Türklerin etnik temizlik tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu hatırlatan Feyzioğlu, o tarihten bu yana Ada'da Türkiye'nin garantörlüğü ve Kıbrıslı Türklerin kendi devletlerini kurmuş olmaları sayesinde kan dökülmediğini, Türkler ve Rumların güven içinde yaşadıklarını anlattı.
Rum kesiminin Kıbrıs Türklerine dünya çapında bir izolasyon ve ambargo uygulattığını ifade eden Feyzioğlu, "Bu, kitlesel boyutta bir insan hakkı ihlalidir. Şimdi el birliği ile bu izolasyonu ve ambargoyu kırma zamanıdır" değerlendirmesini yaptı.
Kıbrıs Türklerinin yüzde 65 ile kabul ettikleri Annan Planı'nın Rumlar tarafından yüzde 76 ile reddedildiği andan itibaren Kıbrıs'ta tüm parametrelerin değiştiğine işaret eden Feyzioğlu, "Rumların Kıbrıs Türkleri ile eşit, iki toplumlu iki federe devletli bir birleşme niyetinde olmadıkları ortaya bir kez daha çıkmıştır. Rum yönetiminin amacının Kıbrıs Türkü'nü bir azınlık statüsünde kendilerine bağlamak olduğu anlaşılmıştır. Şu halde birleşme müzakereleri, Rumlar yüzünden anlamsız hale gelmiştir." ifadelerini kullandı.
Dünyanın bu gerçeği görmeye direnmesinin gerçeği değiştirmeyeceğini belirten Feyzioğlu, kapalı Maraş'ın açılımının bu süreç içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini bildirdi.
TAKDİR YALNIZCA KIBRIS TÜRKLERİNİNDİR
Birleşmeyi reddeden, Kıbrıs Türkü'nü azınlık haline getirmek isteyen Rum yönetiminin birleşme müzakerelerinin uzamasını istediğini ifade eden Feyzioğlu, "Çünkü belirsizlik, Rumlar tarafından izole edilmiş Kıbrıs Türkü'nü ve özellikle Kıbrıs Türk gençliğini umutsuzluk duygusuna sevk etmektedir. Öyleyse, bu umutsuzluk duygusunun, güvenlik kadar Kıbrıs Türkü'nün refahını da esas alan yepyeni bir yol haritayla sökülüp atılması lazımdır." açıklamasını yaptı.
Maraş açılımının, yaptıkları uluslararası sempozyumun devamı niteliğinde bir toplantı olduğunu aktaran Feyzioğlu, şunları kaydetti:
"Madem ki Rum yönetimi, kendilerini Kıbrıs Türkü'nden üstün görmektedir ve eşit koşullarla birleşmeyi reddetmektedir, birleşme müzakerelerinde zaman zaman gündeme gelmiş olan Maraş'ın anlaşma olursa devri konusu artık anlamını kanaatimizce yitirmiştir. Elbette takdir yalnızca ve yalnızca Kıbrıs Türklerinindir."
Kıbrıs Türklerinin geleceğine sadece Kıbrıs Türklerinin karar verebileceğine işaret eden Feyzioğlu, "Türkiye'nin görevi, Kıbrıs Türkü'nün önünü açmaktır, Rum yönetiminin Kıbrıs Türkü'nü sevk etmesini önlemektir, Kıbrıs Türkü'nün refahının önündeki engelleri kaldırmaktır. AB pasaportu vaadiyle Kıbrıs Türk gençliğini ikinci sınıf vatandaşlığa ve en sonunda da asimilasyona ikna etmeye çalışan Rum planını bozmaktır." görüşünü aktardı.
KKTC EGEMENLİĞİNDE
Kapalı Maraş'ın KKTC egemenliğinde sivil yerleşime açılımının Kıbrıs Türkü'ne emsalsiz bir refah ortamı sağlamaya elverişli olduğunu vurgulayan Feyzioğlu, kapalı Maraş'ın Birleşmiş Milletler'in elinde olmadığını, KKTC egemenliğinde bulunduğunu anımsattı.
Feyzioğlu, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 550 sayılı kararında KKTC'nin hiçbir şekilde tanınmaması tebliğ olunduktan sonra, kapalı Maraş'ın eski sakinlerinin yerleşimine açılması gerektiğinden söz edildiğini aktardı. Feyzioğlu, Kıbrıs Türkü'nün bağımsız ve egemen devletini tanımayan Güvenlik Konseyi kararını, Türkiye'nin, KKTC'nin veya tek bir Kıbrıs Türkü'nün tanımasının söz konusu olmadığını kaydetti.
Ancak bu kararda bile kapalı Maraş'ın 1974 öncesi sakinlerinin yerleşimine açılmasından söz edilmesinin önem taşıdığını ifade eden Feyzioğlu, açıklamasında şu değerlendirmelere yer verdi:
"TBB olarak gerçekleştirdiğimiz uluslararası sempozyumda, Maraş'ın 1974 öncesindeki sakinlerinin terk ettikleri otellere, evlere davet edilmelerinin şartları ve yolları konuşulmuştur. KKTC'nin ve Türkiye'nin niyeti Maraş'taki binalara ve o binaların arsalarına dışarıdan üçüncü kişileri yerleştirmek değildir. Maraş'ı eski sakinleri veya onların mirasçılarıyla canlandırmak, Kıbrıs Türklerine yepyeni istihdam ve ticaret alanları açmak, KKTC'nin ekonomisini böylece şahlandırmaktır. KKTC, insan hakları, demokrasi ve hukuk devleti alanında dünyanın en ileri devletlerindendir. Ekonomik alanda da hedefimiz KKTC'nin bir Singapur olmasıdır."
Çalıştayı düzenleme görevinin yaptıkları uluslararası sempozyumda ortaya çıktığını, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı ve KKTC Başbakanlığı tarafından da bu toplantının bir devam toplantısı olarak organize edilmesi görevinin TBB'ye verildiğini anlatan Feyzioğlu, "Kıbrıs Türkü'nün refahı ve parlak geleceği için tarihsel bir sürecin parçası olmak, bizim için en büyük onurdur. Her türlü yanlış anlamayı gidermek için şunu bir defa daha tekrar ediyorum. Toplantının günlük siyasetle alakası yoktur. Çünkü Kıbrıs, Türkiye Cumhuriyeti ve KKTC için günlük siyasetin üzerinde bir davadır." ifadelerini kullandı.
Değerli Aydinlik.com.tr okurları.
Aydinlik.com.tr ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Aydinlik.com.tr bunlardan sorumlu tutulamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.