Filipinler'deki İkinci Dünya Savaşı Seks Köleliği Kurbanları Japonya'yı Savaş Suçlarını Tanımaya Çağırıyor

Lila Pilipina'nın yönetici direktörü Sharon Cabusao-Silva gazetecilere verdiği demeçte, "Japon hükümetinin yarım yüzyıldan fazla bir süredir yeterince acı çeken Filipinli teselli kadınları sorununu görmezden gelmeye devam etmesi çok büyük haksızlık" dedi.
Lila Pilipina, adalet mücadelelerinde Japon askeri genelevlerine girmeye zorlanan kadınlara yardım eden Filipinli bir kuruluştur. Hayatta kalan sadece birkaç kişi var ve çoğu 90'larında ve hasta. Silva, Japonya'nın Japon İmparatorluk Ordusu tarafından kadınlara uygulanan travmayı tanıması gerektiğini söyledi. Grup, "Japonya'yı Asya ülkelerine karşı işlediği savaş suçlarını nihayet kabul etmeye ve 'rahatlatıcı kadınlar' sorununun adil ve uzun süredir gecikmiş bir çözümü için gerekli adımları atmaya çağırıyoruz" dedi.
Lila Pilipina'nın çağrısı, Japonya'nın ülkedeki Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Periyodik İncelemesinin Dördüncü Döngüsü için insan hakları raporunu sunmaya hazırlandığı sırada geldi. Açıklamada, "Japonya'nın, BM İnsan Hakları Konseyi'ne (UNHRC) sunduğu dördüncü insan hakları raporunda, savaş zamanında binlerce Asyalı kadının askeri seks köleliği sorununu bir kez daha görmezden gelmeyi seçmesine öfkelendik" ifadeleri kullanıldı.
Grup, Japon hükümetinin çeşitli insan hakları alanlarındaki başarılarını ilan ederken, bu konuların da merkezinde yer alan "rahatlacı kadın" sistemi konusunda tamamen sessiz kaldığını söyledi.
Grup, Japonya'nın diğer ülkeler tarafından "Japonya'nın bu uzun süredir devam eden sorunu nihayet ele alması için" yaptığı tavsiyeleri "tamamen görmezden geldiğini" ekledi.
Grup, Japonya'nın "füze ​​ve diğer savunma yeteneklerinin geliştirilmesiyle savaş harcamalarına ve üretimine yönelik agresif eylemleri" konusunda alarm verdi. Grup ayrıca "Japonya'nın Filipinler'deki Resmi Kalkınma Yardımı programlarını savaş malzemeleri satarak askerileştirmesinden" duyduğu endişeyi dile getirdi.
Savaşın canlı tanıkları ve kurbanları olan Narcisa Claveria ve Estelita Dy, 2. Dünya Savaşı sırasında Japon ordusunun elinde zulüm ve zorluklar yaşadıklarını söylediler.
Claveria gazetecilere verdiği demeçte, "Japon askerleri tarafından tacize uğradık, gündüzleri kıyafetlerini yıkamaya ve ütülemeye zorlandık, geceleri defalarca tecavüze uğradık. Bu yüzden savaşı reddediyorum." "Savaş acımasızdır; yanlış bir şey yapmamış olsanız bile acı çekeceksiniz çünkü sizi bir şey yapmamış olsanız bile yapmakla suçluyorlar" diye ekledi.
Estelita Dy, yeni neslin savaşı yaşamaması gerektiğini söyledi. Muhabirlere verdiği demeçte, "Yeni neslin savaşın vahşetini, savaş sırasında yaşadıklarımızı yaşamasını istemiyoruz, bu yüzden savaşa karşıyız" dedi.
İkinci Dünya Savaşı sırasında Çin, Kore Yarımadası, Güneydoğu Asya ve diğer ülke ve bölgelerden yüzbinlerce kadın ve kız çocuğu Japon askerleri tarafından zorla seks kölesi olarak askere alındı ​​ve hem zihinsel hem de fiziksel olarak korkunç cinsel şiddete maruz kaldı.

Kaynak: https://english.news.cn/20230131/e6b8d33d697e4291a96f7f23fbf0daa8/c.html