22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Filistin Kurtuluş Örgütü ve Yasser Arafat’ın mirası

Bugün 2 Haziran 2021. 57 sene önce bugün Filistin’in bağımsızlığı ve özgürlüğü adına mücadele veren, Yaser Arafat önderliğinde FKÖ kuruldu.

Filistin Kurtuluş Örgütü ve Yasser Arafat’ın mirası
A+ A-
Büşra Ezgi Duman / Öncü Gençlik Denizli İl Başkanı

Temellerinin 1947’ye kadar uzandığı Filistin mücadelesi, bugün de siyonizmin düşürmeye çalıştığı en önemli cephedir. Bilindiği üzere Siyonist İsrail, Dünya Kudüs günü olarak bilinen 8 Mayıs’tan beri tüm dünya Müslümanlarının kutsal mekanı olan Mescid-i Aksa’ya ve Filistin halkına saldırıyor. Şeyh Cerah mahallesinde yaşayan Filistin halkını zorla çıkardı, yüzlerce insanı yaraladı, şehit etti. ABD emperyalizmi önderliğinde Filistin cephesi düşürülmeye çalışılıyor. Filistin’in düşmesi, Batı Asya’ya Birliğine de vurulacak ağır darbelerden birisi olacaktır. Siyonist-Haçlı İttifakının temel stratejisi noktalarından birisi de bu cephedir.

Bugün sizle tarihi bir yolculuğa çıkıyoruz. Filistin Direnişinin tarihine ve FKÖ’nün bu direnişin nasıl milli cephesi olduğunu inceleyeceğiz.

SİYONİZMİN İŞGALİ BAŞLIYOR: NAKBA

Filistin’in direniş mücadelesi, başlangıç olarak, çoğu tarihi makalede 16. Yüzyıla dayandırılıyor. Esas meselenin kilit noktası, İsrail Devleti’nin ilan edildiği 1948 yılıdır. İşgalin başlatıldığı milat da 1948 yılıdır.

1939 yılından itibaren İngiltere’nin mandası altında olan Filistin meselesi üzerine İngiltere, Birleşmiş Milletlere Filistin’deki vaziyeti inceleyip rapor etmek üzere bir kurulun kurulması talebinde bulunmuştur. Bu talebin ardından, Birleşmiş Milletler Özel Filistin Komitesi (United Nations Special Committee on Palestine - UNSCOP) kurulması kararı alındı. Hollanda, İsveç, Çekoslovakya, Yugoslavya, Kanada, Avustralya, Hindistan, İran, Peru, Guatemala ve Uruguay’dan temsilciler istendi.1

UNSCOP’un 1947’deki toplantısında, İngiliz mandasının sona erdirilmesi noktasında fikir birliğine varıldı. Çıkan kararda Filistin’in Yahudi ve Arap devletlerine taksim edilmesi önerilmişti. İki devlet iktisadi birlik içinde olacaklar, Britanya ise, ki bu sürede 150,000 Yahudi göçmenin kabul etti ve iki sene daha ülkeyi yönetmeye devam etti. Bu rapor diğer Arap devletleri tarafından reddedildi. Buna dayanak olarak da Balfour Deklerasyonunu işaret ederek, mandanın geçersizliği ilkesini kanıt gösterdiler. Kasım 1947’de Taksim kararı çıktı. Otuz üç devlet evet oyu, on üç tanesi de hayır oyu vermiş; on devlet ise oylamaya katılmamıştı. Olumsuz oylar altı Arap devleti Mısır, Irak, Suudi Arabistan,Lübnan, Suriye ve Yemen’den geldi. Diğer yandan oylamaya red verenler arasında da Afganistan, İran, Pakistan ve Türkiye’den ve bir de Küba, Yunanistan ve Hindistan gibi ülkeler de vardı.

Böylece iki devletin sınırları kararda oransız bir şekilde sınırlandırıldı. Buna göre Filistin topraklarının yüzde 43’ünü teşkil eden 11,800 kilometre kare bırakılırken Yahudi devleti ülkenin yüzde 57’sini teşkil eden 14,500 kilometre kareye sahip yer bırakıldı. İşte Filistin’in işgalinin temelleri böylece atılmış oldu.

1948 yılı İsrailliler için zafer anlamına gelirken, Filistin için, Arapça ’da “Nakba” anlamına gelen, felaket sözcüğüyle adlandırılmıştır. Bu da tarihe Siyonizm’in işgalinin başlaması diye geçmiştir.

FİLİSTİN ULUSAL KONSEYİ KURULUYOR

Arap Devletleri, taksim kararına muhalefetlerini açıkladılar. Bunun üzerine 1 Şubat 1948'de Arap Yüksek Komisyonu, Filistin hükümetinin kurulmasını isteyen Arap Ülkeleri Birliği'ne bir taslak sunarak, Filistin hükümetinin kurulmasını talep etti. Ürdün haricindeki tüm devletler, Filistin hükümeti konusunda mutabık kaldı.

1 Ekim 1948’de, Arap-İsrail Savaşının sona ermesinin sonra Arap Yüksek Komisyonu, kongresini Gazze’de düzenledi ve 85 üyeli Filistin Ulusal Konseyi’ni oluşturdu.2 Filistin Ulusal Konseyi, hükümeti kuruldu.

DİRENİŞTE FKÖ ROLÜ

Bütün bu gelişmeler ve savaşlar, Filistin halkının örgütlenme ve kurtuluş savaşına hazırlanma zamanı geldiğine işaret ediyordu.

1950’lerin sonlarında ve 1960’yılı yılların başlarına geldiğimizde, Gazze Şeridi, Batı Şeria tarafında yaşayan Filistin toplulukları, Filistin’in direniş mücadelesine destek verecek ve Filistin siyasi örgütünün varlığı yaratmaya çalışan yeni hareketlenmeler içine girmiştir. 1948 savaşına katılmış, küçük gizli örgütler kurulmaya başlandı. Genel İşçi Sendikası, Kadın Genel Federasyonu ve Filistin Öğrencileri Genel Federasyonu gibi büyük ölçekli örgütler de kurulmaya başladı.3

İsrail’in Gazze’ye yaptığı saldırı direniş örgütüne ihtiyacın önemini bir kez daha kavrattı. Bu saldırıda, Mısırlı Filistinli ve Sudanlı askerler şehit edildi. Arkasından gelen Süveyş Krizi ve Gazze Şeridi tarafında artan İsrail saldırıları karşısında Filistinli gruplar çeşitli komiteler kurdu.

"Filistin Kurtuluşunun tek yolu birliktir” sloganı Filistin’de kurulacak örgütün temellerini atmıştır.

Arap Birliği Bakanlar Konseyi halefinin atanmasını kabul etti. Mısır’ın atadığı aday Ahmed eş-Şukayri Filistin'in Arap Birliği temsilcisi olarak seçilmiştir. Şukayri bu örgütün kuruluşunu hızlandırmak adına bölgedeki Arap Devletleriyle temasları sıkı tutmuştur. Çeşitli ülkelere Şukayri önderliğinde ziyaretler düzenlendi. Aldığı inisiyatifle Filistin Ulusal Kongresini Kudüs’te yaptı. Bu Kongrenin ardından alınan kararlar şunlar oldu;

1. FKÖ Kurulmasının İlan Edilmesi.

2. Kongrenin ve üyelerini “Filistin Ulusal Konseyi” olarak sayılması.

3. Filistin Ulusal Tüzüğü, Ulusal Fonun Ana Sistemi ve Ulusal Meclis'in iç düzenlemelerinin onaylanması.

4. Düzenli Filistin askeri taburlarının kurulması

Böylece FKÖ resmen kurulmuş oldu. ABD, örgütün kuruluşunu reddetti, bazı Arap devletlerine “uyarı” bildirileri gönderdi ve Filistin konusunu Birleşmiş Milletler’de çözülmesi gerektiğini bildirdi.

ARAFAT ÖNDERLİĞİNDE FKÖ

Yasser Arafat, Filistin ulusal kurtuluş mücadelesine aktif olarak 1946’da katılmıştır. Mısır’dan yardım örgütleyen kişi Yasser Arafat’tır. Aynı zamanda Mısır’da kurulan Filistinli Öğrenciler Birliğinin kurucularından birisidir. 1960’ların başına geldiğimizde Filistin’deki mücadele dünyadaki anti-emperyalizme ve siyonizme karşı mücadelede farklı bir aşamaya gelmiştir. Dalga dalga büyüyen direniş, silahlı mücadele olmadan bağımsızlığın da mümkün olmayacağının altını çiziyordu.

1967’de patlak veren Altı Gün Savaşı da Arap Devletlerinin yenilgisiyle sonuçlanmıştır. İsrail, 7 Haziran’da Tiran Boğazı’nı denetim altına almış, 8 Haziran’da Sina’nın denetimini ele geçirmiştir. Savaşın sonuna gelindiğinde Ürdün’ün elindeki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’ü, Suriye’ye ait Golan Tepeleri’ni ve Mısır’ın Gazze Bölgesi ve Sina yarımadasını işgal ederek önemli bir zafer elde etmiştir. Bu gelişmeler de yaşanınca dünya ölçeğinde de Filistin mücadelesi yayılmaya başladı .Direniş büyüdükçe, El-Fetih, Güç 17, Havari Grubu, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) ve Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi (FDHKC) gibi örgütler de kurulmuştur.

FKÖ kurulmasına kurulmuştu ancak yeni örgütlerin kurulması, dağınıklık ve düzensizlik de işin içine girince, Arafat önderliğinde El-Fetih ile birlikte, Filistin Direniş Örgütlerini tek bir çatı altında toplamayı başardı. Filistin milli kimliği oluşturmayı başarılmıştır. Yaser Arafat, FKÖ’nün en önemli organı olan Filistin Ulusal Konseyi’nin yeni başkanı oldu. Yaser Arafat’ın gelişiyle diplomasiye ağırlık verilmiş, örgüte ‘sürgün hükümet’ niteliği kazandırmıştır.4

ON NOKTA PROGRAMI VE GELEN İNTİFADA

FKÖ, 1974’te kabul ettiği On Nokta Programı ile İsrail’in 1948 Savaşı sonrası elde ettiği topraklardan çekilmesi talebinden vazgeçip, iki devletli çözümü tanımış ve İsrail’in 1967 öncesi sınırlarına çekilmesini öncelikli hedef haline getirmiştir. Bu durum, FKÖ’ye uluslararası alanda meşruiyet kazandırırken, İsrail’e karşı tavizkar davranması ise örgüt içinde bölünmeye neden olmuştur. Nitekim Red Cephesi olarak bilinen ve sol militan örgütlerden oluşan grup, programın sunduğu iki devletli çözüme karşı çıkarak FKÖ’den ayrılmıştır.

1987 yılına gelindiğinde de Filistin halkının direnişi açısından başka bir dönüm noktası oldu. Filistin topraklarını işgal etmesinin 20. yılında halk kitlesel olarak direnmeye başladı. İntifada olarak adlandırılacak olan bu uzun direniş aslında Filistin Meselesi ile ilgili rolü bulunan herkese verilen bir “artık yeter” cevabı olarak nitelendirilebilir. İntifada, 8 Aralık 1987’de İsrail işgaline karşı Filistinlilerin yükselen mücadelesi için Filistin İslami Direniş Hareketi (HAMAS) öncülüğünde başladı.

1987 yılının Aralığı boyunca devam eden ayaklanmalar, gösteriler ve çatışmalar Filistin halkının tümünü kapsayıcı milli hareketlenme Arapca “silkip atma” anlamına gelen İntifada işgal altındaki bölgelerde iktisadi boykot, polisi taşlama, Yahudi mülteci kamplarına saldırılar, Filistin Devleti’ni kurma adına gösteriler yapılmıştır. FKÖ, daha çok diplomasiyi ağırlık vermiş, silahlı direnişi bu algıyla gölgelemiştir.

FKÖ YASSER ARAFAT’IN MİRASINI BENİMSEMELİDİR

Yasser Arafat önderliğinde kurulan FKÖ, iki devletli çözümü savunmuştur. İsrail Devleti’nin varlığını kabul etmiş, silahlı direnişin de bu çözümü getirmede tunç kanun ilan etmiştir.

Arafat, İsrail hükümeti ile bir dizi müzakereye girişti. Diplomasiye verilen ağırlık özellikle 1970 yıllarında direniş noktasında zayıf kalmıştır. Diplomatik görüşmeler,1991 Madrid Konferansı, 1993 Oslo İlkeler Antlaşması ve 2000 Camp David Zirvesi olarak sıralandırılabilir. FKÖ’nün bazı kanatları örgütün yozlaştığını ve İsrail hükümetine çok fazla taviz verdiğini belirterek muhalif olmuştur. Arafat’ın hem silahlı mücadelesi hem de diplomasi de kazanmak istediği zafer Filistin mücadelesinin haklı zeminini oluşturmuştur. 57.yılında FKÖ, Filistin direnişinde bugün HAMAS ile birlikte direniş çizgisi izlemelidir. İsrail’in bombalarına karşı, HAMAS’ın füzeleri meşrudur. Kuvvete kuvvetle karşılık vermek, mevcut zeminde en haklı mücadeledir. Yasser Arafat’ın bütünlüklü stratejisi siyonizme karşı mücadele eden kilit cepheyi oluşturuyor. Bugün Filistin’deki abluka, bölge ülkelerinin işbirliği ile dağıtılır. Bunun yanında da Filistin’in stratejisinin, toprak birliği sağlanmış, Doğu Kudüs başkentli Özgür Filistin noktasında ilerletilmesidir. FKÖ’de, HAMAS’da bu çizgiyi benimseyerek mücadele edebilir. FKÖ’nün Kuruluşunun 57. yılında, Yasser Arafat’ın mirası da bu minvalde yaşatılır.

KAYNAKÇA

1) İNGİLİZLERİN FİLİSTİN POLİTİKASI VE FİLİSTİN MANDASI, Kadir KASALAK, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/276248

2) BİRLEŞMİŞ MİLLETLER’ İN TAKSİM KARARI VE İSRAİL DEVLETİ’ NİN YARATILIŞI, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/322037

3) ARAPÇA KAYNAKLARDA FİLİSTİN KURTULUŞ ÖRGÜTÜ VE LÜBNAN İÇ SAVAŞI (1975-1989), http://earsiv.medeniyet.edu.tr:8080/xmlui/bitstream/handle/123456789/379/Hytham-Tez.pdf?sequence=1&isAllowed=y

4) https://www.akademikparadigma.com/bir-varolus-mucadelesi-filistin-kurtulus-orgutu/?doing_wp_cron=1622284059.8549740314483642578125

5) https://www.aydinlik.com.tr/yaser-arafat-in-turk-halkina-bugun-icin-de-mesaji-244976#1

Filistin Kudüs Siyonizm Dünya Batı Asya yaser arafat emperyalizm