Filistinliler kampanya başlattı! ‘Artık ablukanın kırılma zamanı gelmiştir!’

17 yılı aşkın süredir devam eden Gazze ablukasına karşı, yurt dışında yaşayan Filistinliler eylem başlattı. Daha önce Kuveyt’te, Ürdün’de yapılan eylemlerin bir merkezi de Türkiye oldu. 23 Eylül Cumartesi günü İstanbul Saraçhane parkında Filistin Dayanışma Derneği öncülüğünde buluşan Filistinliler, ‘Gazze Şeridindeki Limanları Açın’ sloganıyla çağrı yaptı. Dünya’nın her yerindeki Filistinlilere seslenerek, bu kampanyaya destek olunmasını istedi. Filistin Dayanışma Derneği Başkanı Muhammed Mişeyniş, basın açıklamasında şunları söyledi:

‘KUŞATMAYI KIRMAK İÇİN HAREKETE GEÇTİK’

“Gazze ablukası, 17 yılı aşkın süredir aralıksız devam etmektedir. Gazze’deki kuşatma ve kısıtlamaların tek sorumlusu işgalci İsrail değildir. Gazze Şeridi üzerindeki bu kuşatma uluslararası bir komplonun ürünüdür. Dolayısıyla dünyanın her tarafında, Türkiye’de, Ürdün’de, Lübnan’da, Gazze’de, Kuveyt’te, Katar’da, Avusturya’da, Almanya’da, daha bir çok ülkede dünyanın özgür insanlarının önderlik edeceği bir hareketin zamanı geldi.

“Şimdi Gazze kuşatmasını kırmak için harekete geçtik. Talebimiz şunlardır: “Nerede olursa olsunlar dünyanın özgür insanlarını, bu zalim kuşatmayı kırmaya yönelik hareket ve etkinlikler düzenlemeye çağırıyoruz. Sloganımız: Gazze Şeridi’ndeki limanları açın!

TALEPLERİMİZ

“Başta Mısırlı kardeşlerimizin idare ettiği ve denetlediği Refah kapısı olmak üzere, Gazze Şeridi’ni çevreleyen kara sınır kapılarının daimî olarak açılmasını talep ediyoruz.

Gazze limanlarının yeniden açılmasını ve temel ihtiyaç ürünlerinin giriş ve çıkışını garanti edecek şekilde işletilmesini talep ediyoruz.

Bütün sınır kapılarından gıda maddeleri, tıbbi malzeme, savaşların tahrip ettiği yerlerin yeniden imarı için inşaat malzemeleri, elektrik santralinin işletilmesi ve hayatın diğer yönlerini devam etmesi için gerekli olan yakıt gibi gerekli bütün malzemelerin girişine izin verilmesini talep ediyoruz.

Mescid-i Aksa İntifadası’nın başlangıcın işgal tarafından tahrip edilmeden önce faaliyet gösteren ve o tarihten bu yana yıkık halde kalan Gazze havalimanının (Refah havalimanı) yeniden işler hale gelmesinin gerekli olduğunu ifade ediyoruz. Dünyanın bütün özgür insanlarını, Allah’ın izniyle yakında ve art arda duyuracağımız saha, medya, dijital ve diğer etkinlikleri de içerecek bu hamleye bütün biçim ve araçlara katılmaya bir kez daha çağırıyoruz. Bu destek için Türkiye’ye tekrar tekrar teşekkür ediyoruz.”

ZAMANI GELDİ

Basın açıklamasının ardından Filistin Dayanışma Derneği Başkanı Muhammed Mişeyniş ve Filistinli Araştırmacı-Gazeteci Mohammed Abu Taqiya Aydınlık Gazetesi ve Ulusal Kanal’a konuştu.

Filistin Dayanışma Derneği Başkanı Muhammed Mişeyniş, zalimlerin her zaman karşısında duran Türkiye’ye teşekkür etti. Gazze’nin 17 senedir ablukada olduğu için zor durumda olduğunu belirten Mişeyniş, “Gazze’de insanlar su bulamıyor. Hasta çok. İnsanlık zor durumda.” dedi. Gazze’nin büyük bir hapishane haline geldiğini belirten Başkan Mişeyniş, İki buçuk milyon insanın acil yardıma ihtiyacı olduğunu kaydetti. Mişeyniş, “Gazze’de yıkılmış binaların acilen onarılması gerekiyor. İnsanlar bölgede yaşayamıyor. Artık ablukanın kırılması zamanı gelmiştir. O yüzden tekrar ve tekrar haykırıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Filistinli Araştırmacı-Gazeteci Mohammed Abu Taqiya ise “içme suyunun dahi bulunmadığı bir bölgeden bahsediyoruz” diyerek olayın önemine dikkat çekti. Şartların bölgede çok zorlaştığını ifade eden Abu Taqiya, uluslararası kamuoyunu ses yükseltmeye davet etti.

Abu Taqiya şöyle konuştu: “Gazze'nin kuşatması yıllardır devam ediyor. İnsanlar yaşamlarını ağır şartlar altında yürütmeye çalışıyor. Dünyanın gündeminden Gazze’deki kuşatmayı düşürmeye çalışıyorlar. Şimdi daha çok ses çıkartma vaktidir. Bu durumun ortadan kalkması için bu kampanya başlatıldı. “Daha önce, Türkiye'nin büyük rolü ile Gazze'nin kuşatmasını kaldırmak ve kırmak adına büyük bir adımlar atıldı. Mavi Marmara Filistinliler için unutulacak bir olay değil. Filistinlilerin hafızasında yer almakta.

“Şimdi yeniden, Türkiye'den ve Türk halkından, bu onurlu direniş için adımların atılması bekleniyor. Oradaki insanlığımız, kardeşlerimiz, ağır şartlar altında kalmasınlar. Düzgün bir şekilde insana yakışır bir halde yaşasınlar.”