Financial Times: Kılıçdaroğlu bariz bir aday değil

Financial Times gazetesi, Türkiye'de son dönemde yaşananları masaya yatırdığı bir analiz hazırladı. Kemal Kılıçdaroğlu'ndan da demeç alan Financial Times, CHP lideri için “Ulusalcılar, Kürtler, solcular, sağcılar, laikler ve muhafazakarlar tarafından bariz bir aday değil. Fakat 20 yıldır Erdoğan ve AKP’ye karşı başarılı olamayan Kılıçdaroğlu, bu pek de mümkün olmayan grubun arkasındaki mimar olarak öne çıktı.” yorumunda bulundu.

Türk Lirası'nın yabancı para birimleri karşısında değer kaybı, ekonomideki gidişat ve hayat pahalılığı ile kriz büyürken İngiliz Financial Times gazetesi, kapsamlı bir analiz yayınladı.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun demecine yer verilen yazı, “Muhalefet lideri, Erdoğan’a meydan okumak için olağan dışı bir ittifakın şekillenmesine yardım ediyor” başlığını taşıdı. FT analizinde, "Kılıçdaroğlu'nun CHP'si ve rakip partiler, Cumhurbaşkanı'nı devirmek için derin farklılıkları bir kenara bırakıp güçlerini birleştirdi." yorumuna yer verdi.

Financial Times, "Ülke ekonomik krizle cebelleşirken çift haneli enflasyon ve TL’nin değer kaybetmesiyle Kılıçdaroğlu, muhalefet partileriyle oluşturduğu birliğin, Erdoğan ve onun müttefiklerinin oylarından daha fazla olduğunu gördü. Bu koalisyon, 2023’te ya da daha erken yapılabileceği konuşulan seçimlerde Cumhurbaşkanı’nı devirebileceğine inanıyor.” yorumunu yaptı.

KILIÇDAOĞLU DA KONUŞTU

Gazeteye konuşan Kemal Kılıçdaroğlu, “Bizim ülkeyi yönetme kapasitesini ciddi anlamda kaybetmiş bir hükümetimiz var. Toplumun büyük bir kesmi, bu insanların gidici olduğu fikrini benimsedi.” dedi.

Financial Times, Kılıçdaroğlu için; “Ulusalcılar, Kürtler, solcular, sağcılar, laikler ve muhafazakarlar tarafından bariz bir aday değil. Fakat 20 yıldır Erdoğan ve AKP’ye karşı başarılı olamayan Kılıçdaroğlu, bu pek de mümkün olmayan grubun arkasındaki mimar olarak öne çıktı.” yorumunda bulundu.

“Erdoğan, ideolojik fay hatlarını kullanarak ittifakı bozmaya çalıştı.” diyen FT, “Ancak gruplaşmalar, Türkiye'nin parlamenter sisteme dönmesi çağrısının arkasında birleşerek ve ekonominin durumuna odaklanarak şimdiye kadar kenetlendi.” ifadelerine yer verdi.

“Zor durumdaki ekonomi Erdoğan'ı devirecek mi?” sorusunu soran FT, “Yüzde 20'nin üzerine çıkan enflasyon, bu yıl dolar karşısında yarı yarıya değer kaybeden Türk Lirası'ndaki çöküşle birleşince AKP'nin popülaritesini erozyona uğrattı. Ankete göre, partinin oy payı, 2011 seçimlerinde neredeyse yüzde 50'ye ulaşan zirveden şimdi yüzde 30'lar da geziniyor.” iddiasında bulundu.

'BELEDİYE SEÇİMLERİ DENEMEYDİ'

Halkın, Erdoğan'ın ekonomi yönetimine ilişkin kararını vermesi için defalarca erken seçim çağrısında bulunan Kılıçdaroğlu; “Büyük bir işsizlik var, hayat pahalı, insanlar geçimini sağlayamıyor. İnsanlar bir çıkış yolu arıyor. Elbette çıkış yolu siyasetten geçiyor.” dedi.

“Analistlerin giderek otoriterleşen Erdoğan'ın seçimleri kaybederse sessiz kalmayacağı konusunda uyardığı” aktarılan analizde, İstanbul Belediye Başkanlığı seçimlerini örnek olarak gösterdikleri belirtildi. FT, “Kılıçdaroğlu, bu tür endişeleri ortadan kaldırıyor.” yorumunu yaptı.

CHP lideri demecinde, Erdoğan’ın İstanbul’daki seçimlere itirazının kamuoyundaki tepkisine işaret ederek Cumhurbaşkanı'nın mağlup olması durumunda iktidarı barışçıl bir şekilde bırakmak zorunda kalacağını söyledi. Kılıçdaroğlu; “İstanbul, bir deneme çalışmasıydı. İktidarı bırakmak istemeyecek ama biz onu göndereceğiz.” ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu açıklamasında, Erdoğan taraftarlarının da muhalefetin zaferinden korkmasına gerek olmadığını belirterek; “Ülkeyi kin, öfke ve intikamla yönetmeyeceğiz.” dedi.

'MUTFAKTA YANGIN VAR'

FT aynı zamanda, CHP liderinin Cumhurbaşkanlığı adaylığı olasılığında bir açıklamada bulunmadığını da yazdı. Gazeteye konuşan Kılıçdaroğlu, şimdilik muhalefetin ülkenin ekonomik sorunlarına odaklanması gerektiğini söyleyerek şu ifadeleri kullandı;

"Mutfakta yangın var. Herkes umutsuzca bir kaçış yolu arıyor."

"CHP’nin lideri son dönemde yeni bir cesaretin tadına vardı." diyen FT, "Kılıçdaroğlu, cuma günü TÜİK'e gitti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın emirleri altında enflasyon verilerini manipüle etmekle suçladı. Randevunun reddedilmesinin ardından kilitli kapılarının dışında durarak, 'doğru olanı yapmaları' konusunda sert bir şekilde uyardı.” ifadelerine de yer verdi.