12 Ocak 2025 Pazar
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Fiyasko!

30 ülke liderinin bir araya geldiği NATO Liderler Zirvesi'nde, 'yeni tehdit algısı' konusundaki fikir ayrılıkları dikkat çekti. 79 maddelik sonuç bildirisinde Çin'e karşı yumuşak ifadeler kullanıldı, Afganistan konusunda anlaşmaya varılamadığı açıklandı

Fiyasko!
A+ A-
HABER MERKEZİ

NATO ülkelerinin devlet ve hükümet başkanlarının katıldığı NATO Liderler Zirvesi, önceki gün Belçika'nın başkenti Brüksel'deki NATO karargahında yapıldı. 30 müttefik ülkenin liderlerinin katıldığı toplantıda, İttifak'ın gelecek 10 yıllık yol haritasının belirlenmesi, NATO'nun stratejik konseptinin güncellenmesi, Çin'in yükselişi, son yıllarda gerileyen Rusya ile ilişkilerin durumu ve Ukrayna, siber tehditler, terörle mücadele, yıkıcı teknolojiler, iklim değişikliğinin güvenliğe etkileri ve Afganistan'daki NATO misyonunun sonlandırılma kararı sonrası durum gibi konular ele alındı.

Toplantı sonrası yayınlanan ortak bildiride, üye devletlerin NATO'nun yeni tehdit algısı konusundaki fikir ayrılıkları gün yüzüne çıktı. Uzmanların “fiyasko” olarak nitelediği zirve, NATO'nun varlık amacını bir kez daha tartışmaya açtı.

ANA GÜNDEM ÇİN

NATO Liderler Zirvesi'nin ana gündemini “Yükselen Çin” oluşturdu. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, günümüzü “otoriter rejimlerin kurallara meydan okuduğu bir dönem” olarak tanımladı. Çin'in artan etkisinin İttifak'ın güvenliğine meydan okuduğunu savunan Stoltenberg, “Çin, nükleer cephaneliğini daha fazla savaş başlığı ile hızla genişletiyor. Askeri modernizasyonda şeffaf değiller. Rusya ile askeri işbirliği içindeler. Siber uzayda bize yaklaştıklarını görüyoruz. Orta Afrika'da, Kuzey Kutbu'nda karşımıza çıkıyorlar. 5G ile altyapımızı kontrol etmeye çalışıyorlar. Çin'in yakında dünyanın en büyük ekonomisi olacağı gerçeğinden haberdarız. Zaten en büyük ikinci savunma bütçesine ve en geniş donanmaya sahipler. Otonom sistemler, yüz tanıma ve yapay zeka gibi yeni yıkıcı teknolojilere ve modern yeteneklere büyük yatırımlar yapıyorlar. Bütün bunlar güvenliğimizi tehdit ediyor. Çin'in yükselişinin güvenliğimize getirdiği zorlukları anlamanın önemli olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

ABD Başkan Joe Biden ise vites yükselterek, Çin’in uluslararası sisteme tehdit teşkil ettiğini ve bu konuda Pasifik bölgesindeki ülkelerle işbirliğinin artırılması gerektiğini söyledi. Çin'in oluşturduğu “stratejik problemler”e dikkat çeken Biden, NATO üyelerini ABD'nin Çin stratejisi etrafında tutmaya çalıştı. Biden, NATO'dan önce katıldığı G7 Zirvesi'nde de “Sinciang bölgesindeki insan hakları ihlalleri, Hong Kong’un statüsü ve koronavirüsün Çin’den yayılmaya başlamasıyla” ilgili konulara dikkat çekerek kapsamlı bir soruşturma çağrısında bulunmuştu.

Fakat Biden ve Stoltenberg'in ortaya koyduğu yeni küresel tehdit tanımı, üye devletler tarafından tam bir mutabakat ile paylaşılmadı. Almanya, İngiltere ve Fransa gibi ülkeler Çin ile yeni bir Soğuk Savaş başlatmak istemediklerini açıkça belirtirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan da daha zirve öncesi Türkiye ile Çin'in ekonomik ilişkilerine değinerek tavrını ortaya koydu.

MERKEL: ABARTMAYIN!

NATO Genel Sekreteri'nin Çin tanımına itiraz edenlerin başında Almanya Başbakanı Angela Merkel geldi. Merkel, NATO Zirvesi'nin ardından yaptığı açıklamada, Çin'den gelebilecek olası tehditlerin reddedilemeyeceğini ancak bunların abartılmaması gerektiğini vurguladı. Çin konusunda doğru dengenin bulunması gerektiğini ifade eden Merkel, “Çin birçok konuda rakip ancak aynı zamanda birçok konuda partnerdir” dedi.

Merkel, Çin ile Rusya arasında çok iyi ve koordineli bir işbirliğinin görüldüğünü aktardı. Hem Rusya'nın hem de Çin'in hibrit stratejilerini takip ettiklerini ve bunları yeni zorluklar olarak gördüklerini belirten Merkel, “Bu nedenle, siyasi olarak daha da koordine olmamız önemli” diye konuştu. Merkel, Soğuk Savaş'ın bitiminden 30 yıl sonra bile Rusya'nın NATO'yu bir ortak yerine hala rakip olarak gördüğünü ve bu konuda iki türlü yaklaşım benimsendiğini ifade ederek, Bir yanda caydırıcılık ve savunma diğer yanda ise iletişimde kalmaya isteklilik olmalı. Siyasi görüşmeler önceliğimiz olmalı” ifadesini kullandı.

JOHNSON: KİMSE ÇİN'LE SOĞUK SAVAŞ İSTEMİYOR

İngiltere Başbakanı Boris Johnson da NATO'ya atıfta bulunarak, “Bugün masanın etrafındaki hiç kimsenin Çin'le yeni bir Soğuk Savaş'a girmek istediğini düşünmüyorum” dedi. Johnson, Brüksel'de yaptığı açıklamada, Doğu Asya ulusunun NATO için “yeni bir stratejik düşünce” haline geldiğini ancak aynı zamanda katılım için fırsatlar olacağını belirtti.

Rusya'yla ilişkiler hakkında da değerlendirmelerde bulunan Johnson, ilişkilerin gelişeceğinden her zaman umutlu olduğunu söyledi.

En son zirvede NATO’nun “beyin ölümünün gerçekleştiğini” söyleyip tepki toplayan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da, “Çin ile ilişkilerinin sadece askeri boyutu olmadığını” ifade ederek, bu ülkeyle ilişkiyi NATO şemsiyesi altında yürütmeye istekli olmadığını gösterdi.

ERDOĞAN: ÇİN TİCARET ORTAKLARIMIZIN BAŞINDA

Cumhurbaşkanı Recep tayyip Erdoğan, ana gündemin Çin olduğu NATO Liderler Zirvesi'ne giderken yaptığı açıklamada, Türkiye ile Çin'in yakın ekonomik ilişkilerinden bahsederek zirveye de bir mesaj göndermişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yakın zamanda Çin ile yapılan 3.6 milyar dolarlık yeni swap anlaşmasıyla toplam rakamın 6 milyar dolara yükseldiğini açıklamıştı. Erdoğan, şu ifadeleri kullanmıştı:

“Yakın zamanda en büyük ticaret ortaklarımızın başında gelen Çin'le çok önemli bir anlaşmayı yaptık. Daha önce Çin'le 2.4 milyar dolarlık bir swap anlaşmamız zaten vardı. Şimdi bu rakamı 3.6 milyar dolarlık yeni bir swap anlaşmasıyla toplamda 6 milyar dolara çıkarmış olduk. Tabii bu, 46 milyar Türk Lirası, Çin olarak da 35 milyar yuana karşılık gelen 6 milyar dolarlık bir anlaşmayı böylece gerçekleştirmiş olduk. Tabii bu Türkiye'nin son zamanlardaki çok ciddi bir sıçraması oldu.”

ÇİN VE RUSYA'DAN TEPKİ

Çin ve Rusya, NATO'nun Sonuç Bildirgesi'ne tepki gösterdi. Çin’in Avrupa Birliği misyonundan yapılan açıklamada, NATO’nun, “Çin tehdidi teorisi”ni abartmayı bırakması istendi. Açıklamada NATO’nun açıklamaları iftira olarak nitelendi ve bunun bir Soğuk Savaş zihniyeti olduğu belirtildi.

Açıklamada “Biz kimseye yönelik bir sistematik tehdit oluşturmuyoruz. Ancak eğer biri bize karşı bir sistematik tehdite yönelirse buna kayıtsız kalmayacağız” ifadeleri kullanıldı.

NATO'ya bir tepki de Rusya'dan geldi. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, zirvenin ardından NATO liderlerinin Rusya'ya Çekya ve ABD'yi hasım ülkeler listesinden çıkarma çağrısında bulunduğunu belirterek, “Ya Petrov ve Boşirov hikayeleri uydurup onlara istinaden yaptırım uygulamayı bırakırsınız, ya da listelerde hasım olarak göründüğünüze şaşırmamalısınız” ifadelerini kullandı.

Amerikan NBC kanalına konuşan Rus lider Vladimir Putin ise “Rus-Amerikan ilişkileri son yıllarda ABD’deki iç siyasi mücadeleye kurban edildi” dedi. NATO’nun siber alanını savaş alanı olarak ilan ettiğini hatırlatan Putin, Rusya'nın bundan rahatsız olduğunu vurguladı.

Putin, Çin'le işbirliğine devam edecekleri mesajı da vererek, Çin’in dördüncü uçak gemisini inşa etmesinin Rusya için tehlike oluşturmadığını söyledi.

NÜKLEER FÜZE KRİZİ

NATO'nun Avrupa'da konuşlu nükleer başlıkları İttifak içinde krize neden oldu.

Defence News'in haberinde, üye devletlerin Avrupa'da kara tabanlı nükleer füzeler konuşlandıran NATO'ya resmen karşı çıkmaya hazır olduğu belirtildi. Bir Avrupalı yetkili de krizi doğruladı. Moskova ile gerginliği azaltmak isteyen Avrupalı devletlerin, Rusya ile yeni bir silah kontrolü diyalogu başlatmak için Putin-Biden zirvesi öncesinde konuyu gündeme getirdikleri bildirildi. Rus medyası da Moskova'nın orta ve kısa menzilli füzelerin konuşlandırılması konusunda yeni bir anlaşma önereceğini iddia etti.

2019 yılında Trump yönetimi, Rusya'nın SSC-8 füzelerini konuşlandırması gerekçesiyle INF Antlaşması'ndan çekilmişti. Rusya da anlaşmayı önce ABD'nin ihlal ettiğini açıklamıştı. ABD'nin anlaşmadan çekilme kararı Avrupalı devletlerin tepkisini çekmişti. Rusya'nın yeni bir anlaşma önerisi de o dönem NATO ve Trump yönetimi tarafından reddedilmişti.

PİYASALAR BEĞENMEDİ

Küresel piyasalar, NATO Zirvesi'nin ardından İttifak'taki bölünmeyi fiyatladı.

Zirvenin ardından yayımlanan bildiride özellikle Çin ile ilgili kullanılan ifadeler, Donald Trump'ın ABD Başkanlığı döneminde piyasalarda sıkça endişeye neden olan yaptırım uygulamalarının tekrar gündeme gelebileceği tartışmalarını alevlendirdi. Fakat diğer liderlerin Çin'le ilgili olumlu mesajlarıyla birlikte piyasaların ateşi söndü.

Biden-Erdoğan zirvesinin ardından taraflardan gelen açıklamalar da piyasaları tatmin etmedi.

Türkiye'nin S-400 ve terörle mücadele gibi konularda kararlı tutum alması, ABD ile gerginliğin bitmediğini gösterdi. Oluşan belirsizlik ortamı Türk Lirası varlıklar üzerinde baskıyı artırırken, önceki gün akşam saatlerinde 8.47'ye yükselen dolar/TL, dün de 8.58'in üzerine hareketlendi.

Böylece piyasalar, Türkiye ve ABD arasındaki stratejik ayrılığı bir zirvenin ardından daha teyit etmiş oldu.

SONUÇ BİLDİRGESİ

Brüksel'de fikir ayrılıklarının gölgesinde yapılan NATO Zirvesi'nin ardından Sonuç Bildirgesi yayımlandı. 79 maddelik zirve bildirisinde Çin konusunda daha yumuşak ifadelerin kullanıldığı görülürken, Afganistan konusunda da bir anlaşmaya varılamadığı açıklandı.

TÜRKİYE MESAJLARI

Bildiride, “Türkiye için güvenlik tedbirlerine katkılarımızı artırdık. Bunun tam olarak uygulanmasına bağlılığımız sürmektedir. Suriye'den Türkiye'yi bir kez daha vurabilecek veya tehdit edebilecek füze atışlarına karşı müteyakkız olmaya devam ediyoruz. Suriye’den balistik füze tehdidini izlemeye ve değerlendirmeye devam ediyoruz” ifadeleri yer aldı.

Suriye’de güvenlik ve istikrarın BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararı uyarınca gerçek bir siyasi süreç olmadan sağlanamayacağı vurgulanan bildiride, Suriye genelinde bir ateşkes ile BM’nin Suriye halkına insani yardımlarının en az 12 ay boyunca yapılmasını sağlayacak yeniden yetkilendirme yapılması çağrısında bulunuldu, “Müttefikimiz Türkiye'ye milyonlarca Suriyeliye ev sahipliği yaptığı için takdirlerimizi yineliyoruz” denildi.

ÇİN MESAJLARI

Çin'in zorlayıcı politikalarından endişe duyulduğunun vurgulandığı bildiride, söz konusu ülkenin nükleer cephaneliğini hızla genişlettiği ve Rusya ile askeri işbirliği yaptığına dikkat çekildi.

“Çin'in şeffaflık konusundaki eksikliği ve dezenformasyon kullanımından endişe duyuyoruz” ifadesine yer verilen bildiride, “Çin'i uluslararası taahhütlerini yerine getirmeye ve 'büyük güç' rolüne uygun olarak uzay, siber alan ve deniz de dahil olmak üzere uluslararası sistemde sorumlulukları uyarınca davranmaya çağırıyoruz” ifadeleri kullanıldı.

Bildiride iklim değişikliği gibi ortak sınamalara karşı da Çin ile ilişki kurmaya değer verildiğinin altı çizilerek, “Karşılıklı şeffaflık ve anlayış hem NATO'ya hem de Çin'e fayda sağlayacaktır” tespiti paylaşıldı.

RUSYA MESAJLARI

Bildiride Rusya'ya ayrıca değinilerek, “Siyasi diyalog kanalını açık tutarken, Rusya ile tüm sivil ve askeri işbirliğini askıya aldık. Rusya, uluslararası hukuka, uluslararası yükümlülük ve sorumluluklarına uyana kadar onunla olağan ilişkilerimize geri dönemeyiz” ifadesi kullanıldı.

Rusya'nın, Çekya'yı ve ABD'yi hasım ülkeler listesinden çıkarmaya davet edildiği bildiride Ukrayna, Gürcistan ve Moldova'nın toprak bütünlüğü ve egemenliğinin desteklendiği mesajı verildi. Bildiride “Rusya'nın Kırım'ı ilhakını şiddetle kınıyoruz ve kabul etmeyeceğiz. Kırım Tatarlarına ve diğer yerel topluluklara yönelik insan hakları ihlalleri sona ermelidir” ifadeleri kullanıldı. “Rusya'yı Karadeniz'in bazı bölgelerinde seyrüsefer kısıtlamasını durdurmaya çağırıyoruz” değerlendirmesine yer verilen bildiride, şunlar kaydedildi: “Rusya'yı doğu Ukrayna'da desteklediği silahlı oluşumlara mali ve askeri yardım sağlayarak çatışmayı körüklemeye son vermeye çağırıyoruz. Rusya'yı ayrıca Gürcistan'ın Abhazya ve Güney Osetya bölgelerini bağımsız devletler olarak tanımaktan vazgeçmeye davet ediyoruz.”

Rusya'nın NATO'nun hava sahasını sık sık ihlal ettiğinin ileri sürüldüğü bildiride, “Rusya, NATO'yu zorlamak amacıyla bir dizi kısa ve orta menzilli füze sistemi konuşlandırmak da dahil olmak üzere nükleer cephaneliğini çeşitlendirmeye devam ediyor. Rusya'dan yönelen tüm tehdit ve meydan okumalara karşı yakın ve birlikte çalışmaya devam edeceğiz” değerlendirmesi yapıldı.

UZAY HİZMETLERİ

Bildiride yeni bir unsur olarak göze çarpan uzay güvenliği hakkında şunlar belirtildi:

“Uluslarımızın güvenliği ile NATO'nun caydırıcılığı ve savunması için uzayın artan öneminin farkındayız. İttifakın faaliyetlerinin yürütülmesi için uzay hizmetlerine güvenli erişim önemlidir. Operasyonel bir alan olarak uzay kullanımımızı derinleştirmek ve genişletmek için çalışmalarımızı hızlandıracağız.”

Son Dakika Haberleri