Foreign Policy: ABD'nin İsrail'e desteği ABD'ye zarar veriyor

ABD'nin dış politikasını önemli ölçüde etkileyen ve dış politikasına yön veren Foreign Policy'de önemli bir makale yayınlandı. Prof. Dr. Stephen M. Walt, ABD'nin İsrail ile olan özel işikisinin sonlanması gerektiğini ve ilişkilerin normale dönmesi gerektiğini yazdı. Walt, Ortadoğu'dan Doğu Asya'ya kadar bir çok sorunla uğraşan ABD'nin İsrail ile olan ilişkileri sebebiyle dış politikada zorlandığını söylüyor.

'FAYDASI SIFIR, MALİYETİ YÜKSEK'

İsrail'in özellikle Filistin'e karşı yürüttüğü saldırgan tutumunun ABD'nin İsrail'e destek politikasını etkildeğini ve bu politikanın ABD için sıfır fayda sağladığını ve tam tersine maliyetli olduğunu vurgulayan Walt, artık İsrail ile olan özel ilişkinin normal ilişkiye dönüşmesi gerektiğini söylüyor.

Zamanında soykırıma uğayan Yahudilerin devlet kurması için ABD'nin destek vermesinin dönemin şartlarına göre anlaşılabilir olduğunu belirten Walt, bugün ise İsrail'in acımasız işgallerinin ABD'nin desteği için ahlaki durumu yıktığını söylüyor. Walt, İsrail'in sürekli olarak topraklarını genişlettiğini, Filistinlilerin meşru siyasi haklarını reddettiğini, Filistinlilere İsrail'in içinde ikinci sınıf vatandaş muamelesi yaptığını ve İsrail ordusunu Gazze, Batı Şeria ve Lübnan'da yaşan insanları öldürmek ve terörize etmekle nitelendiriyor. Walt aynı zamanda İsrail'in iç siyasetinin sağa doğru kayması ve aşırılıkçı partilerin İsrail siyasetindeki artan rolünü, birçok Amerikan Yahudisi de dahil olmak üzere İsrail'in imajına daha fazla zarar verdiğini belirtiyor.

'İSRAİL'E SAĞLANAN YARDIM SORUN YARATIYOR'

Soğuk Savaş döneminde ABD'nin İsrail'e destek vermesinin Ortadoğu'da Sovyet etkisini kırmak için doğru olduğunu söyleyen Walt, Soğuk Savaş sonrası ise İsrail'e verilen desteğin çözümden çok sorun oluşturduğunu vurguluyor. İsrail'in stratejik değerinin Soğuk Savaş sonrasında azaldığını da belirten Walt, ABD'nin fayda elde etmek için İsrail'e koşulsuz destek sağlamasının zorunlu olmadığını söylüyor.

ABD'nin İsrail'e verdiği desteğin eleştirildiğini de yazan Walt, İsrail'in şu anda kişi başına düşen geliri dünyada 19. sırada yer alan zengin bir ülke olmasına rağmen, Washington'un İsrail'e her yıl sağladığı 3 milyar dolardan fazla askeri ve ekonomik yardımın ekonomik olarak ABD için çok yüksek bir maliyet olmadığını fakat siyasi anlamda maliyetli olduğunu belirtiyor.

ÇİN DAHA TUTARLI

Trump'tan sonra Biden'ın ABD'nin imajını düzeltmesi için demokrasi ve insan hakları vurgusunu ön plana çıkarttığını belirten Walt, bu şartlarda ABD'nin İsrail'in Filistin saldırılarını durdurması için önerilen üç ayrı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin ateşkes kararını veto etmesini eleştiriyor. Ayrıca Walt, İsrail'e de 735 milyon dolarlık ek silah gönderme kararından sonra insan hakları söylemlerinin ABD için iki yüzlülük olduğunu belirtiyor. Walt, bu konuda ABD'nin adeta düşman olarak gördüğü Çin'in Filistin konusunda ise ABD'nin tam tersine daha net tutum aldığını ve Çin'in ABD'yi sert bir şekilde eleştirdiğini vurguluyor.

'ABD DIŞ POLİTİKADA ZORLANIYOR'

İsrail'e verilen koşulsuz desteğin dış politikada ABD'yi birçok cephede farklı ilişkilere soktuğunu söyleyen Walt, İsrail ile olan özel ilişkinin bir başka kalıcı maliyetinin ise İsrail'le olan orantısız dış politika bant genişliği ilişkilerinin tüketilmesi olduğunu söylüyor. Walt, ABD'nin, iklim değişikliği, Çin, pandemi, Afganistan'dan geri çekilme, ekonomik toparlanma ve bir dizi daha ağır sorunla uğraşırken İsrail'e verilen desteğin bu konularda ABD'yi farklı ilişkilere soktuğunu ve zorladığını belirtiyor.

Walt, ABD'nin İsrail ile olan bu ilişkisinin özellikle ABD'nin İran ile yaptığı nükleer müzakereleri de çözümsüz bıraktığını belirtiyor. Yazıda nükleer müzakereler boyunca İsrail'in Netanyahu liderliğinde sürekli sıkıştırması ve muhalefet etmesinin müzakereleri uzattığı vurgulanıyor. İsrail'in muhalefetinin ABD'yi zorladığını söyleyen Walt, İsrail olmasaydı belki de bu anlaşmanın sonuçlanacağını yazıyor.