Gagavuzya’nın önemi... Batı, Rusya’ya karşı yeni bir cephe mi açıyor?
Krizlerin arttığı dönemde gözler yine Gagavuzya’ya çevrildi. Amerikan Büyükelçiliği’nin sağladığı fonlarla bölgede Gagavuz kimliğinden ziyade Moldova vatandaşlığını ön plana çıkartan propaganda çalışmaları yapılıyor.
Gagavuzya 1990 yılında bağımsız bir cumhuriyet olduğunu ilan ettiği, 1994 yılında ise Moldova Anayasası’na eklenen bir maddeyle özerk bölgesel yönetim statüsü kazandığından beri risksiz, tehlikesiz, durağan zamanlar yaşamadı. Bölge her zaman kaynıyordu, ancak bölgesel krizlerin uluslararası saflaşmanın da kızıştığı bu dönemde gözler yine Gagavuzya’ya çevrildi. Bölgenin güncel tansiyonunu yansıtmak için, Moldova’ya resmi olarak bağlı “Gagavuz Yeri Özerk Bölgesel Yönetimi”nin liderlerinin son zamanlarda kullandığı iki önemli ifadeyi anımsayalım:
“Transdinyester'de gerilimin tırmanması sonunda savaşa, muhtemelen de dünya savaşına çıkacak bir olay. Pek çok insan bunu anlıyor. Birçoğu da bunun imkânsız bir şey olduğunu iddia ediyor. Hayır, her şey mümkün.” (1) Transdinyester Devlet Başkanı Vadim Krasnoselsky
“Eğer Gagavuzya’nın bağımsızlık ilanı gerçekleşir ve Moldova ordusu da buna karşılık birliklerini gönderirse biz yardım için Rusya da dahil olmak üzere herkese başvuracağız. (2) Gagavuzya Lideri Evgeniy Gutul
VAROLUŞU TEHLİKEYE SOKAN TEHDİTLER
Bu iki lidere bu seviyede açıklamalar yaptıran iki güncel olay var. Birincisi Amerikalı General Patrick Alice’nin liderliğinde olmak üzere Moldova ordusunun Transdinyester sınırında yaptığı büyük ölçekli tatbikatlar. (3) Diğeri ise Gagavuzya’nın bağımsızlığını feshedecek olan Moldova ve Romanya’nın birleşme hamlelerinin hiç olmadığı kadar hızlanması. Ancak bu iki bölgeyi bu konuma getiren yakın tarihsel süreci ve diğer güncel meseleleri de analiz etmemiz gerekiyor. Burada Transdinyester’in serüveninin Gagavuzya’dan ayrı olarak değerlendirilmesi gerekiyor. Transdinyester SSCB zamanından kalan kadro birikimi, yönetim becerisi, sanayi kompleksleri ve çok daha net kimlik bildirimlerine sahip kamuoyu, Sovyet dönemi ekipmanlarıyla silahlanmış yerel ordusu ve bölgede kalıcı görev yapan Rus Barış Gücü’nün varlığı ve tabi ki görece daha oturmuş ekonomisi ile Gagavuzya’dan ayrılıyor.
Gagavuzya Avrupa’nın en fakir ülkesi olan Moldova’nın yine en fakir bölgesi. Ekonomi nerdeyse tamamen tarıma dayalı. Tarım ürünlerini özellikle de üretilen şarabı bölge dışına pazarlayabilmek hayati önemde. Ekonomik sorunlar 1990’dan beri bölgesel yönetimin başlıca gündemlerinden bir tanesi. Ekonomik sorunlar hem bölgesel yönetimin iç ve dış politikadaki stratejisini hem de Gagavuz halkının kimlik bildirimini büyük ölçüde etkileyen faktörlerden.
Çoğu araştırmacı tarafından da kabul edildiği üzere Gagavuzya’da başlıca kültürel elementler Rusya temelli. (4) Ancak bölgede temelde beş devletin etkisi görülüyor, Moldova, Rusya, Türkiye, Bulgaristan ve Romanya. Dünyada Mustafa Kemal Atatürk, Rus yazar Puşkin, Süleyman Demirel, Romanya’nın ünlü yazarı Eminescu ve Kazakistan’ın ilk Cumhurbaşkanı Nazarbayev’in heykellerinin bu kadar yakın olduğu başka bir ülke görmek imkansız. (5) Ayrıca iki ve daha fazla pasaporta sahip olan Gagavuz vatandaşlarının sayısı da az değil. Bu bölgenin istikrarsızlığını ve bölge halkının güvence arayışlarını yansıtan ayrıntılardan bir tanesi. Buna karşın Amerikan Büyükelçiliği’nin sağladığı fonlarla bölgede Gagavuz kimliğinden ziyade Moldova vatandaşlığını ön plana çıkartan propaganda çalışmalarının da yapıldığı belirtiliyor. “Kimlik mi? Hepimiz Moldovalıyız!” tarzı afişler dikkat çekiyor. (6) Dünyanın çoğu bölgesinde etnik ve mezhepsel ayrılığı teşvik eden, dünya azınlıklarının uğradığı “zulümler” ile yakından ilgilenen ABD hükümeti Moldova’da tam tersi bir politika izliyor. Batı yanlısı araştırmalar Gagavuz ayrımcılığından yakınıp, ulus kimliğinin önemini anlatıyor. (7)
ANA ÇELİŞMELER
Merkezi hükümet ile Gagavuzya arasındaki çelişme iki temel noktada toplanıyor. Birincisi Gagavuzya’nın özerliğinin politik, ekonomik ve kültürel sınırları ile Gagavuz halkının merkez hükümette politik temsili, diğeri de Moldova’nın dış politika yönelimi. Moldova hükümeti ile başlayacak olursak geçmişte Batı ve bölgesel eğilimli yönetimler arasında geçişler yaşasa da son hükümet ve Başkan Sandu Batı’ya yönelmek konusunda oldukça tavizsiz bir dış politika izliyor. Bu iç politikaya Moldovalı kimliğinin yerini Romen kimliğine bırakacak, Moldova’nın SSCB tecrübesini kültürel hafızadan silecek, Moldova dilini ortadan kaldıracak politikalar olarak yansıyor. Hükümet Moldova’nın ekonomi başta olmak üzere bütün sorunlarının çözümünü Batı ittifakında görüyor ve burada bir gedik açılmasını istemiyor. Öyle ki iktidardaki PAS Partisi lideri ve Parlemento Başkanı Grosu şöyle haykırıyor (8):
“Biz Romanyalıyız, bu anayasamızda da yazılı. Bizim dilimiz de Romencedir. Eğer büyük Avrupa Birliği ailesine kabul edilmek istiyorsak bunu gururla haykırmalı, kim olduğumuzu göstermeliyiz.”
MOLDOVA HÜKÜMETİ’NİN ADIMLARI
Bu çizginin dışına taşan her şey için tahammülsüz bir politika hâkim. 60’tan fazla çevrimiçi portal ve 13 televizyon kanalı yasaklandı.(9) Rus ordusunun zafer sembolleri olan V ve Z harfleri, İkinci Dünya Savaşı zaferinin sembollerinden Aziz George kurdelesi yasaklandı. Son 9 Mayıs Zafer günü kutlamalarında katılımcılara Moldova polisi büyük zorluklar çıkardı. Devlet dili Moldova dilinden Romence’ye çevrildi. Ana muhalefet partisinin kapatılması önerildi. Kültür ve dil üzerinde politikalar öyle baskıcı ki Zaharova’nın bu uygulamaları Nazi Almanya’sının uygulamalarına benzettiği bir açıklaması mevcut.
Batı kampı da Moldova üzerindeki çalışmalara hız verdi. Ukrayna Ulusal Güvenlik ve Savunma Konseyi Sekreteri Danilov, Moldova Büyükelçisi olarak atandı. İnsanların faturalarını ödemekte zorlandığı Avrupa’nın bu en fakir ülkesine askeri harcamaları için NATO bütçesinden 750 bin dolar ayrıldı. Geçtiğimiz mart ayında Fransa ve Moldova önemli bir güvenlik anlaşması imzaladı. Moldova – AB arasında da önümüzdeki haftalarda benzer bir güvenlik paktı imzalanacak.
GAGAVUZYA’YA KARŞI ATILAN ADIMLAR
Tabi ki merkezi Moldova hükümetleri için bu çizgideki en büyük adımlar Gagavuzya’ya karşı atıldı. Bu uygulamaların iki sıçrama noktası 2014 yılı ve Gutul’un Gagavuzya Başkanı seçildiği 2023 yılları olsa da daha eskiye dayanan uygulamalar mevcut.
1990 yılında Gagavuz Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin ilanı Moldova’da sert bir tepkiyle karşılaştı ve Moldova birlikleri Gagavuz sınırına kadar geldi. Transdinyester’deki Sovyet ordusunun caydırıcılığı olmasaydı büyük bir kıyım gerçekleşebilirdi. 4 sene süren görüşmelerden sonra 1994 yılında imzalanan anlaşma ve Anayasa’nın ilgili 111. Maddesi bölgenin statüsü ile alakalı önemli bir koşul içeriyordu: Gagavuzya Moldova’ya bağlıdır. Ancak Moldova’nın bağımsız devlet statüsünün ortadan kalktığı bir durumda Gagavuzya bağımsızlığını ilan etme hakkına sahiptir. 1998’de güncellenen yasada da bu muhafaza edilmiş görünüyordu. Fakat 2003’teki Anayasa güncellemesi buna aykırı hükümler getirdi. Bu tabi ki Gagavuzya’da büyük endişe yarattı. Ek olarak siyasi partiler kanunu değiştirildi. Etnik temelli parti kurmak yasaklandı. Kurulacak partilere Gagavuz siyasilerin asla karışmayacağı her ilde sağlanması gereken üye sayısı gibi konularda çok spesifik zorunluluklar getirildi. Bu şekilde Gagavuz bölgesinde yaşayanların siyasi temsil hakları ellerinden alınmış oldu. Gagavuzya Halk Meclisi’nin bölgeye atanan yargıçlara dair öneri sunabilmesi hakkı kaldırıldı. Gagavuzya’da okuyan birçok öğrenci getirilen Romence dil testi zorunluluğu yüzünden mezun olmalarına rağmen diplomalarını alamadılar. Bölgesel hükümet, merkezi hükümet tarafından tanınmayan kendi diplomalarını bastırdı. Gagavuzya’da ülkenin dış politika yönelimi ve özerklik statüsünün kaybı konusunda yapılacak olan referandumun bütçesine el kondu. Yine de 2014’te Gagavuz kökenli Rus iş insanı Yakubov’un maddi desteği ile yapılabilen referandumda %70 katılım oranıyla halkın %98’i AB’ye değil Rusya ile beraber Gümrük Birliği’ne katılmak ve Moldova’nın Romanya ile birleşmesi halinde bağımsızlık ilanı lehinde oy verdi. Bununla beraber ülkenin geriye kalan kısmında yaşayan vatandaşların da tamamen hükümet ile aynı doğrultuda düşünmediği not etmekte fayda var. (10)
Güncel hükümet de tıpkı Transdinyester’e yaptığı gibi Gagavuzya bölgesine karşı da ekonomik bir abluka ördü. Hükümet, firmaları ve yabancı ülkeleri bölgeden ürün satın almamaya itiyor. Uluslararası fuarlarda Gagavuz bölgesinden gelen üreticiler heyetlere kabul edilmiyor ve ayrı stantlar açıyorlar. Bölgenin merkezi bütçesinin dörtte biri kesildi. Yeni seçilen Başkan Gutul’a anayasaya aykırı olmasına rağmen Parlamento üyeliği verilmedi. Bölgedeki ambulanslar ve acil durum servisleri geri çekildi. Gagavuz yöneticilerine karşı onları ajanlıkla suçlayan davalar açıldı. Son olarak Soçi’deki Dünya Gençlik Forumuna katılan Gagavuz gençlere karşı resmi suçlamalar yöneltildi. Yurt dışından Gagavuz hükümetinin banka hesaplarına gelen paralara el kondu. Hükümet ülkedeki bütün yabancı misyonlara yeni seçilen Başkan ve ekibi ile iletişime geçmemeleri gerektiğini ve işbirliği projelerini iptal etmeleri gerektiğini söyleyen mektuplar gönderdi. Gutul’un seçildiği gece Moldova Özel Kuvvetleri bölgedeki Merkezi Seçim Ofisi’ne gönderildi. Başbakan Recean yeni seçilen yürütme komitesine engel olmak için bölgedeki vekillerle görüşmeler yaptı. Fakat en sonunda seçimi bastırmaya yönelik bu önlemler başarısız oldu.
GAGAVUZYA’NIN CEVABI
Gagavuzya Başkanı Gutul’un hükümet programının temel siyasetleri şöyle özetlenebilir: Savaştan uzak duracak şekilde bölgenin refahını artırmak, bölgeye dış yatırımcıyı çekmek, yeni iş alanları kurmak ve istihdam sahasını genişletmek, Kişinev – Moldova’nın başkenti – ile çatışmaya girmeden Türkiye ve Rusya ile ilişkileri genişletmek. Tabi ki bütün bu adımlar Kişinev’de hoş karşılanmadı. Moldova hükümeti için güçlü ve kendi ilişkilerine sahip bir Gagavuzya, Romanya ile birleşmenin önündeki en büyük engellerden biriydi. Gagavuz bölgesel hükümeti ekonomik ambargoyu delmek için Rusya ile projeler geliştirmeye başladı. Rus Promsvyazbank (PSB) bölgede şubeler açtı, MİR ödeme sistemi vatandaşlar için aktifleştirildi. Silinmek istenen kültürel ve politik hafızayı canlandırmak amacıyla Moskova’da ikinci dünya savaşı zaferini sembolize eden sonsuz ateşten bir parça da Gagavuzya’ya getirildi. Gutul Avrupa Birliği’nin cinsel azınlıklar ve çocuklar üzerine propagandalar yaptığını, başkentin merkezinde “Gay geçit törenleri” yapıldığını ve Avrupa’ya katılmanın şartlarının bunlar olduğunu savundu. Ailenin kadın ve erkek arasındaki bir birlik olduğunu ve Moldova Anayasasında da böyle yazdığını hatırlattı. Gutul 9 Mayıs Zafer Günü kutlamaları için Belarus Lideri ile Kızıl Meydan’da bulunarak, “faşizme karşı kazanılan zaferin ortak bir tarih olduğunu, tıpkı 79 yıl önce olduğu gibi Ruslar ve Gagavuzların yine beraber olduğunu” belirtti. (11)
GELİŞMELER BÜYÜK TABLODA NE İFADE EDİYOR?
Gagavuzya jeopolitik konumu gereğince bölgedeki ülkeleri etkileyecek bir öneme sahip. Geçtiğimiz 10 yıl boyunca Moldova hükümetinin Gagavuzya’ya karşı izlediği politik ve kültürel tavır Ukrayna hükümetinin Donbass halkına karşı davranışlarını andırıyor. Yine bazı uzmanlar Kırım – Ukrayna – Donbass denkleminin, Transdinyester – Moldova – Gagavuzya denklemine benzerliği de dikkat çekiyor. Gagavuz kamuoyu ve yönetimi için savaş en son istedikleri şey. Ancak eğer Rusya özel askeri harekatın hedeflerine ulaşmak konusunda ivmesini artırırsa Batı Rusya’ya karşı ikinci bir cephe açmaktan çekinmeyecek gibi duruyor. Yakın zamandaki NATO yardımı açıklaması, büyük ölçekli tatbikatlar, Ukrayna dronları tarafından Transdinyester’e yapılan küçük ölçekli saldırılar, bölgede Amerikan generallerinin varlığı bu ihtimalin kuruntudan fazla olduğunu düşündürüyor. Üstelik bu denklem Rusya’nın Ukrayna ile savaşına karşı “dengede” kalabilmiş Türkiye’yi daha da zor bir durumu sokacaktır. Olası bir savaş halinde Gutul yönetimi elbet Türkiye’ye de başvuracaktır. Ancak sınır dışı operasyonlar, adalar konusundaki hak iddiaları ve Doğu Akdeniz’deki askeri varlık konusunda Batı’ya tavizler vermeye başlan Türk Hükümeti’nin Gagavuzya lehine radikal bir karar alabileceğini düşünmek çok zor. Üstelik Romanya’nın NATO üyesi olması halinden kaynaklı olarak, Gagavuzya krizini çözmeden gerçekleştirilen olası bir Moldova-Romanya birleşmesi halinde Rusya ve NATO birlikleri bu sefer doğrudan karşı karşıya gelebilir. Çoğu kişi Moldova’nın Gagavuzya ve Transdinyester’e askeri müdahalede bulunmamasının en büyük sebebini Rusya olarak görüyor. Moldova ordusu tabi ki böyle bir işe kalkışmak için oldukça güçsüz, ancak Romanya üzerinden NATO’nun devreye girmesiyle işler değişebilir. Üstelik Başkan Sandu önümüzdeki ekim ayında yapılacak başkanlık seçimleri için yeniden aday olacak ve Batı desteğini garantilemek istiyor. Bu kötü durum senaryosu, Ukrayna’daki harekâta kıyasla yeni bir dünya savaşına doğru evrilmeye daha müsait. Önümüzdeki süreç Gagavuz yönetiminin kararlılığı, Batı’nın cüretkarlığı ve Moldova hükümetinin “büyük Avrupa ailesi” uğruna feda edebileceklerinin artması ve silahlı çatışmalara evrilebilecek gibi duruyor.
DİPNOTLAR
“В Гагаузии Попросили Молдавию Вернуть Русскому Статус Языка Межнационального Общения.” TASS, tass.ru/mezhdunarodnaya-panorama/20594457?utm_source=yxnews&utm_medium=desktop&utm_referrer=https%3A%2F%2Fdzen.ru%2Fnews%2Fsearch%3Ftext%3D.
Плугий, Дмитрий. “Молдавский Гамбит.” Крымское Эхо, 4 Oct. 2024, c-eho.info/moldavskij-gambit.
“Россия Молчать Не Будет. У НАТО Есть Свои Планы На Приднестровье И Гагаузию (Печат, Сербия).” ИноСМИ, 19 Apr. 2024, inosmi.ru/20240419/gagauziya-268648337.html?utm_source=yxnews&utm_medium=desktop&utm_referrer=https%3A%2F%2Fdzen.ru%2Fnews%2Fsearch%3Ftext%3D.
Cantir, Cristian. “Russian-Backed Paradiplomacy in the ‘Near Abroad’: Gagauzia, Moldova and the Rift Over European Integration.” The Hague Journal of Diplomacy, vol. 10, no. 3, July 2015, pp. 261–84. https://doi.org/10.1163/1871191x-12341315.
Christiana Holsapple (2020): Bordering and Strategic Belonging in Gagauzia, Journal of Borderlands Studies, DOI: 10.1080/08865655.2020.1828142
a.g.e
Cornea, Sergiu. (2014). Realities and Consequences of the Territorial Autonomy based on Ethnic Criteria: the Case of Gagauzia, the Republic of Moldova. Studii şi cercetări din domeniul ştiinţelor socio-umane. Vol.27. p.34-49..
Плугий, Дмитрий. “Лапа НАТО: При Чем Тут Молдавия?” Крымское Эхо, 5 July 2024, c-eho.info/lapa-nato-pri-chem-tut-moldaviya.
Плугий (“Лапа НАТО: При Чем Тут Молдавия?”)
Prina, F. (2016) Shrinking autonomy for Tatarstan and Gagauzia: the perils of flexible institutional design. In: Nicolini, M., Palermo, F. and Milano, E. (eds.) Law, Territory, and Conflict Resolution: Law as a Problem and Law as a Solution. Series: Studies in territorial and cultural diversity governance (6). Brill: Leiden, pp. 244-269. ISBN 9789004311282
IZ.RU. “Молдавии Передали Частицу Вечного Огня С Могилы Неизвестного Солдата.” Известия, 9 May 2024, iz.ru/1694158/2024-05-09/moldavii-peredali-chastitcu-vechnogo-ognia-s-mogily-neizvestnogo-soldata?utm_source=yxnews&utm_medium=desktop.