15 Kasım 2024 Cuma
İstanbul 12°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Galatasaray'ın duayen ismi Turgay Kıran Aydınlık'a konuştu: Örfümüzden vazgeçemeyiz!

Konuğumuz, 2004-2006 yılları arasında Özhan Canaydın başkanlığındaki yönetimde yöneticilik yapmış ve Galatasaray Kulübü başkanlığına da aday olmuş Turgay Kıran. Sarı-kırmızılı kulübün dinamiklerine hakim olan Kıran'ın tespitleri bir hayli dikkat çekici.

Galatasaray'ın duayen ismi Turgay Kıran Aydınlık'a konuştu: Örfümüzden vazgeçemeyiz!
A+ A-
SEMİH NİŞANCI - SERHAT YURTÇİÇEK

Galatasaray futbol özelinde geçen sezonu büyük hayal kırıklıklarıyla tamamladı. Yapılan maliyetli ve şöhretli transferlere karşın 2019- 2020 sezonunun özellikle ilk devresi kabus gibi geçti. Hem Süper Lig hem de UEFA Şampiyonlar Ligi maçlarında oynanan futbol neredeyse hiçbir Galatasaraylıyı tatmin etmedi. Sarı-kırmızılılar, 6 Şampiyonlar Ligi müsabakasında sadece 1 gol atabilmiş, üstelik lig maçlarında da hücumda üretim tam bir çıkmaza girmişti. Sarı-kırmızılı futbol takımıyla birçok kupa kazanan teknik direktör Fatih Terim, ekibini ligin ikinci yarısına çok daha etkili hücum organizasyonlarıyla hazırlasa da pandemi sonrasında tablo bir kez daha iç kararttı.

Üst üste gelen sakatlıkların da puan kayıplarında etkisi vardı ancak bu sıkıntıları yaşayan tek takım Galatasaray değildi. Ek olarak, Galatasaray, skor avantajını yakaladıktan sonra adeta frene basıyor ve geri çekiliyordu. Bu da çoğu zaman skor avantajının buhar gibi uçup gitmesine yol açmıştı. Sonuç tatsızdı: Üç kulvarda da başarı gelmedi.

Türkiye Futbol Federasyonunun (TFF) belirlediği "Harcama Limitleri"nde Galatasaray'ın durumu nispeten iyi gibi gözükse de son üç yılın ikisindeki şampiyonluk ve Şampiyonlar Ligi gelirlerinin bu limitlerin yukarılara çıkmasında payı büyük. Yani bu iki gelirin sekteye uğradığı geçen sezon, yeni sezonu ve sonrasını olumsuz etkileyebilir. Türk futbolunun "4 Büyükler"inin sorunlarını ve çözüm yollarını ele aldığımız "4 Büyük 4 Konuk" dosyamızı Galatasaray ile tamamlayacağız.

Konuğumuz, 2004-2006 yılları arasında Özhan Canaydın başkanlığındaki yönetimde yöneticilik yapmış ve Galatasaray Kulübü başkanlığına da aday olmuş Turgay Kıran. Sarı-kırmızılı kulübün dinamiklerine hakim olan Kıran'ın tespitleri bir hayli dikkat çekici.

'GALATASARAY CİDDİ BİR BORÇLANMA İÇERİSİNDE'

Turgay bey, sizi özellikle 100'üncü yıl döneminde Galatasaray Spor Kulübü Yönetim Kurulu'ndaki görevlerinizden ve seçim dönemlerinde taşın altına elinizi sokmaya kaçınmamanızdan tanıyoruz. Öncelikle Mustafa Cengiz başkanlığındaki yönetimin 2 yılını kısaca değerlendirmenizi rica ediyorum. Sizce mevcut yönetimin artıları ve eksileri nelerdir?

■ Daha çok eksilerden bahsedebiliriz. Önceki sezon futbolda şampiyonluk geldi son haftalarda ama Fatih Terim'in hırslı yapısıyla oldu. Mali olarak baktığımızda her ne kadar kendileriyle anonim şirketteki başarılarından dolayı övünüyorlarsa da, Galatasaray'ın ciddi bir borçlanması var. Bunu göz ardı etmemiz mümkün değil. Dernekle aralarında anlaşmalar yaparak belli kârlar ya da borçlar üzerinden üzerinden bir taraf pozitif çıkıyor diğer taraf ise oldukça negatif gözüküyor. İkincisi, Galatasaray'da özellikle son yıllarda bir duruş kaybı yaşıyoruz. Örf ve adetleri hiçe sayan bir yönetim var. Özellikle Genel Kurul'a yönelik...

Tabii bu hiç yakışık almıyor, Galatasaray'ın alışık olmadığı şeyler bunlar. Biz maddi olarak sıkıntıya düşebiliriz, sporda başarısız olabiliriz ama hiçbir zaman için örf ve adetlerimizden ve duruşumuzdan vazgeçmeyiz. Dolayısıyla, Galatasaray'da şu anda en büyük sıkıntı bu. Bugün yine gazetelerde okudum, yine anlaşılmaz bir söylem vardı başka kulüplerin idarecilerine karşı. Yakışmıyor Galatasaray'a, "Leylalar" demek...

'YÖNETİCİLER HEYECANLI AMA TECRÜBEDEN YOKSUN'

Başkanımız zor bir dönemden geçiyor hastalığı nedeniyle, bizler de başkanımızın hastalığını bir an önce atlatmasını temenni ediyoruz. Çünkü onun boşluğunda yerini dolduracak bir arkadaşı yok ne yazık ki. Dikkat ederseniz, diğer yöneticilerin yönetim tecrübesi yok. Hepsi çok heyecanlı ama bilgi ve tecrübeden yoksunlar. Kızmasınlar bana, ben çünkü 90'lardan beri yönetimlerde bulunuyorum ve Galatasaray'ın içindeyim. Geçen sezon için "Pandemi olmasaydı biz şampiyon olurduk" denmesini de yanlış buluyorum.Diğer kulüpler de aynı dönemi yaşadı ve bu dönemi yaşayan kulüplerden biri de şampiyon oldu. Dolayısıyla Galatasaray'a yakışmayan demeçler, söylemler ve Galatasaray duruşundan uzak hareketlerle dolu bir dönem geçiriyoruz. Galatasaray geçen sezon beklentilerden bir hayli uzak kaldı. Oldukça maliyetli transferlere rağmen başarı gelmedi. Bu bir yol kazası mıydı, yoksa bu sezonu da etkileyebilecek bir düşüşün başlangıcı mı? Fatih Terim'in dördüncü dönemi hakkında ne söylemek istersiniz?

■ Sadece sporcularla bu iş yürümez. Sporcular da ne yazık ki sıkıntılı bir dönem geçirdiler. Geçen sezon ciddi paralar harcandı. Falcao örneğinde olduğu gibi... Ancak bu kadronun çok başarılı olması beklenemezdi çünkü transfer döneminde son dakikaya kadar kimin alınıp alınmayacağı belli değildi. Transfer politikası yanlıştı. Bir de, inanın ki, Galatasaray'ı artık istikbale bağlamak lazım. Geçen sezon, şampiyon olayım diye ne var ne yoksa ortaya koyuyorsunuz.

Galatasaray bunu yapacağına, geçen sene, bu kadar fazla para harcamadan daha genç ve kaliteli oyuncuları kadrosuna katsaydı, ki sanıyorum bu sezon bunu yapmaya çalışıyorlar, "sanıyorum" diyorum çünkü yönetimin son dakikada ne yapacağı belli olmaz. Galatasaray ligde önümüzdeki sene yine iddialı olacaktır. Şampiyon olup olamayacağını bilemiyorum ama Galatasaray'ın geleceğini kurmak lazım. Tıpkı 2000'lerde olduğu gibi. O dönem, Galatasaray hissettiriyordu bir yere geleceğini. Ama şu anda Galatasaray'ı düşünün, gelen 6 ay sonra başka bir kulübe gidiyor. Bu oyuncuları niye aldınız o zaman? Niye bu kadar ciddi paralar verdiniz?

'FATİH TERİM'İN GENÇ OYUNCU MİRASI BIRAKMASI LAZIM'

Döviz kuruna ek olarak Süper Lig kulüplerinin karşısına çıkan bir diğer engel Kovid-19 salgınının getirdiği finansal problemler oldu. Galatasaray da haliyle bundan etkilendi. Kulübün alması gereken en acil tasarruf önlemleri nelerdir?

■ Şimdi, Galatasaray markası şampiyonluk için önemli bir değer. Her zaman yüzde 30'ar şansı vardır üç büyüklerin. Ben şundan da rahatsızım, TFF en büyük harcama limitini Galatasaray'a veriyor. Bu bir tuzak da olabilir. Galatasaray bu paraları harcarsa, kulüp zaten batma noktasında, daha çok sıkıntıya düşer. Tasarruf şart. Tasarruf noktasında, futbolda, kalitesiz futbolculara çok para harcamamak lazım. Genç oyuncuları toparlamanız lazım ki Fatih Terim'in artık bunları yapması lazım. Türkiye'nin gelmiş geçmiş en iyi teknik direktörünün bunu yapıp Galatasaray'a bir miras bırakması lazım. Bunu yapamıyorsa, Fatih Terim de gerekeni yapmıyor demektir.

'ALTYAPIDA ASLANLAR GİBİ OYUNCULARIMIZ VAR'

Kadroda 11 yabancı olması bir şey değiştirmiyor. Önemli olan, kaliteli, istikrarlı, ruhu olan oyuncuların gelmesi. Falcao'yu aldınız, ne oldu, ne kattı size? İsmi Falcao ama yaşları 35'e gelmiş oyuncuları alarak ve inanılmaz paralar vererek Galatasaray'ı sıkıntıya sokuyorsunuz. Buna hakkınız yok. Altyapımızda aslanlar gibi oyuncularımız var. Anadolu'da aslanlar gibi futbolcular var. Anadolu kulüpleri buluyor da biz niye bulamıyoruz? Menajerler için Galatasaray cazibe merkezi. Çünkü Galatasaray'a ne kadar pahalı oyuncu satarsalar, komisyonları da o kadar fazla oluyor. Galatasaray'ın bu menajerlik oyunlarından, hikayelerinden kurtulması lazım. Biz 2004'te rahmetli Özhan Canaydın'la bir karar verdik ve dedik ki bonservisi elinde olan ya da kiralık oyuncuları alacağız. İnanılmaz kısıtlı bir transfer bütçesiyle Galatasaray, Türkiye Kupası'nda şampiyon oldu, ligde de şampiyonluk yarışında yer aldı. Demek ki birçok şey başarılabiliyor. Bu bir anlayış meselesidir.

Şöyle bir şey anlatayım. 2004'te ben Özhan Canaydın'a karşı aday olduğum zaman Galatasaray'ın borcu 60 milyon dolardı. O borçlar da Faruk Süren'in AIG'sinden kalan sıkıntılardan doğan ve kalan borçlardı. Özhan bey ile ben Galatasaray'ın menfaati için birleştik. Amacımız, çok para harcamadan, bu borcu mümkün olduğu kadar indirmekti. O zaman ne vardı, Olimpiyat Stadı'ndan Ali Sami Yen Stadı'na döndük ve stadı onardık, oynanabilir hale getirdik. Ali Sami Yen'imiz vardı. Binlerce dönümlük Riva arazimiz vardı. Florya'da 20 dönümü bizim olmak üzere 100 dönümlük kullanım hakkımız vardı. Paha biçilmez bir Galatasaray adası vardı.

'PARALAR ÇARÇUR EDİLDİ'

10-15 sene geçti, bakın Allahaşkına ne var? Borcu 360 milyon dolara çıkmış bir Galatasaray var. Ali Sami Yen Stadı dahi yok çünkü yeni stat anlaşması kiralık. Riva buhar oldu... Selahattin abimizin hediye ettiği arazimiz yok oldu. Florya'da 80 dönüm araziyi kaybettik. Galatasaray Adası diye bir ada kalmadı. Bu paralar kimin paralarıydı ki bu kadar çarçur ettiniz. Ben bu dönemdeki başkanları kınıyorum. Bu borçlar onların zamanında oldu, bu borçları ödesinler istiyorum. Son dönemde Türk futbolunun gündeminin bir numarası TFF'nin belirlediği Harcama Limitleri. Bazı kulüplerden itirazlar var, siz kulüplerin harcamalarına net sınırlar çeken bu yeni pratikte bir sorun görüyor musunuz?

■ Galatasaray'da anonim şirketi yönlendiren yönetim. Ne yazık ki Galatasaray bazı masrafları ve kredileri ise kulübe, derneğe ait olarak alıyor. Yarın öbür gün Galatasaray'ın milyonlarca lira borcu olacak yapılandırma gereği. Anonim şirkete baktığınız zaman borçsuz gibi gözüktüğünden, TFF de bakıyor tabloya ve limiti yükseltiyor. Limit hakkın var diyor. Halbuki çok tehlikeli bir durum Galatasaray için. Galatasaray'ın her genel kurulunda bu kadar borcu açıklanıyorken sanki borç yokmuş gibi hareket edilemez. Bunlar hiç sevimli olmayan oyunlar. Kendi kendimizi kandırıyoruz, farkında değiliz. Verilmiş sözler, yapılandırılmış borçlar ve banka borçları derken Galatasaray'ın borcu yakın gelecekte katlanabilir.

■ Bize zaman ayırdığınız için çok teşekkürler.

Son Dakika Haberleri