'Gavur İzmir' sözü nereden geliyor? Meğer yanlış biliniyormuş...

Osmanlı İmparatorluğu'nun duraklama döneminden çöküş dönemine evrildiği Kırım Savaşı, hem imparatorluk hem de halk üzerinde bir aşağılık duygusu oluşmasını da beraberinde getirmişti.

İngiliz ve Fransızlara haddinden fazla borçlanarak ekonomik iflasını ilan eden Osmanlı, Kırım'da âdeta Batı adına savaşmıştı. 

Batılı emperyalist devletler, hem Rusya'yı Akdeniz'in dışında tutarak ticaret yollarının hakimiyetini garanti altına almışlar hem de hâli hazırda 'hasta adam' olan Osmanlı'yı iyice borç batağının içine çekerek yarı-sömürge bir devlet haline getirmeyi amaçlamışlardı.

'SENİN İÇİN ÖLDÜLER AVRUPA-SİNOP 1853'

1853'teAbdülmecid, Rusların Sinop baskınında şehit olan askerlerimiz anısına "SENİN İÇİN ÖLDÜLER AVRUPA" yazılı madalyalar bastırarak Avrupa Devletler Konseyi üyesi ülkelere dağıttı.

Bunun sonucunda Avrupa, Osmanlı'yı borçlandırdı, sömürge haline getirdi ve parçaladı.

'TÜRKLER TOPRAKLARINI YABANCILARA SATIYORLAR'

1867 tarihinde '7 Safer Kanunu' ile birlikte Osmanlı yönetimi, yabancı ve gayrimüslimlere toprak satışına imkân tanıyan bir uygulamayı da başlatarak, Osmanlı arazilerinin yabancı ve kompradorlar eliyle yağmalanmasına da göz yummuştu.

Yabancılara toprak satışı olayının geldiği boyutu dönemin İngiliz konsolosunun, Büyükelçi Sir Henry Bulwer'e gönderdiği mektupta şöyle anlatıyordu:

Görüldüğü gibi, İngiliz konsolosun mektubundan da anlaşılacağı üzere Osmanlı Devleti yarı-sömürgeden tam sömürge olmaya doğru hızla ilerliyordu.

HAÇLI ŞÖVALYESİ HALİFE

Sultan Abdülmecid, birtakım tarihsel kaynaklara göre Garter tarikatın 717 numaralı üyesi kabul edilir. Bunun için Garter merkezi olan Windsor kalesine Osmanlı bayrağı çekilir. Verilen ödül ise tam ismiyle Hıristiyan Saint George Tarikatinin ödülü olup Sultan Abdülmecit Bu ünvanla Garter Haçlı Şövalyesi olur. Sultan Abdülmecid, bir haçlı şövalyesi olarak ölür.

Abdülmecid, Silistre'yi Rus kuşatmasından kurtarınca bir madalya daha bastırdı.Madalyanın bir yüzünde "Abdul - Medjid Khan - Empereur des Ottomans" (Abdülmecid Han, Osmanlıların İmparatoru) yazıyordu.Arka yüzünde ise, kale önünde bir elinde kama, bir elinde gürz tutan bir kadın, yanında bir cami ve çerçevesinde "Europe, Ils Ont Vaincu Pour Toi - Silistrie, 1854" yazılıydı. Türkçesi; (Rusları Silistre'de) "Senin İçin Yendik Avrupa - Silistre, 1854.

PEKİ 'GAVUR İZMİR' SÖZÜ NEREDEN GELİYOR?

Abdülmecid'ten sonra gelen padişah Abdülaziz de babasının yolundan gitmiş ve yabancılara toprak satışı hızla artmıştı.

'Türkiye'nin Siyasi İntiharı Yeni Osmanlı Tuzağı' kitabından Cengiz Özakıncı şöyle aktarıyor:

İngilzlerin salt Batı Anadolu'da satın aldığı topraklar bile 3 milyon dönüme yaklaşıyordu. Bu sayılara İngilizlerin dışında diğer yabancılar katılınca, yabancıların satın aldığı topraklr 5-6 milyon dönüme ulaşıyordu. Müslümanlar İzmir'e bu yüzden 'Gavur İzmir' demeye başlamışlardı.