Gazeteci Stefan Jurit: FPÖ’ye iktidar yolu göründü

Avusturya’nın etkili haber dergilerinden Profil’in Unique Research’e yaptırdığı son seçim anketinin sonuçları yayınladı. Anketten birinci çıkan Avusturya Özgürlük Partisi’nin (FPÖ) oyu yüzde 31 oldu. Sosyal Demokrat Parti’yi (SPÖ, %25) de geçen parti, Başbakan Karl Nehammer’in partisi Avusturya Halk Partisi’ni (ÖVP, %22) de geride bıraktı.

Unique Research’in şubatta yaptığı ankete göre FPÖ oylarını iki puan daha artırırken, her iki araştırmadan da birinci parti olarak çıktı. Mart ayı başında Avusturya için Lazarsfeld Topluluğu’nun yaptığı ankette de FPÖ yüzde 27 ile birinci çıkmıştı.

Rusya-Ukrayna gerilimi, düzensiz göç gibi çeşitli konularda FPÖ’nün siyasetleri, Avusturya’da diğer partilerden ayrışıyor. Rusya’ya yaptırımlara karşı çıkan FPÖ, Avusturya’nın tarafsızlığıyla dikkat çekiyor. Düzensiz göçe karşı da FPÖ sığınmacı alımını sıkılaştırmak istiyor.

FPÖ’nün siyasetlerini ve anketlerdeki yükselişini, Avusturya’da yayın yapan Freilich Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Stefan Juritz ile değerlendirdik. Karl Franzens Üniversitesinde Cermen Dilleri Bilimi ve Felsefe bölümü mezunu olan Jurizt, kişisel çalışmalarında muhafazakar fikir tarihi ve kimlik konularıyla ilgileniyor.

‘TÜM ANKETLERDEN LİDER ÇIKTI’

Unique Research araştırma kuruluşunun yayınladığı son ankete göre, FPÖ'nün oy oranı yüzde 30'u aştı. Seçmenlerin FPÖ’yü tercih etmesinin sebebi nedir?

Anketleri tabi her zaman dikkatli değerlendirmek gerekir fakat sonbahardan beri Özgürlükçülerin tüm anketlerden lider çıktığını görüyoruz. Basında da Herbert Kickl’den olası başbakan olarak söz edilmeye başlandı. Kickl partinin başına geçtiğinde her kesim, FPÖ’nün hükümette yer almasının olanak dışı olduğunu söylüyordu. Şimdi bu durum değişiyor. Daha birkaç gün önce ÖVP Kulüp Başkanı (Parlamento Parti Grubu Başkanı) August Wöginger, Kickl FPÖ’sü ile olası bir koalisyonu artık ihtimal dışı bırakmadığını açıkladı.

FPÖ tabi güncel krizlerden faydalanıyor: Avusturya’nın şu an boğuştuğu pahalılaşma dalgası, doğal olarak toplumun da hoşnutsuzluğunu besliyor. Ayrıca FPÖ de birçok konuda diğer partilerden ayrışıyor. Korona, iltica ya da Rusya’ya yönelik yaptırımlar olsun; FPÖ, diğer partilerden açıkça daha farklı konumlanıyor.

RUSYA’YA YÖNELİK YAPTIRIMLARA KARŞI ÇIKIYOR

Ukrayna gerilimi, düzensiz göç gibi birçok konuda Avrupa kriz dönemi yaşıyor. Bu krizlerin karşısında FPÖ'nün siyaseti ne? Halk bu siyasetleri nasıl karşılıyor?

Ukrayna geriliminde FPÖ Avusturya’nın tarafsızlığına vurgu yapıyor. Yeni silah sevkiyatları yerine Özgürlükçüler, barış görüşmeleri talep ediyor. FPÖ ayrıca iç ekonomiye zarar verdiği için başından beri Rusya’ya yönelik yaptırımlara karşıydı. Göç konusunda da FPÖ, Kickl’in liderliğinde oldukça açık bir çizgi izliyor. FPÖ, bir “Avusturya kalesi” oluşturulmasını talep ediyor ve iltica adı altındaki yasa dışı göçün önüne geçmek istiyor. FPÖ ayrıca Avusturyalıların ilerleyen on yıllarda kendi ülkelerinde azınlığa dönüşmelerini tanımlayan “toplum değişimi” (Bevöl kerungsaustausch) sürecini de açıkça dile getiren tek parti.

Tabi FPÖ bu konularda açıkça kutuplaştırıyor; birçok kişinin siyaseten yanlış olduğu düşüncesiyle gizli olarak söylediği şeyleri gündeme getiriyor.

AVRUPA’DAKİ KUTUPLAŞMA DAHA DA ARTACAK

FPÖ Avrupa ülkelerinin Ukrayna’ya askeri destek vermesini ve NATO'nun Rusya siyasetini nasıl değerlendiriyor?

Özgürlükçüler, Avusturya’nın tarafsızlığına işaret ederek Avusturya’nın Ukrayna’ya silah sevk etmesine karşı çıkıyor. Fakat Avusturya, Avrupa Birliği (AB) üyesi olarak AB barış tesisi üzerinden Ukrayna’ya silah sevkiyatına maddi katkı sunuyor. FPÖ bunu durdurmak istiyor ve bu sürekli olarak Avusturya’daki çoğunluğun tarafsızlıktan yana olduğunu vurguluyor.

Fransa'da RN, Almanya'da AfD gibi FPÖ'nün iletişimde olduğu birçok parti de başarılarıyla dikkat çekiyor. Bu doğrultuda önümüzdeki süreçte Avrupa'yı ne bekliyor? Milli devlet odaklı siyasetin önemi nedir?

Yanıtlaması zor bir soru. Bu muhtemelen sağ partilerin kendi ülkelerinde iktidar hükümet sorumluluğu üstlenip bu şekilde daha uzun süre başarılı olmalarıyla da bağlantılı. Avusturya’da geçmiş hükümet ortaklıkları FPÖ açısından farklı sebeplerden dolayı başarısız oldu, fakat FPÖ her zaman bu engeli aşmayı başardı. Fakat parti, ana konularında çok fazla uzlaşıya gitmemeli. Bu şekilde FPÖ diğer sağ partiler için örnek ve aynı zamanda uyarı da olabilir.

Özellikle Fransa ve Almanya, AB siyasetleri açısından iki merkez devlet. Avrupa toplumundaki kutuplaşmanın önümüzdeki yıllarda daha da artacağını düşünüyorum. Fakat bunun gerçekten vatansever bir dönüşüme yol açıp açmayacağını göreceğiz.