25 Eylül 2024 Çarşamba
İstanbul 20°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Gebze Teknik Üniversitesinden deprem raporu: Yapı stoku acilen değerlendirilmeli, dönüşüm devlet eliyle hızla yapılmalı

Deprem bölgesinde inceleme yapan akademisyenler, riskli bölgelere dikkat çekti: ‘Yüksek risk altındaki yapı stokumuz için bir an önce ‘Göçmenin Önlenmesi Can Güvenliği’ performans seviyesi sağlanmalı.’ Uzmanlar raporlarında afet yönetiminin önemine dikkat çekti.

Gebze Teknik Üniversitesinden deprem raporu: Yapı stoku acilen değerlendirilmeli, dönüşüm devlet eliyle hızla yapılmalı
A+ A-
OLCAY KABAKTEPE / ANKARA

Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen depremlere ilişkin Gebze Teknik Üniversitesi tarafından ön inceleme raporu hazırlandı. Raporda, Türkiye'deki yapı stokunun acilen değerlendirilmesi gerektiği yazıldı. Yapıların depreme dirençli hale getirilmesi amacıyla kentsel dönüşüm dahil bütün alternatiflerin devlet desteği ile hızla hayata geçirilmesi gerektiği belirtildi.

Gebze Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü akademisyenleri tarafından Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve 11 ili doğrudan etkileyen depremlere ilişkin ön inceleme raporu hazırlandı. Prof. Dr. Selçuk Toprak, Doç. Dr. A. Can Zülfikar, Doç. Dr. Savaş Karabulut, Dr. Öğretim Üyesi Ahu Mutlu, Dr. Öğretim Üyesi Ülgen Mert Tuğsal, Dr. Öğretim Üyesi Engin Nacaroğlu, doktora öğrencisi Muhammet Ceylan, yüksek lisans öğrencileri Kamer Ozdemir ve Sedat Parlak tarafından hazırlanan raporda, şöyle denildi: "Kahramanmaraş il merkezinde yapılan saha gözlemlerinde yoğun yapısal hasarlara rastlanmıştır. Eski Kahramanmaraş’ın kurulduğu alanın alüvyonal genç ve yumuşak zemine sahip olduğu, anakayanın derinde bulunduğu ve deprem sırasında açığa çıkan ivme nedeniyle geniş bir periyot aralığında görülen yüksek ivme değerlerinin özellikle bu zemin koşullarında rezonans etkisiyle yıkıma neden olduğu düşünülmektedir. Yüksek rakımlardaki Eosen yaşlı görece olarak daha yaşlı ve sağlam kayalarda bulunan yapılar hasar almazken, bu iki birim arasındaki geçiş zonunda görece az yıkımlar ve ağır hasar almış yapılar görülmüştür."

'PLANLAR AYRINTILI ELE ALINMALI’

Afet yönetimi konusunun ülke olarak geliştirilmesi gereken hususlardan biri olmaya devam ettiği kaydedilen raporda şunlar yazıldı:

"Özellikle yıkımın fazla olduğu bu gibi afetler ve hava şartlarının olumsuz olduğu ilk günler dahil olmak üzere planların ayrıntılı olarak ele alınması ivedilik arz etmektedir. 1999 depremleri sonrasındaki gözlemlere benzer şekilde bu depremler de mevcut yapı stokunun durumunu acı bir şekilde göstermiştir. Binalar olmaması gereken bir şekilde toptan göçmüş veya çok ağır hasar görmüş, bunun sonucunda yüksek seviyede can kaybı meydana gelmiştir. Bu da ülkemizde yüksek siskmik tehlikeye maruz diğer şehirlerimizde aynı sonucun yaşanmaması için yapı stokunun acilen değerlendirilmesinin şart olduğunu göstermiştir."

'BÖLGENİN ÇOĞUNDA ZEMİN PROBLEMLERİ GÖRÜLDÜ'

"Yapı stokunun öncelikler belirlenerek iyileştirilmesi ve yapıların depreme dirençli hale getirilmesi amacıyla kentsel dönüşüm dahil bütün alternatiflerin devlet desteği ile ivedilikle hayata geçirilmesi önem kazanmaktadır." görüşü paylaşılan raporda şöyle sürdürüldü:

"Yüksek risk altındaki yapı stokumuz için bir an önce ‘Göçmenin Önlenmesi/Can Güvenliği’ performans seviyesinin sağlanmasının gerekliliği çok açıktır. Deprem öncesi yapılacak bu tür iyileştirmeler ve destekler deprem sonrasında hem can hem de mal kaybını azaltacak, ülkeye fayda getirecek zorunluluklar olarak değerlendirilmelidir. Zemin problemleri ile zemin-yapı etkileşimi sorunları deprem bölgesinin çoğunda gözlemlenmiştir. İskenderun ve Gölbaşı gibi yerleşim bölgelerinde sıvılaşma gibi zemin problemleri ve bunun sonucunda yapısal hasarlar öne çıkmıştır. Bazı bölgelerde ise alüvyel zeminlerin tasarımda uygun şekilde göz önüne alınmadığı ve neticesinde hasarların belli alanlara yoğunlaşması gibi sorunlar dikkat çekmiştir. Gözlemlenen hasarların ne kadarının zemin şartlarının göz ardı edilmesinden veya uygun şekilde değerlendirilmemesinden kaynaklandığı önümüzdeki süreçte ayrıntılı çalışmalarla ortaya çıkarılacaktır."

'ALTYAPI SİSTEMLERİ GÖZDEN GEÇİRİLMELİ'

"Uydu görüntülerinin kullanımının ve paylaşımının daha etkili ve hızlı bir şekilde devreye sokulmasının arama kurtarmanın öne çıktığı ilk başlangıç dahil tüm aşamalar için kritik önemi ortaya çıkmıştır." ifadesine yer verilen raporda şu öneriler sıralandı:

"Fay hatlarıyla kesişen veya şiddetli sarsıntı etkisiyle pek çok altyapı sistemi ciddi hasarlar almıştır. Bu sistemlerin daha esnek bir yapıyla ve alternatifler de göz önüne alınarak gözden geçirilmesi bir sonraki depremlere hazırlık açısından hayati önem taşımaktadır. Üniversiteler ile belediyeler ve diğer kamu kuruluşları arasında işbirlikleri, araştırma ve uygulamaların arttırılması ve sürekliliğinin sağlanması çalışmalarının daha da hızlandırılması gerekmektedir. Deprem sonrasında tüm aşamalarda elde edilen veri ve bilgiler kurumlar ve araştırmacılar arasında rahatlıkla paylaşılabilmeli, çıkarılacak derslerin bilimsel çerçeveye oturtulup gerek Türkiye’de gerek dünyada depreme hazırlık çalışmalarında kullanılmasına zemin hazırlanmalıdır."

Deprem Kahramanmaraş