22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Gece tuvalete gidenler bu haberi okumalı

Prostat yıllar içinde yavaş yavaş büyür ve zaman içinde idrar kanallarını sıkıştırmaya başlar. Hastalar geceleri tuvalete sık sık gider ve gündüz de bu ihtiyaç devam eder. Geceleri tuvalete gitmenin en önemli sebepleri diyabet, kalp ve damar hastalıklarıdır.

Gece tuvalete gidenler bu haberi okumalı
A+ A-
DOÇ. DR. FEHMİ KATIRCIOĞLU

Prostat bezi, idrar torbasının hemen altında, bağırsakların ön tarafında, idrar torbasının çıkışını çepeçevre saran bir salgı bezidir. Erkek üreme sisteminin bir parçası olan, başlıca görevi spermleri koruyan sıvıyı üretmek ve spermleri bu sıvı içinde sağlıklı bir şekilde saklamak olan prostat bununla birlikte mesanenin ağzını sıkarak, idrar kaçırılmasını önler.

Erkeklerde prostat, ergenliğin erken döneminde büyür (2 katına çıkar). 25 yaşından sonra tüm erkeklere prostat, farklı şekillerde olmak üzere büyür. Prostat büyümesinin sebepleri günümüzde halen tam olarak bilinmemekte, erkeklik hormonu (testosteron) ve östrojenin bu büyüme üzerine ciddi bir rolü olduğu düşünülmektedir. Prostat bezi, erkeklerde 30’lu yaşlarda büyümeye başlar ve yaşamın sonuna kadar sürer. 50 yaşın üzerindeki erkeklerin yarısında prostat büyümesi görülürken, 60 yaş sonrası bu oran yüzde 65’e çıkar. 80’li yaşlarla birlikte de büyüme oranı, yüzde 90’ı geçmektedir. Bu hastaların önemli bir bölümü tıbbi olarak izlenir.

İDRAR AKIMI YAVAŞLAR

Prostat yıllar içinde yavaş yavaş büyür ve zaman içinde idrar kanallarını sıkıştırmaya başlar. İşemeyi sağlayan idrar torbası kaslardan oluşan bir yapıya sahiptir. Prostat idrar kanallarını sıkıştırsa da bu duruma cevap olarak idrar torbasının kasları genişler ve idrar torbası daha kuvvetli kasılmaya başlar. Bu aşamalarda hastanın şikayeti olmayabilir veya idrar torbasının aşırı çalışmasına bağlı sık tuvalete gitme, geceleri idrar yapmak için kalkma, bir anda tuvalet ihtiyacı hissedip hızla tuvalete koşma ve bazen idrar kaçırma gibi yakınmalar ortaya çıkabilir. Zaman geçtikçe prostat büyümeye devam eder ve idrar torbası kaslarında yorulma meydana gelir. Bu durumda hastaların idrar akımları yavaşlar, çatallı işeme, idrar yaparken damlama, kesik kesik işeme, idrar yaptıktan sonra halen içeride idrar varlığı hissi ortaya çıkar. Tedavi olmayan hastalarda idrar torbası kaslarında erime meydana gelir, idrar torbası içindeki yüksek basınç böbrekleri bozmaya başlar. Bu aşamadan sonra tedavi alınsa bile idrar torbasının ve böbrek fonksiyonları çoğu kez eski haline dönmez.

TAHLİLER VE TANI

Prostat büyümesinin tanısı kan ve idrar tahlilleri ile ultrasonografi, idrar akım testi gibi hastayı herhangi bir şekilde rahatsız etmeyecek tetkik ve tahliller ile konulmaktadır. Kişide tespit edilen büyümenin derecesi ve hastada yarattığı şikayetlere göre tedavi planı uygulanmaktadır.

İyi huylu prostat büyümesi yaşam tarzı değişiklikleri ile hastayı izleme, ilaç uygulamaları ve cerrahi ile tedavi edilmektedir. Prostat, doğal süreçte yaşla birlikte büyüyen bir organ olduğu için bunu engellemek mümkün değildir. Ancak bu dönemde hastanın şikayetlerini en aza indiren ve yaşam kalitesini yükselten tedaviler uygulanmaktadır. Hastanın işeme şikayetlerini ortadan kaldırmaya yönelik uygulamalar yapılır. Hastaya hemen ameliyat önerilmemekte, şikayetlere ve onların şiddetine göre bir tedavi yolu izlenmektedir. Genellikle ilk olarak hastanın tuvalet alışkanlıkları ve yaşam tarzı ile ilgili düzenlemeler yapılmaktadır. Gerektiğinde ikinci adım olarak ilaç tedavisine başlanabilir. Günümüzde kullanılan ilaçların prostat büyümesini tedavi edici bir etkisi bulunmamaktadır. Prostat büyümesinde ilaç tedavisi, hastaların şikayetlerini azaltmaya yöneliktir. İlaç tedavisi olarak en sık kullanılan ve prostatın neden olduğu tıkanmayı en hızlı şekilde rahatlatan “alfa bloker” adı verilen ilaçlardır. Bunun dışında prostat büyüklüğü 35 gramın üzerinde olan hastalarda prostatın büyümesini durduran ve boyut olarak küçülme sağlayan “5 alfa redüktaz inhibitörleri” denilen grup mevcuttur. Bu ilaçların etkinliği düzenli kullanım sonrası 9 aydan sonra başlar. Eğer hasta sık sık tuvalete gidiyorsa ve kendisine aşırı aktif mesane tanısı konulmuşsa, o zaman tedaviye “anti-kolinerjik grubu” ilaçlar eklenir. Son yıllarda sertleşme üzerine etkili “Fosfodiesteraz 5 inhibitörü” grubu ilaçların düzenli kullanımda işeme şikayetlerini düzenlediği kanıtlanmıştır. Geceleri uykudan tuvalete gitmek için sık sık uyanan hastalar için de özel ilaçlar bulunmaktadır. Eğer, ilaç tedavilerine rağmen hastanın işeme şikayetleri devam ediyor, tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları ile idrarda ciddi kanama görülüyorsa ya da hastaya idrar yapamadığı için sonda takılmak durumunda kalınmışsa, ameliyat gerekliliğinden söz edilebilir. Tüm bu şikayetlere karşın ameliyatın geciktirilmesi durumunda ise mesane ve böbrek sorunları ortaya çıkacak, hasta böbrek yetmezliği sorunu ile karşı karşıya kalacaktır.

Prostat büyümesinin erken bulgularından biri gece tuvalet ihtiyacıdır. Prostat büyümesi idrar zorluğuna neden olduğunda hastalar geceleri tuvalete sık sık gider ve gündüz de bu ihtiyaç devam eder. Geceleri tuvalete gitmenin en önemli sebepleri diyabet, kalp ve damar hastalıklarıdır. Bunun dışında yaşlanma ile beraber geceleri beyin hipofiz bezinden “anti diüretik hormon” salgılanması azalır ve geceleri üretilen idrar miktarı artar. Ön planda geceleri tuvalete gitme şikayeti olan hasta ayrıntılı bir şekilde incelenmelidir. Prostat dışı nedenlerle geceleri sık tuvalete giden erkekler, prostat büyümesi tedavisi alsa veya ameliyatı olsa da geceleri sık tuvalete gitme açısından fayda görmeyebilir.

AMELİYAT SONRASI OLUMSUZ ETKİLER

Klasik olarak kanama prostat ameliyatından sonra görülen en sık komplikasyondur. Ameliyat esnasında olursa prostat yeterli şekilde temizlenmeyebilir. Ameliyat sonrası olursa hasta tekrar ameliyat olmak zorunda kalabilir. Bunun dışında ameliyat sonrası idrar kanallarında darlık gelişmesi nadiren gelişen ama olduğunda hem doktor hem de hasta için can sıkan bir komplikasyondur. Üretra darlığı olmaması için mümkün olduğunca ince aletler ile çalışmak ve aletlerin bakımının tam olması önemlidir. Ameliyat sonrası idrar yollarında enfeksiyon da görülebilir.

KAFEİN VE ALKOLDEN UZAK DURULMALI

Gece tuvalete gidenler bu haberi okumalı - Resim: 1

Prostat hastalarının öncelikle idrar miktarını artıracak alkol ve kafein içeren içeceklerden uzak durması gerekir. Eğer prostat hastası gündüzleri seyahat ediyor ve sık tuvalete gitmekten şikayet ediyorsa, gündüz saatlerinde sıvı alımını kısıtlamak hasta için rahatlatıcı olabilir. İşeme üzerine etkisi olan ilaçların kullanım zamanları (idrar söktürücüler vb.) hastanın şikayetlerine göre düzenlenmelidir. Bunun dışında art arda 2 kez idrar yapmak hastaların şikayetlerini azaltabilir. Prostat hastalarının kabızlığa karşı önlem almaları ve beslenme düzenlerini buna göre oluşturmaları önerilir.

YAŞA GÖRE DEĞERLENDİRİLMELİ

Gece tuvalete gidenler bu haberi okumalı - Resim: 2

PSA yıllardır prostat kanseri tanısında kullanılan ve herkes tarafından iyi bilinen, “fakat yanlış bilinen”, bir kan testidir. Prostata özgü antijen (PSA), erkek prostat bezi içindeki belirli hücreleri tarafından üretilen bir maddedir. PSA meniye prostat tarafından salgılanır, boşalma sonrası meninin sıvılaştırılmasını sağlar. Doktorlar tarafından prostat kanseri açısından riskli hastaları belirlemek için kullanılır. Hastanın prostat kanseri açısından riskli olduğunu ve ileri inceleme yapılması gerektiğinin işaretlerini verir. PSA prostat kanseri dışında, iyi huylu prostat büyümesi, prostat iltihabı sonucu da yükselebilir. PSA normal değerleri yaşa göre farklılık gösterir. Genel olarak laboratuvarlarda sınır değer <4 olarak verilir. PSA değerini yaşa göre değerlendirmek gerekir.

idrar prostat gece tuvalete gidenler prostat bezi