‘Geçici görevlendirme’ iki hekimi hayattan kopardı

Sinop’un Gerze ve Erfelek ilçelerinde görevli Dr. Sena Sakin, Dr. Mehmet Turan Yazlak ve Dr. Beyza Nur Dağcı, geçici olarak görevlendirildikleri Sinop Boyabat Hastanesine aynı araç içinde yolculuk ettikleri sırada trafik kazası geçirdiler. Önceki gün meydana gelen kazada Dr. Sena Sakin, Dr. Mehmet Turan Yazlak ve Boyabat Hastanesi şoförü Ender Çoraklı, hayatlarını kaybettiler. Dr. Beyza Nur Dağcı, ağır yaralandı. Bel kırığı ameliyatı geçiren Dağcı’nın vücudunun kırıklarla dolu olduğu, birkaç ameliyat daha geçireceği ama hayati tehlikeyi atlattığı bildirildi.

Genç hekimlerin, Tıpta Uzmanlık Sınavını (TUS) kazandıkları, gönderildikleri görevin son nöbetleri olduğu öğrenildi.

Hekim Birliği Sendikası, geçici görevlendirmenin 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Kanunu’na aykırı olduğunu belirterek Sinop Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü hakkında ölüme ve ağır yaralanmaya sebebiyet vermeleri dolayısıyla suç duyurusunda bulundu.

YASAYA İKİ YÖNDEN AYKIRI

Hekim Birliği Sendikası Genel Başkanı, Hekim ve Avukat Yakup Gökhan Doğramacı, geçici görevlendirmenin usulleri olduğunu, kanuna ve mevzuata uyulmadığını, geçici görevlendirmenin hekimlere yönelik mobbing (yıldırı) aracı olarak kullanıldığını söyledi. Her gün uzak mesafelere gidip gelmeyi gerektiren, yerleşik hayatı imkansız hale getiren geçici görevlendirmeler, usule ve yasalara da uyulmayarak eziyete dönüştürülüyor.

657 sayılı kanuna göre geçici görevlendirme bir yıl içinde toplam iki ayı geçemez. Yine mecburi hizmetteki bir hekimin geçici göreve gönderilmesi 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Kanununa aykırı. Oysa hayatını kaybeden hekimler, mecburi hizmette olmalarına karşın geçici göreve verildiler. Dr. Mehmet Turan Yazlak ise geçen ocak ayından beri, beş ayı aşkın süredir geçici görevlendirmeyle ilçeler arasında gidip geliyordu.
Gökhan Doğramacı, özellikle genç hekimlerin, daha fazla mobbinge maruz kalmamak için bu tür yasa dışı uygulamalara razı olduklarını söyledi.

Yazlak’ın daha önce de kendi otomobiliyle geçici grev yerine giderken kaza geçirdiği öğrenildi. Kaza üzerine geçici görev yerine servis ayarlandığı, ancak geçici görevlendirmelerde çoğunlukla servis de verilmediği belirtildi.

ÇOĞU KEYFİ VE SİYASİ

Doğramacı, “Bu geçici görevlendirmelerin çoğu keyfi ve siyasi, populist nedenlerle yapılıyor. Birçoğunun idari ve tıbbi bir gerekçesi bile yok” dedi. Daha önce geçici görevlendirmelere karşı pek çok dava açıp kazandıklarını, söz konusu yasa dışı uygulamalara karşı mücadeleyi bugünden sonra yoğunlaştıracaklarını belirten Doğramacı şöyle konuştu:

“Açtığımız davaları kazandık çünkü usule, kanun ve mevzuata çok fazla ayıklılık yapılıyor. Bir hastaneden bir hastaneye bir EKG cihazını, bir tansiyon aletini kolay kolay alıp götüremezsiniz. 50 tane imza attırırlar, tebliğ tesellüm tutanakları tuttururlar… Ama bir hekimi geçici görevlendirmek bir telefon mesajına bakıyor. Bir EKG cihazı kadar, bir tansiyon aleti kadar kıymetimiz yok. İnsanlar bir tansiyon aletinin başında bir şey gelirse diye çekiniyor ama konu hekim olduğunda mevzuata da usullere de aykırı işlem yapabiliyorlar. Nasıl olsa bir şey olmaz diye!”

ASIL MOBBİNG UYGULAMASI İL İÇİ GÖREVLENDİRMEDE

“Geçici görevlendirmenin iki düzeyi var. Bakanlık düzeyindeki görevlendirmeler daha çok Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ihtiyaçları için yapılıyor. Açtığımız davalar neticesinde o görevlendirmelerdeki yasa dışı uygulamalarda bir toparlanma görmeye başladık.

“Asıl büyük sorunlar, mobbing uygulamaları, Sağlık Müdürlüklerinin il içindeki görevlendirmelerinde oluyor, hukuka, mevzuata aykırılıklar da illerdeki uygulamalarda daha bariz. Sağlık müdürü zannediyor ki istediği hekimi ordan oraya verebilir.

“İl düzeyinde yapılan geçici görevlendirmelere son verilmeli.
“Kanuna göre il içi geçici görevlendirmelerde valinin de olur vermesi lazım örneğin ama biz birçok davayı valilik oluru olmadan görevlendirme yaptıkları için kazandık. Valilik tarafından çok iyi bir değerlendirme yapıldığını da zannetmiyoruz. Örneğin Antalya'da her gün 104 kişinin geçici görevlendirmeye gönderildiğini saptadık. Valiliğin bu hekimlerin durumunu tek tek incelediğini zannetmiyorum. Liste veriliyor, hepsini imzalayıp geçiyordur. O bile yapılmıyor. O kadar laçkalaşmış, kural mevzuat tanımıyorlar.”