Merkez sağda yeni ittifak filizi: Gelecek-DEVA birleşmesi başka bahara
AK Parti’de dört dönem milletvekilliği yapmış ve Genel Başkan Yardımcılığı üstlenmiş olan; 2019’dan beri de Gelecek Partisi Genel Başkanvekili göreviyle yoluna devam eden Ayhan Sefer Üstün, merkez sağda beş partinin yeni ittifaka yatkın olduğunu kaydetti.
Gelecek Partisi Genel Başkanvekili Ayhan Sefer Üstün, gündemdeki sıcak gelişmelere ilişkin değerlendirmelerini Aydınlık’a anlattı. Gelecek Partisi ile Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi’nin birleşme girişimindeki son durumu aktaran Üstün, AK Parti ve Cumhuriyet Halk Partisi cephelerinden gelen eleştirilere yanıt verdi.
Gelecek Partisi’nin ikinci ismi Ayhan Sefer Üstün, Devlet Bahçeli’nin çıkışlarıyla konuşulan ikinci açılım söylentileriyle ilgili “Samimi olunmalı, siyasi rant amacıyla hareket edilmemeli.” dedi. “AK Parti gitsin gitmesine ama yerine kimin geleceği de önemli.” ifadelerini kullanan Üstün, Gelecek-DEVA birleşmesinin başka bahara kaldığını bildirdi. Merkez sağda beş parti arasında yeni bir ittifakın filizlendiğini işaret etti.
‘FETÖ LİDERİ ÖLDÜ, FETÖ’CÜLÜK ÖLMEDİ’
Merhaba. Gündem yoğun. Terör saldırısının gölgesinde Cumhuriyet Bayramı kutlanacak...
“Cumhuriyetimizin 101. yılına buruk giriyoruz. TUSAŞ saldırısında vatandaşlarımızı yitirdik. Şehitlerimizin ailelerine sabır, yaralılarımıza şifa diliyorum. Terör örgütünü lanetliyorum... Cumhuriyetimizin 101. yılının milletimiz ve demokrasimiz adına hayırlar ve güzellikler getirmesini temenni ediyorum. Demokrasinin özü olan cumhuriyet, ne yazık ki parlamenter sistemden vazgeçilerek, ne idiği belirsiz bir rejime evriltilerek yıpratıldı.”
FETÖ liderinin ölümüne ne dersiniz?
“Yaptıklarının hesabının sorulmasını isterdik ancak artık ahirete kaldı. Türkiye olayları yaşıyor ancak dersler çıkaramıyor. FETÖ’nün taktiklerini uygulayan başka cemaatler de var. Ne yazık ki iktidar da zaman zaman onun taktiklerine tevessül edebiliyor. FETÖ lideri öldü ama FETÖ’cülük ölmedi.”
‘SİZ TERÖRİST MİSİNİZ’ DEMİYORUZ MEMNUNUZ’
Gelecek Partisi olası ikinci açılımın neresinde duracak?
“İlk açılımda ve sonrasında iki taraf da hatalar yaptı. Terör örgütünün şehirlerde kalkışmaya girişmesini; iktidarın da seçmen iradesini yok sayarak kayyum uygulamasını örnek olarak verebiliriz. Yeniden bir süreç olacaksa samimi olunmalı, siyasi rant amacıyla hareket edilmemeli.
“Ama Türkiye’nin ihtiyacı genel bir demokratikleşmedir. Kürt meselesi bunun alt başlığı olabilir. İktidar muhalifleri sindirmek için başvurduğu yöntemleri terk etmeli, yargıyı ve basını bir sopa olarak kullanmamalı. En önemlisi önüne gelene ‘terörist’ demekten vazgeçmeli. DEM Parti’yle diyalog halinde olan herkese ‘terörist’ deniyordu. ‘Şimdi ne oldu da diyalog kuruldu, siz terörist misiniz?’ demiyoruz. Bilakis diyalogdan memnuniyetimizi ifade ediyoruz. Ancak iktidar kavramları yıpratmanın ve kelimeleri işine geldiği kullanmanın doğru bir şey olmadığını anlamalı.”
‘AK PARTİ GİTSİN DE KİMİN GELECEĞİ ÖNEMLİ’
Gelecek Partisi ile DEVA Partisi’nin birleşme girişimi nasıl ortaya çıktı?
“Birleşme, vatandaşın talebiydi. ‘Siz aynısınız ama niye ayrısınız?’ sorusu çok geliyordu. Ki hala geliyor. Bunun üzerine muhafazakar ve milliyetçi geniş sağ seçmene yeni bir seçenek sunma ihtiyacı da eklenince böyle bir gündem doğdu.
“AK Parti gitsin gitmesine ama yerine kimin geleceği de önemli. Aksi takdirde yağmurdan kaçarken doluya yakalanabilir Türkiye. Alternatifini oluşturmazsak ülke yeni bir popülist iktidara kayabilir. Bu da tehlikeli bir yöneliştir, Türkiye’nin on yıllar kaybetmesine sebep olabilir. Somut olarak böyle bir tehlike görüyorum. Geçtiğimiz yerel seçimlerde vatandaşın kızgınlıkla hareket etmesi bunun göstergesi.”
‘CUMHURBAŞKANI ADAYLIĞI ÖNERİMİZ OLMADI’
Son durum nedir? Davutoğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı olması önerisi nedeniyle kesintiye uğradığı doğru mu? Merkez sağda ittifak düşüncesi var mı?
“Evet görüşmelerimiz şimdilik kesintiye uğradı. Ancak Sayın Genel Başkanımızın ve partimizin Ahmet Davutoğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı olarak ilan edilmesi gibi bir kurumsal önerisi kesinlikle olmadı. Çünkü o başka bir süreç. Masada eş başkanlık, dönüşümlü başkanlık, birinin genel başkan olması, diğerinin istişare kurulu başkanı olması gibi seçenekler vardı. Ama son kertede liderler tüm önerileri yok sayarak özgürce masaya oturdu. Bu masada da Sayın Davutoğlu, ‘Ya sen gel Gelecek Partisi’nde genel başkan ol, ya ben geleyim DEVA Partisi’nde genel başkan olayım. Seçimi de Ali Bey siz yapın.’ dedi. Bu öneride diğer genel başkan da, pozisyonu da tarif edilerek, partinin doğal üst yönetim kurulu üyesi olarak sistemin içinde olacaktı.”
‘PARTİLER İTTİFAKA ŞİMDİDEN MEYİLLİ’
“DEVA Partisi bu teklifi, birleşme sürecini zamana bırakma, Meclis’te ortak grup kurma önerisiyle yanıtladı. Biz de bu öneriyi ‘İleride birleşme beyanının ilan edilmesi’ şartıyla onayladık. Fakat bu da kabul görmedi. Sonra kendi partilerimizi muhafaza ederek ve Demokrat Parti ile Saadet Partisi’ni de yanımıza alarak yeni bir çatı parti kimliğiyle Meclis’te grup kurma teklifi geldi. Son olarak da ‘Kurultayımızı yapalım öyle bakalım.’ dendi. Ben şahsen birleşmeden yanayım. Sayın Babacan ve Davutoğlu’nu da bileşmeye yatkın görüyorum. Fedakârlık ve eşitlikçilik şart.
“Tabi birleşme olsa da olmasa da yetmeyecek. Başka partilerle merkezde yeni bir ittifak da oluşurmak gerekecek. O partilerin de buna şimdiden meyilli olduğunu söyleyebilirim. Gelecek Partisi, DEVA Partisi, Yeniden Refah Partisi, Saadet Partisi ve Demokrat Parti seçim ittifakı yapmalıyız.”
‘UMDUĞUMUZU BULAMADIĞIMIZ DOĞRU DEĞİL’
İki parti umduğunu bulamadığı için mi birleşme ve ittifak arayışında? Bazı Gelecek Partili vekillerin AK Parti’ye katılacağı iddia ediliyor...
“Umduğumuzu bulamadığımız yakıştırması doğru değil. Türkiye’de bir sistem var. Bu sistemi de biz ihdas etmedik. AK Parti getirdi. Bu seçim kanunu ittifakları zorunlu kılıyor. Aynı kulvarda yürüyen partiler için birleşme zaruret oldu. AK Parti, HAS Parti’yle birleşmedi mi? Eğer Süleyman Soylu kurultayda kazansaydı Demokrat Parti de AK Parti’ye katılacaktı. MHP’yle ittifak yapmıyor mu? DSP ve HÜDAPAR’la ittifak yapmadı mı? Onlara hak olan başkasına değil mi? Onlar yapınca siyaset oluyor da biz yapınca neden ihanet veya umduğunu bulamamak oluyor?
‘AK PARTİ’YE KATILIM SÖZ KONUSU DEĞİL’
“Ben gördüğüme inanırım. Biz vekillerimizle her hafta bir araya geliyoruz. Hepsi Gelecek Partisi’nin birer neferi. Şu ana kadar da bir tevessül olmadı. AK Parti bazı arkadaşlarımıza kanca atmaya çalışmış ve o nedenle bu söylentiler çıkmış olabilir. AK Parti’ye katılmamız söz konusu değil ancak işbirlikleri yapabiliriz. Gerçekten özgürlükçü bir anayasa yapmaya ve parlamenter sisteme geçmeye karar verdiyse destek oluruz.”
‘BEDAVADAN VEKİL KAZANMADIK’
CHP listelerinden Meclis’te temsil edilmeniz de sürekli gündem oluyor...
“CHP’de, bizim üzerimizden Kemal Kılıçdaroğlu’nu, onun üzerinden de bizi dövmek gibi bir gelenek oluştu. ‘Bedavadan vekil kazandılar.’ gibi yanlış bir söylem içindeler. Biz buna paça kaptırmayız ancak siyasette yarın da önemlidir. Bu partiler yine bir araya gelebilecek partilerdir. Kendi iç çekişmeleri bizi ilgilendirmiyor ancak bizi ona alet etmeleri yakışıksız oluyor.
“Partimiz CHP’ye ciddi bir oy katkısı sağlamıştır. CHP’den sol partilere çok fazla oy kaymasına rağmen milletvekili sayısını arttırdı. Türkiye İşçi Partisi Muğla’de 45 bin oy aldı. Bu nasıl telafi edildi? Selçuk Özdağ ile. İzmir ve Şırnak da bunun somut örnekleridir. Kılıçdaroğlu’nun aldığı oyda da katkımız açıktır. Kaldı ki Gelecek Partisi’nin özgül ağırlığının da bu ittifaka katkıları oldu. Bazı şeyler sadece oy üzerinden hesaplanmaz. Başbakanlık yapmış bir lider CHP için oy topladı. Bunun yarattığı meşruiyet için teşekkür edilmesi gerekir. Herkes sözünü tartarak konuşmalı.”
Teşekkür ediyoruz.
“Ben teşekkür ediyorum. Tüm okuyucularımıza esenlikler diliyorum.”