23 Aralık 2024 Pazartesi
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Gelir kaynağı yapılan çocuklar

Emperyalizm, çocuklarımızı kimliksizleştirerek, kendi değerlerimizden kopararak, cinsiyetsiz bireyler yetişmesini sağlayarak neoliberalizmin kölesi yapmakta ısrarcı. Kendi çocuklarını bile bu ideolojiyle zehirleyecek kadar da acımasız!

Gelir kaynağı yapılan çocuklar
A+ A-
Işıl Çetin / Eğitimci - Cumhuriyet Kadınları Derneği Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi

Batı, toplumsal cinsiyet ideolojisini hayata geçirmek için ilk önce 1999 yılında Amsterdam Anlaşmasıyla cinsel yönelimi koruma altına aldı. Daha sonra 2007 yılında insan hakları hukuku ile cinsel kimliği birleştiren Yogyakarta İlkeleri ilan edildi. Toplantı Endonezya’nın Yogyakarta şehrinde yapıldığı için ismini de bu şehirden alıyor.

2008 yılında Birleşmiş Milletler (BM), cinsel yönelim ve toplumsal cinsiyet kimliği hakkında deklarasyon yayınladı. Deklarasyonda, cinsel yönelimi ve toplumsal cinsiyet kimliğini, her ne olursa olsun insan hakları gereğince, her insan varlığına yönelik eşit şekilde uygulanması gereken bir ilke olarak açıklıyor ve cinsel yönelim, toplumsal cinsiyet kimliği üzerinde sözde özgürlüklerin ihlal edilmesinden derin bir endişe içinde olduklarını belirtiliyor. Devletleri insan hakları, cinsel yönelim ve toplumsal cinsiyet kimliği konularında çalışma yürütmekten alıkoyan engelleri kaldırmaya, insan hakları savunucularını da yeterli korumayı sağlamaya çağırıyor.

2007 yılında ilan edilen Yogyakarta İlkeleri bugün ülkemizde LGBTQ+ örgütlerinin taleplerini yansıtan temel ilkeler olması nedeniyle önemli. Yogyakarta İlkeleri, içlerinde bir Türk akademisyenin de yer aldığı BM insan hakları uzmanlarınca ve çeşitli ülkelerden aktivistler tarafından hazırlandı. 2006 yılında kabul edilen ilkeler, 2017 yılında uzmanların yeniden bir araya gelmesiyle geliştirildi ve bundan sonraki süreçte gelişmeler doğrultusunda güncelleneceği kararı alındı. Toplantının başkanlığını BM İnsan Hakları Komitesi üyeliği yapmış, AB Temel Haklar Ajansı Direktörü Michael O’Flaherty yaptı. İlkeleri hazırlayanlar farklı ülkelerden olsalar da hemen hemen aynı kurumlarda görev alan ve aynı vakıflarda birlikte çalışma yürütmüş “uzmanlar.”

Gelir kaynağı yapılan çocuklar - Resim: 1

ABD'nin Times meydanında sürekli LGBT propagandası yapılıyor.

HAZIRLAYICISI HDP DESTEKÇİSİ

Toplantının eş başkanlığını Vitit Muntarbhorn yürütüyor. Muntabhorn, önceki yıllarda Soros’a ait olan Açık Toplum Vakfı ev sahipliğinde birçok ülkeden 30 LGBTQ savunucusu ile bir araya gelip, toplantıya başkanlık eden bir uzman. Hazırlayıcılar arasında diğer bir isim Mauro Cabral. Cabral, doğrudan Soros vakıflarınca yetiştirilmiş bir aktivist. Bugün de yine Açık Toplum Vakfı’nın finanse ettiği, merkezi ABD de olan, dünyada yalnızca LGBTQ örgütlerine destek için kurulan GATE adlı yardım kuruluşunun başkanı. Ülkemizi temsil eden isim de ODTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yakın Ertürk. Yakın Ertürk, Birleşmiş Milletler Kadına Karşı Şiddet Özel Raportörü olarak görev yapmış. Kendisi LGBTQ haklarının savunucusu olduğu kadar aynı zamanda terör örgütü PKK’nın uzantısı olan HDP’nin de destekçisi. Cumhuriyet gazetesine verdiği bir röportajda, HDP’nin kapatma davası sürecini, demokratik ve laik ilkelere meydan okuma olarak yorumluyor.

Bu ilkeler açık bir biçimde cinsiyetsizleştirme ve kimliksizleştirme projelerinin bir manifestosudur. Bu manifesto ülkemizdeki başta LGBTQ olmak üzere toplumsal cinsiyet ideolojisini tanıyan bütün örgütlerin anayasası niteliğini taşıması bakımından uyarıcıdır.

Gelir kaynağı yapılan çocuklar - Resim: 2

“Uyuşturucuya Karşı Anneler Hareketi” emperyalizmin oyununu bozuyor.

CİNSİYETSİZ BİREYLER DAYATMASI

Emperyalizm, çocuklarımızı kimliksizleştirerek, kendi değerlerimizden kopararak, cinsiyetsiz bireyler yetişmesini sağlayarak neoliberalizmin kölesi yapmakta ısrarcı. Kendi çocuklarını bile bu ideolojiyle zehirleyecek kadar da acımasız. Geçen yıllarda National Geographic “Cinsiyet Devrimi” adını verdiği bir sayısının kapak görselinde 4 yaşında cinsiyeti değiştirilmiş bir çocuğa yer verdi. Asla 4 yaşındaki bir çocuğa ait olamayacak “Kız olmanın en iyi yanı, artık erkek taklidi yapmak zorunda olmamam” ifadeleri derginin en dikkat çeken bölümüydü. Yine Amerika’da erkek olarak dünyaya gelen, 2 yaşından itibaren ailesi tarafından LGBT eylemlerine götürülen, 5 yaşından itibaren prenses elbiseleri giydirilen başka bir çocuğu, LGBT platformlarının çocuk yüzü olarak meşhur etti. Çocuk, ABD’nin geleceği ve LGBT örgütlerinin gururu olarak dünyaya tanıtıldı. Bir süre sonra ailenin gelir kaynağı, çocuk adına açılan sosyal medya hesapları aracılığıyla istenilen bağışlar olmuştu. Hatta Times Meydanına bilboardlarda resimleri asıldı ve kadın kıyafetleri ile çalıştırıldığı barlarda üzerine para atılırken görüntüleri yayınlandı. Çocuğun video görüntülerinde maddi destekçileri olduklarını açıkladıkları kişiler ise bir başka çarpıcı gerçeği gözler önüne seriyor. O da bu kişilerin ABD’de cinayet sabıkası bulunan, uyuşturucu bağımlıları olarak tanınması. Burada uyuşturucuya özendirme ile cinsiyetsizleştirme projesinin yan yana iki kardeş olduğunun ispatıyla da karşı karşıyayız. Bu çocukları uyuşturarak bu ideolojinin kölesi yapmanın en büyük engeli ise şüphesiz en başta aileler ve okul. Amerika bunu da düşünerek medyası aracığıyla “Eğer aileniz buna izin vermiyorsa, ailenizi değiştirin” propagandası yaparak çocukları, hazırladığı çürümüşlüğe mahkum etmenin bütün hazırlıklarını tamamlamış oluyor ve böylelikle “atanmış aile“ kavramı ortaya çıkıyor. İşte bu noktada Cumhuriyet Kadınları Derneği olarak başlattığımız “Uyuşturucuya Karşı Anneler Hareketi” projemizin anlamı derinleşiyor. Derneğimiz bu büyük proje ile bir yandan emperyalizmin ve fonladıkları piyonlarının oyunlarını bozarken, diğer yandan milli değerlerimizi, gençlerimizi, aileyi koruma görevinin kutlu mücadelesini yürütüyor.

Gelir kaynağı yapılan çocuklar - Resim: 3

National Geographic “Cinsiyet Devrimi” kapağında 4 yaşında cinsiyeti değiştirilmiş bir çocuğa yer verdi.

YOGYAKARTA İLKELERİ

1. Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelinde eşitlik ve ayrımcılık yapmama ilkelerini, eğer mevcut değilse ulusal anayasalarına veya uygun olabilecek diğer mevzuatlarına yerleştirerek, gerekirse değişiklik ve yorum yapmaya imkân verecek düzenlemeleri de yapacak ve bu ilkelerin etkili şekilde gerçekleştirilmesini sağlayacaktır.

2. Aynı cinsiyetten reşit kişiler arasında rızaya dayalı cinsel aktiviteyi yasaklayan veya yasaklamak için kullanılan cezai ve diğer yasal hükümleri kaldıracak ve geçerli olan yaş sınırının hem aynı cinsiyet hem de farklı cinsiyetler arasındaki cinsel aktivite için kullanılmasını sağlayacaktır.

3. Kamu ve özel alanlarda cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelinde ayrımcılığı yasaklamak ve ortadan kaldırmak için uygun yasal ve diğer önlemleri alacaktır.

4. Her kişinin kendi tanımladığı cinsiyet kimliğine tam olarak saygı gösterilmesi ve cinsiyet kimliğinin hukuki olarak tanınması için gerekli tüm yasal, idari ve diğer önlemleri alacaktır.

5. Devlet tarafından verilen, kişinin toplumsal cinsiyet/cinsiyet bilgisini içeren doğum belgesi, pasaport, seçmen kartı ve diğer belgelerde kişinin kendi tanımladığı cinsiyet kimliğinin yansıtılması için gerekli prosedürleri temin edecek tüm yasal, idari ve diğer önlemleri alacaktır.

6. Aynı cinsiyetten reşit kişilerin rızaya dayalı cinsel aktivite yaşamasını engelleme amacı veya etkisi taşıyan tüm suç türlerini kaldıracaktır.

7. Devletin düzenleyici olduğu medya faaliyetleri ve kuruluşların teşkilatlanmasının cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği açısından çoğulcu olmasını ve ayrımcılık gözetmemesini ve bu tür kuruluşların personel istihdamı ve terfi politikalarının cinsel yönelim veya cinsiyet kimliği ayrımı yapmamasını sağlayacaktır.

8. Eğitim, istihdam ve hizmetlere erişim dâhil, cinsel yönelim, cinsiyet kimliği, cinsiyet ifadesi veya cinsiyet özellikleri temelinde eşitliği teşvik etmek ve ayrımcılığı ortadan kaldırmak için, gerektiğinde makul düzenlemeyi sağlamak üzere gerekli tüm adımları atacaklardır.

9. Cinsel yönelim veya cinsiyet kimliğine dayalı ayrımcılık yapılmaksızın eğitime eşit erişimi ve eğitim sistemi içerisinde öğrencilere, personele ve öğretmenlere eşit muamele edilmesini sağlamak üzere gerekli tüm yasal, idari ve diğer önlemleri alacaktır;

10. Eğitimin her öğrencinin kişiliğinin, yeteneklerinin, zihinsel ve fiziksel yeteneklerinin tam potansiyeline kadar geliştirilmesine yönelik olmasını ve her türlü cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğine sahip öğrencinin ihtiyaçlarına cevap vermesini sağlayacaktır;

11. Çeşitli cinsel yönelimleri ve cinsiyet kimliklerini dikkate alarak ve bunlara saygı duyarak eğitimin; anlayış, barış, hoşgörü ve eşitlik ruhu içinde insan haklarına saygıyı ve her çocuğun ebeveynlerine ve aile üyelerine, kültürel kimliğine, diline ve değerlerine saygının geliştirilmesine yönelik olmasını sağlayacaktır,

12. Eğitim yöntemlerinin, müfredatının ve kaynaklarının, diğerlerinin yanı sıra, öğrencilerin belli ihtiyaçları, ebeveynleri ve bu gerekçelerle ilgili aile üyelerinin özel ihtiyaçları da dahil olmak üzere çeşitli cinsel yönelimleri ve cinsiyet kimliklerini anlamayı ve bunlara saygı duymayı geliştirmeye hizmet etmesini sağlayacaktır.

13. Kanunlar ve politikaların, zorbalık ve taciz de dâhil olmak üzere okul çevresi içerisinde her türlü toplumsal dışlama ve şiddete karşı çeşitli cinsel yönelimleri ve cinsiyet kimlikleri olan öğrenciler, personel ve öğretmenler için yeterli koruma sunmasını sağlayacaktır.

14. Bu tür dışlanma veya şiddete maruz kalan öğrencilerin, koruma nedenleriyle ötekileştirilmemesini veya diğerlerinden ayrı tutulmamasını ve bu öğrencilerin yüksek yararlarının katılımcı bir şekilde belirlenip bunlara saygı görmesini sağlayacaktır.

15. Eğitim kurumlarında disiplinin, insan onuruyla uyumlu bir şekilde ve öğrencinin cinsel yönelimine, cinsiyet kimliğine ya da bunun ifade edilişine dayalı bir ayrımcılık ya da cezalandırma yapılmaksızın uygulanmasını sağlamak üzere gerekli tüm yasal, idari ve diğer önlemleri alır.

16. Eğitim sisteminde hâlihazırda bu tür ayrımcılıklar yaşamış olan yetişkinler de dâhil olmak üzere herkesin, cinsel yönelim veya cinsiyet kimliğine dayalı ayrımcılık yapılmaksızın yaşam boyu öğrenmeye yönelik fırsatlara ve kaynaklara erişebilmesini sağlayacaktır.

2017’de Benimsenen Ek Yükümlülükler

17. Cinsel, biyolojik, fiziksel ve psikolojik çeşitliliğin yanı sıra farklı cinsel yönelimler, cinsiyet kimlikleri, cinsiyet ifadeleri ve cinsiyet özelliklerine sahip insanların insan hakları üzerine kapsamlı, olumlayıcı ve doğru materyallerin, çocuğun gelişen yeterliliğini dikkate alarak müfredata dâhil edilmesini sağlayacaktır.

18. Cinsel, biyolojik, fiziksel ve psikolojik çeşitliliğin yanı sıra çeşitli cinsel yönelimler, cinsiyet kimlikleri, cinsiyet ifadeleri ve cinsiyet özelliklerine sahip insanların insan hakları üzerine kapsamlı, olumlayıcı ve doğru materyallerin, öğretmen eğitimine ve sürekli mesleki geliştirme programlarına dâhil edilmesini sağlayacaktır.

19. Hiçbir çocuğun tıbbi istismar riski altında olmadığı ve tıbbi istismara maruz kalmadığı çocuk koruma mekanizmaları oluşturacaktır. Herhangi bir tıbbi veya psikolojik tedavinin ya da danışmanlığın, açıkça veya dolaylı olarak cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğinin tedavi edilecek, iyileştirilecek ya da bastırılacak bir sağlık durumu olarak ele alınmamasını sağlayacaktır.

YAZI DİZİSİNİN 2. YAZISI İÇİN TIKLAYIN: 'Cinsel yönelim özgürlüğü altında aile ve devlet düşmanlığı'

DEVAM EDECEK 
BM LGBT Cumhuriyet Gazetesi Birleşmiş Milletler Avrupa Birliği AB ABD gelir kaynağı yapılan çocuklar emperyalizm cinsel yönelim cinsel tercih AB Temel Haklar Ajansı lgbtq+