Genç yazar sanaz Toossı Pulıtzer ödülü aldı: ‘İranlı olmaktan gurur duyuyorum’
İran doğumlu tiyatro yazarı Sanaz Toossi’ye Amerika’nın edebiyat, gazetecilik ve bestecilik alanındaki en prestijli ödülü verildi. ABD’de süren greve dahil olan Toossi, oyununu birgün İran’da oynamayı hayal ediyor
ABD’nin Los Angeles kentinde yaşayan İranlı tiyatro yazarı Sanaz Toossi, En İyi Amerikan Tiyatro oyunu dalında 2023 Pulitzer ödülünü kazandı. Pulitzer jürisinin en iyi yeni Amerikan oyunu olarak adlandırdığı "İngilizce", İran doğumlu Toossi'nin annesinin geldiği şehir olan Karaj kentindeki küçük bir yetişkin grubu hakkında hareketli ve periyodik olarak komedi niteliğinde bir drama. Oyunda yetişkin erkek ve kadınlar Yabancı Dil olarak İngilizce sınavına girmeye hazırlanıyor. Pulitzer ödülü jürisi bu oyuna en iyi tiyatro eseri ödülünü “sessizce güçlü bir oyun” tanımlaması yaparak verirken oyundaki karakterler hakkında da şu değerlendirmeyi yaptı: “Aile ayrılıkları ve seyahat kısıtlamaları, onları kimliklerini değiştirebilecek ve aynı zamanda yeni bir hayatı temsil edebilecek yeni bir dil öğrenmeye yönlendiriyor.”
Columbia Üniversitesi tarafından 1917’den beri toplam 21 alanda verilen Pulitzer Ödülü, ABD’nin edebiyat, gazetecilik ve bestecilik alanındaki en yüksek ödülü sayılıyor. En ünlü Pulitzer ödüllü sanatçılardan bazıları; Bob Dylan, Upton Sinclair, John Steinbeck, John Coltrane, Duke Ellington.
‘GÖÇMEN KARŞITI SÖYLEM İÇİN ÖFKEDEN YAZDIM’
Pulitzer ödülünü kazanan İranlı-Amerikalı yazar Sanaz Toossi, NYT’dan Michael Paulson’un sorularını yanıtladı. NYT’den çeviriyi Aydınlık okurları için Latif Bolat yaptı.
- "İngilizce" hakkında oyun yazma fikri size nasıl geldi?
“Oyunu, bu ülkede çok yaygın olan göçmen karşıtı söylem için öfkeden yazdım. Ailemin bu ülkeye göç edebildiği ve hem kendileri hem de benim için daha iyi bir şey yapabildiği için çok minnettarım. Canlarını dişlerine takmışlar, hiç olmadıkları yerde güzellik yaratmışlar ve onların ve kendimin buraya ait değilmişiz gibi konuştuğunu görmek beni yaraladı.
- Oyun ne hakkında?
Oyun, yanlış anlaşılmanın acısı ve dil ile kimliğin nasıl iç içe geçtiği ile ilgili.
- Oyun ülke çapında yapıldıkça, İranlı Amerikalı sanatçılar için daha fazla iş yaratıyorsunuz. Bu bir motivasyon muydu?
İranlılar olarak temsil edilme tarzımızdan ve bize sunulan rollerden inanılmaz derecede hayal kırıklığına uğradığım medyayı izleyerek büyüdüm. Topluluğumuzda o kadar çok oyuncu tanıyorum ki inanılmaz yetenekliler. Ve yeteneklerinin iyi kullanılmadığını hissetmek sinir bozucuydu. Onlarla çalışmak istedim ve onlara sevdikleri rolleri vermek istedim. Bu oyunu komik hale getirmek, benim için gerçekten önemliydi. Çünkü oyuncularımızı büyük kahkahalardan uzak tutmak istemedim. İranlı olmaktan ve bu hikayeleri anlatabilmekten gurur duyuyorum. Oyunla İran'la ilgili olmayan bir projeye başvurduğumda da, bunun aynı derecede heyecan verici olacağından umutluyum.
‘TİYATRO ile GEÇİMİMİ SAĞLAYAMIYORUM’
- Televizyon işi yapıyorsunuz. Amerika Yazarlar Birliği üyesi misiniz? Grevde misiniz?
Grevdeyim. Geçen hafta grev hattındaydım. W.G.A. üyesi olmaktan gurur duyuyorum. Tiyatroyu seviyorum, tiyatro benim ilk aşkım ve en büyük aşkım ama tiyatro ile geçimimi sağlayamıyorum. Yapabilseydim, bütün benliğimi tiyatroya verirdim. Ancak WGA, Kovid sırasında sağlık sigortam olduğu ve kiramı ödediğim anlamına geliyordu. Bu hafta da grev hattında olacağım... Ne kadar sürerse sürsün. Pek çok oyun yazarı için tiyatro yapımımızı bu şekilde destekliyoruz.
- Senin için sırada ne var?
Bu yıl yaptıklarımızın önemli olup olmadığını kendime sormak zorunda kaldım. ABD’ye hiç gitmeseydik kim olurdum, onu merak ediyorum. Ama gerçekten tiyatronun önemli olduğuna inanıyorum. Tiyatro tarafından değiştirildim ve hayal gücümde başarısız olduğumda, tiyatro benim için daha iyi gelecekler hayal etti. Bu yüzden sırada ne olduğunu bilmiyorum, ama umarım bu kadar acı ve kan döküldüğü bu yılda, umarım İranlılara, hikayelerimizin önemli olduğunu ve duyulduğumuzu gösterir. Ve yakında bir gün umarım bu oyunu İran'da oynayabiliriz.