Gençlerin yüzde 70’i ailesinin yanında mutlu
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, bakanlığın yaptığı araştırmalarda gençlerin yüzde 70’inden fazlasının ailesinin yanında güvende ve mutlu hissettiğini söyledi. AA Editör Masası’na konuk olan Bakan Yanık 18 Eylül’deki Büyük Aile Buluşması ile ilgili de soruları yanıtladı.
"Türkiye’de aile kurumunun tehdit altında olduğunu düşünüyor musunuz? Önümüzdeki dönemde aile değerlerini korumak için farklı adımlar atmayı planlıyor musunuz?" sorusuna cevap veren Yanık, Türk toplumunun genel olarak aileyle ilgili hassasiyetinin bulunduğunu, bunun çok kıymetli olduğunu söyledi. Yanık, şöyle devam etti:
"Aileyi önemseyen ve aileyle ilgili en ufak bir olumsuzlukta da belki biraz daha yüksek tepki verme, daha yüksek reaksiyon gösterme ihtiyacı duyan bir toplumuz. Aile tehdit altında mı? Ben doğrusu bu kanaatte değilim. Bu iyimser bir tahmin değil, onu ifade edeyim. 'Yok canım bizim ailemiz niye tehdit altında olsun' reaksiyonu değil. Ailenin sürekliliğini sağlayacak olan kimdir? Yani ailenin kurumsal olarak varlığını sağlayacak olan gençlerdir. Türkiye'de gençler arasında yapılan araştırmalarda hâlâ gençlerin yüzde 70'ten fazlasının kendisini en güvende ve en mutlu hissettiği yer aile. Yurt dışındaki Türk gençleri arasında yapılan araştırmalarda bu oran yüzde 90'ın üzerine çıkıyor. Ailenin dönüşmesi, bugün yaşadığımız dünyada gençlerin aile algısının üst ebeveynlerden bir parça farklı olması, ailenin tehdit altında olduğu gibi bir algıyı oluşturuyor. Ben bunun hem doğru olmadığı, yaptığımız çalışmalar çerçevesinde hem de gençlere de bir parça haksızlık olduğu kanaatindeyim doğrusu. 'Gençler aileyi sevmiyor.' Hayır seviyorlar. Gayet de aile kurmayı seven gençler var."
BÜYÜK AİLE BULUŞMASI
İstanbul'da 18 Eylül'de düzenlenen "Büyük Aile Buluşması"na ilişkin açıklamalarına bazı eleştiriler yapıldığı hatırlatılarak, "Bu noktada siz nerede duruyorsunuz? Bir yasal düzenlemeye ihtiyaç var mı? Bununla ilgili bir hazırlığınız var mı?" sorusu üzerine Yanık, yürüyüşle alakalı bir açıklama yapmadığını söyledi. Yanık şöyle konuştu: “Bizim gerek hükümet olarak gerek bireyler olarak değerler sistemimiz, inancımız eşcinselliği normal görmeyi, normalleştirmeyi, kabul etmeyi, onaylamayı meşru kılmaz. Biz öbür taraftan (herkesin) can ve mal emniyetini sağlamak, temel hak ve özgürlüklerini korumakla yükümlüyüz. Bakın bu başka bir şey, öbür tarafta eşcinselliği ahlaki anlamda onaylamak, hele lobi faaliyetleri, o başka bir şey, oraya ayrıca gelmemiz lazım. Bunların her birini ayrı ayrı değerlendirmek, ayrı ayrı konuşmak durumundayız. Temel hak ve özgürlüklerini korumak zorundayım dediğinizde buradan eşcinsellik normaldir, meşrudur, ben onu da korumak zorundayım gibi bir şey çıkmaz. Bu konulardaki duruşum, tavrım yıllardır çok nettir. Öbür taraftan da devlet olarak vatandaşınızı korursunuz."
LGBT LOBİSİ VAR
Yanık, dünyada çok ciddi bir LGBT lobisi olduğuna dikkat çekerek, bunu görmemek için kör olmak gerektiğini söyledi. Yıllardır sivil toplumun içerisinde de yer alan, kadına yönelik şiddetle mücadele eden, bu konuda çalışmalar yapan bir aktivist olduğunu belirten Yanık, "Eşcinsellerin, LGBT lobilerinin kadın haklarını, kadın mücadelesini manipüle eden bir tarafı da vardır. Yani işin bir de böyle bir tarihsel arka planı var." dedi.
LGBT lobileri meselesinde erken çocukluk döneminden başlayarak çocukların doğru yetiştirilmesi, cinsiyet kimliklerinin doğru oluşturulması noktasında özellikle ebeveynlere düşen çok önemli görevler olduğunu ifade eden Yanık, "Bizim buralardan başlayarak çocuklarımızı doğru yetiştirmemiz ve bu anlamda bir cinsiyet hoşnutsuzluğu ya da kimlik bozukluğu oluşmaması için gerekli adımların atılmasını sağlamamız lazım." değerlendirmesinde bulundu.