Gençliği koruma görevi
ZERRİN ÖZTÜRK
Büyük önderin, Gençliğe Hitabe’sindeki “Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir!” ve “Gençler! Cesaretimizi kuvvetlendiren ve devam ettiren sizlersiniz. Ey yükselen yeni nesil, istikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yüceltecek ve yaşatacak sizlersiniz!” sözleri gençliğe verdiği önemin en güzel iki örneğidir.
Geleceğimiz olan gençlerimiz Devletimizi yönetecekler. Onlar bilim insanı, bürokrat, teknokrat, akademisyen, girişimci, emekçi, memur, sanatçı olarak hep birlikte ülkemizin kalkınmasında, ileri çağdaş düzeyi yakalamasında söz sahibi olacaklar.
Türk Gençliği, kararlı ve geniş adımlarla geleceğe yürüyor. 2021 yılı sonu itibariyle Türkiye'nin toplam 84 milyon 680 bin 273 olan nüfusunun, 12 milyon 971 bin 289’unu 15-24 yaş grubundaki gençler oluşturuyor. Yani genç nüfus oranımız, toplam nüfusumuzun %15,3'ünü bulmaktadır. Avrupa Birliği üyesi 27 ülkenin genç nüfus oranı ise %10,6.
TÜİK’e göre “Etkin gençlik politikaları üretmenin önündeki engelleri aşma ve kalıcı çözüm sağlayacak yapısal değişiklikleri gerçekleştirme doğrultusunda atılacak en önemli adım, ülkemizdeki gençlerle ilgili eğitim, sağlık, kişisel yaşam, işgücü, sosyal katılım, gelirden eşit pay alma vb. konularda politikaların üretilmesidir.” Gençliğin önündeki engelleri aşmasında toplumumuzun bireyleri olarak hepimize, kitle örgütlerimize, karar vericilere, devletimize önemli görevler düşüyor.
2021 sonu itibariyle, ülkemizde internet kullanan gençlerin oranı %97,1. İnternet ulaşımının bu denli yüksek olduğu durumda, gençlerin geleceğini olumsuzluğa, yozluğa, çağdışılığa, çürümeye yönelten sanal yayınların önüne geçmek, önlemlerini etkili biçimde alma yollarını bulmak, dünyadan örnekleri dikkate alarak acilen geliştirmek durumundayız.
Yine, dış etkilenmelerle ya da yönlendirmelerle yayın yapan TV kanallarının modernliğe ve çağdaşlığa değil, tersine sosyal çarpıklığa, kültürel ve sosyal çürümeye hizmet etmelerine köklü ve kalıcı yasal yaptırımlar getirilmesi artık şarttır. Özgürlük ne sorumsuzluk, ne keyfilik içerir. Özün gür olması, insanın varlık nedeni olan topluma saygı ve güveni kendinde inşa edebilmesiyle mümkündür.
Uyuşturucu, porno (dünyadaki tüm web sitelerinin yüzde 12’sini pornografik siteler oluşturuyor), LGBT+, neoliberal feminist örgütlenmeler, terör, sivil silahlanma, işsizlik, ekonomide-tarımda-kültürel yaşamda spekülatif oyunların tümüyle bitirilmesi, toplumsal gelişimimiz açısından biricik önkoşul haline geldi.
Okul çağındaki ve hatta okul öncesi çocuklarımıza, geleceğin yapıcısı gençlerimize yönelik bütün saldırıların ezilmesi için aileler, ebeveynler olarak çocuklarımızı, gençlerimizi korumanın en önemli çözümlerinden biri de onları Türkiye Gençlik Birliği(TGB), Türkiye Liseliler Birliği(TLB) gibi Atatürkçü vatansever gençlik kuruluşlarına yönlendirmektir.
Üretim Devrimini başlatmak, Türkiye’nin birlik ve bütünlüğünü en üst düzeye çıkarmak, çöken ve yozlaşan Batı yerine Asya’nın birliğinde konum kazanmamız yönünden gençliği koruma görevini üstlenelim.
Çağdaş, demokratik, devrimci Türkiye’yi kuracak gençliğimiz hayatî dayanak noktamızdır. Çünkü, ona verilen görev hayatidir: “Millet, fakr-uzaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır.”
Cumhuriyeti kurtarma görevi verdiğimiz Türk Gençliğini, her türlü tehdit ve tehlikeden korumak görevi de hepimize düşmektedir.