Genel müdüre hakaret işinden etti
Anayasa Mahkemesi, ÇAYKUR Genel Müdürüne sosyal medya hesabından hakaret ettiği gerekçesiyle işten çıkarılan işçinin yaptığı başvuruda, ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilemez olduğuna karar verdi.
Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğünde (ÇAYKUR) önce mevsimlik işçi, akabinde de kadrolu işçi olarak çalışan İ.B.'nin iş sözleşmesi, 18 Ağustos 2016 tarihinde feshedildi. İşveren tarafından gönderilen fesih bildiriminde, "sosyal medya hesabı üzerinden işvereni karalayıcı, itibar ve kişilik haklarını zedeleyici paylaşımlarda bulunarak doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlar sergilediğinizden....iş akdiniz 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/2-e bendi uyarınca ihbarsız ve tazminatsız olarak feshedilmiştir." denildi. İ.B., fesih işleminin haksız olduğunu belirterek işveren aleyhine kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin alacağı talepli dava açtı.
AÇTIĞI DAVA REDDEDİLDİ
Davanın görüldüğü Rize İş Mahkemesi, 12 Ekim 2017 tarihinde kıdem ve ihbar tazminatı yönünden davanın reddine, yıllık izin alacağı yönünden kabulüne karar verdi. Gerekçeli kararında İş Mahkemesi; davacı işçinin sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımlar ile ÇAYKUR Genel Müdürü İ.S.'ye hakaret etmesi nedeniyle Rize 2. Asliye Ceza Mahkemesinde hakaret suçundan yargılanarak ceza aldığı ve hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı tespitinde bulundu. Kararın istinaf edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi benzer gerekçelerle kıdem ve ihbar tazminatı yönünden davanın reddine karar verdi.
'AŞAĞILAYICI İFADELER'
Kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 13 Ocak 2021 tarihinde hükmün onanmasına karar verdi. İ.B. de bunun üzerine 19 Şubat 2021 tarihinde bireysel başvuruda bulundu. Başvuruyu inceleyen Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümü, ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verdi. Kararda şöyle denildi: "Somut olayda başvurucunun sosyal medya hesabındaki paylaşımları incelendiğinde işverenin ismini açıkça belirterek kullandığı ifadelerle işverenin şeref ve saygınlığına yönelik saldırıda bulunduğu görülmüştür. Söz konusu ifadeler bir bütün olarak ele alındığında başvurucunun paylaşımının eleştirinin ötesine geçen, işverenden buna katlanması ve hoşgörü göstermesi gerektiğini söylemeyi zorlaştıran, 'abartılı eleştiri' olarak nitelendirilmesi mümkün olmayan ve hakaret niteliğinde olan aşağılayıcı ifadeler olduğu kanaatine varılmıştır."