21 Kasım 2024 Perşembe
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

General de Gaulle’ün torunu Pierre de Gaulle: Ukrayna Savaşının tetikleyicileri ABD ve NATO

Batı’nın Rusya’ya karşı savaş kışkırtması yaptığı bugünlerde torun Pierre de Gaulle, Rusya’dan yana… ‘Büyükbabam her zaman Rusya ile iyi bir ilişki ve ortaklık sürdürmenin Avrupa'da ve dünyada denge ve barış için gerekli olduğunu düşündü.’ diyor.

General de Gaulle’ün torunu Pierre de Gaulle: Ukrayna Savaşının tetikleyicileri ABD ve NATO
ALİ RIZA TAŞDELEN

Pierre De Gaulle, Fransa’nın ulusal kahramanı General Charles de Gaulle’ün büyük oğlu Philippe de Gaulle'ün dördüncü oğlu. Yani De Gaulle’ün bugün 61 yaşında olan torunu. İş dünyası strateji danışmanı olarak Cenevre’de yaşıyor.

General de Gaulle’ün torunu Pierre de Gaulle: Ukrayna Savaşının tetikleyicileri ABD ve NATO - Resim : 1
10 Aralık 1944’de Moskova’da, General de Gaulle Stalin ile Fransız-Sovyet İttifak ve Karşılıklı Yardım Antlaşmasını imzaladı

1980’lerden sonra ABD’nin neoliberal küreselleşme saldırısı, Avrupa’da da kendini sadece ekonomik alanda değil siyasi ve kültürel alanda da dayatmış, ulusal kültür ve ahlaki değerleri de alt üst etmiştir. Batı aydınına bir misyon yüklenmiştir; Küresel efendilerinin çıkarları için kendi ulusal değerlerini katletme misyonu.

Avrasya çağının şairi Hüseyin Haydar Aydınlık gazetesindeki köşesinde “Aydın ve Kültür 2: Fedai Aydınlar korkusuz olur!” başlıklı yazısında (14 Mart 2022) “Safını egemen ideolojiden yana belirleyen aydınlar, çoğu zaman, halka karşı düşmanca tutumlarını gizleme mecburiyeti de hissederler” diyerek Vatan Patisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek’in “Aydın ve Kültür” adlı kitabından şu alıntıyı yapıyor: “Düşün ve sanat alanındaki aydın, sermayeden daha bağımsız konumlarda görünmeye çalışır. Onlardan böyle yapmalarını özellikle burjuvazi ister. Çünkü burjuvazi, ezdiği ve sömürdüğü sınıfları, aydınlar aracılığıyla ideolojik denetim altına alır. (…) Burjuvazinin ideolojik hegemonyasını, ancak burjuvaziden ‘özerkmiş’ gibi görünen, hatta burjuvaziye karşı sevimli yaramazlıklar yapan ve kimi zaman ‘kafa tutuyormuş’ gibi davranan bir aydın takımı gerçekleştirebilir”.

Batı aydının çoğunluğu bugün bu tip aydınlardan oluşur. Hüseyin Haydar’ın yazısında belirttiği gibi “Küreselci emperyalizmin çıkarlarına hizmet eden Amerikancı aydın.” Bir de bunların “karşısına mevzilenmiş, birikimini, aydın olma gücünü mazlum milletlerden yana seferber etmiş devrimci aydın.” Devrimci aydın millidir ve emperyalizme karşı ülkesinin ulusal çıkarlarını savunur.

Emperyalist-Kapitalist ülkelerde “milli” olmak ne demektir? Ne kadar devrimcidir? Ayrı bir tartışma konusu. Az da olsa bugün Batı dünyasında yaşanan uluslararası saflaşmada ülkesinin çıkarı için doğru yerde duran ABD emperyalizmine ve NATO’ya karşı çıkan, Yeni Dünya’nın safında yer alan milli aydınlar vardır.

General de Gaulle’ün torunu Pierre de Gaulle: Ukrayna Savaşının tetikleyicileri ABD ve NATO - Resim : 2
Pierre De Gaulle

İşte General de Gaulle’ün torunu Pierre De Gaulle bunlardan biridir. ABD emperyalizminin başını çektiği Batı’nın Rusya’ya karşı savaş kışkırtması yaptığı bugünlerde torun de Gaulle bu saldırganlara karşı safını Rusya’dan yana belirlemiştir.

Fransa’nın ulusal önderi de Gaulle, 1958 Anayasası ile başlayan V. Cumhuriyetin stratejisini Fransa’nın bağımsızlığı ve bu bağımsızlığı tehdit eden ABD emperyalizmine karşı mücadele temelinde kurmuştu. “Fransa’yı ABD işgalinden kurtaracaktı”. 1966’da NATO’nun askeri kanadından ayrılarak, ABD emperyalizminin karşısında konumlanan ülkelerle ilişkilerini geliştirdi. 1964 yılında Çin Halk Cumhuriyeti’ni tanıdı. Aynı yıl Latin Amerika’ya gitti. 1966 yılında Asya gezisine çıktı ve Kamboçya’nın başkenti Phnom Penh’de yaptığı açıklamada ABD’nin Vietnam politikasını eleştirdi. “ABD’nin Asya’daki etkinliğini kırmalıyız.” diyordu. Ardından Moskova’nın yolunu tuttu ve her fırsatta ABD’ye karşı Sovyet dostluğuna dikkat çekti.

General de Gaulle’ün torunu Pierre de Gaulle: Ukrayna Savaşının tetikleyicileri ABD ve NATO - Resim : 3
General de Gaulle'ün Moskova ziyareti (1966)

Ne yazık ki bugün Fransa, De Gaulle’ün bu bağımsızlıkçı mirasından uzaklaştı ve Avrupa’da Atlantik kampının koç başı rolünü üstlendi.

RUSYA, ABD VE NATO İLE DOĞRUDAN SAVAŞ HALİNDEDİR

Pierre de Gaulle, Ukrayna krizinden Rusya’yı sorumlu tutanlara karşı “bu entelektüel sahtekârlığa karşı isyan ve protesto ediyorum, çünkü savaşın tetikleyicileri Amerikalılar ve NATO'dur” diye cevap veriyor. “Ukrayna’da yaşanan çatışmaların dünyada ve Avrupa’da yansımalarının olduğunu” belirten torun de Gaulle, bu çatışmaların “ABD ve NATO tarafından kışkırtıldığını, Avrupa Komisyonu tarafından desteklendiğini ve herkesin günlük yaşamını etkileyen büyük bir krize yol açtığını” ifade ediyor.

Savaşın sorumlusunun Amerika olduğunu söyleyen De Gaulle, “Amerikalılar Zelenskiy'e kasıtlı olarak yalan söyleyerek onu mali yardım, silahlar, silah sistemleri, elektronik cihazlar ve uydular sayesinde savaşın birkaç hafta içinde biteceğine ve kaybedemeyeceğine inandırdılar. Rusya çökecek dediler. Bu savaşın Bedelini kim ödedi? Yüzlerce, binlerce, hatta milyonlarca insan, erkekler, kadınlar ve çocuklar, sürgün edilenler, bombardımanlara maruz kalanlar… Amerikalılar tarafından istenen bu çatışmanın bedelini şimdiden 400 bin kişinin ödediğinden bahsediliyor ama bence gerçek çok daha yüksek.” diyor.

General de Gaulle’ün torunu Pierre de Gaulle: Ukrayna Savaşının tetikleyicileri ABD ve NATO - Resim : 4
Zelenskiy-Macron

De Gaulle, Sud Radio’da André Bercoff’un “Ama Ukrayna’ya saldıran Rusya değil miydi?” sorusuna şu cevabı veriyor: “Evet, gerçek bu. Ama siz olsaydınız ne yapardınız? 1991'de Sovyetler Birliği'nin çöküşünden bu yana, sürekli olarak yalanlanan vaatlerde bulunmuş olsaydınız, NATO'nun asla doğuya doğru genişlemeyeceği gerçeğini ortaya atsaydınız, silahsızlanma anlaşmaları birbiri ardına çöpe atılsaydı, Amerikalılardan bahsediyorum ve isterseniz askeri olarak belirli bir mesafeyi koruma sözünüzden dönerek Rusya'yı izole etmeye çalışsaydınız ne yapardınız?” diyerek, Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un sözlerine atıfta bulunuyor: “Sayın Lavrov'un söylediği gibi, Rusya, ABD ve NATO ile doğrudan savaş halindedir. Çünkü silahları onlar tedarik etti. Mühimmatı, istihbaratı ve uydular aracılığıyla sahadaki tüm bilgi lojistiğini onlar sağladılar… Bu Rusya için hayati önem taşıyan bir çatışma çünkü bu onların siyasi bekası, askeri bekası ve aynı zamanda ekonomik bekası ile ilgili bir mesele.”

MİNSK ANLAŞMASI UKRAYNA’YA ZAMAN KAZANDIRMAK İÇİN YAPILMIŞ

Fransa ve Almanya’nın garantörlüğünde oluşturulan Minsk Anlaşmasının aslında hiçbir zaman uygulanmayacağının ortaya çıktığını belirten De Gaulle “ne yazık ki Angela Merkel'in Aralık 2022'de Die Zeit gazetesine verdiği demeçte Minsk Anlaşmalarının sahte olduğunu ve sadece Ukrayna'ya yeniden silahlanması için zaman kazandırmayı amaçladığını söylemesi beni hayrete düşürdü… Bu François Hollande tarafından da teyit edildi… Minsk anlaşmaları, 1994'ten itibaren bazı aşırı milliyetçi Ukraynalı hareketlerin zulmüne ve zorbalığına maruz kalan Donbass'ın Rusça konuşan halkını korumak için hazırlanmıştı. Gerçek bir zulüm vardı ve Minsk Anlaşmaları Ukraynalılar arasında imzalandı, ancak Fransızlar ve Almanlar tarafından da garanti altına alındı… Minsk Anlaşmaları uygulanmış olsaydı, bu karmaşanın içinde olmazdık… Ruslara utanmadan yalan söylendi ve Putin büyük bir kuşatılma tehdidi altındaydı…Ve böylece kendimizi bir savaş durumunda bulduk.” diyor.

YAPTIRIMLAR VE BATI’NIN İKİYÜZLÜLÜĞÜ

Pierre De Gaulle yaptırımları şöyle değerlendiriyor: “Yaptırımların genişliği ve derinliği, tüm bunların çok önceden organize edildiğini ve aslında Amerikalıların yararlandığı ekonomik bir savaş olduğunu göstermektedir. Amerikalılar gazlarını Avrupalılara kendi ülkeleri için sattıklarından 4-7 kat daha pahalı satıyorlar ve ne yazık ki günlük yaşamda herkes Avrupa'da acı çekiyor. Çünkü tüm bunlar kesinlikle benzeri görülmemiş bir ekonomik ve finansal krize neden oluyor. Ruslar kendilerini savunuyorlar, çünkü onlara karşı telaffuz edilen 11.000 yaptırım var. Buna karşı Rusların kendilerini savunmaları oldukça meşru ve normal” diyor.

General de Gaulle’ün torunu Pierre de Gaulle: Ukrayna Savaşının tetikleyicileri ABD ve NATO - Resim : 5

Batı’nın yaptırımlar konusunda da iki yüzlü davrandığını belirten De Gaulle “Bu yaptırım rejimindeki ikiyüzlülüğü kınıyorum, çünkü Rus petrolünü satın almaya devam ediyoruz, açıkçası onsuz yapamayız. Rus gazını almaya devam ediyoruz, endüstriyel metaller almaya devam ediyoruz. Dünya pazarlarındaki endüstriyel metallerin yüzde 60'ının Rusya'nın hâkim olduğunu söyleyebilirim.” dedi.

“Amerika’nın nükleer santrallerine uranyumun yüzde 17'sini Rusya’dan sağladığını” belirten De Gaulle, “Madem öyle Rus uranyumunu almayı durdursunlar. Ruslardan yeni nesil nükleer santraller için mıknatıs tedarik etmelerini istemeyi bıraksınlar” diye tepki gösteriyor. Fransız nükleer santrallerindeki uranyumun bir kısmının Rusya’dan geldiğini, Uluslararası otomobil üreticilerinin, katalitik konvertörler üretmek için gereken paladyum ve rodyum için hala Rusya’ya bağımlı olduğunu da belirtelim.

ABD KAYBEDİYOR

ABD’nin kaybettiğine dikkat çeken De Gaulle “Amerika Birleşik Devletleri'nin 34 trilyon dolar borcu var. Dolar artık uluslararası piyasalarda tek referans ve değişim para birimi değil… ABD'nin Bretton Woods Anlaşmalarını, yani borçlanmaya kapı açan doları altına karşı sabitleme anlaşmasını feshettiğinde ekonomik liderliğini kaybettiğini unutmamalıyız. Dolayısıyla sert bir siyasi tutum benimseyerek ve NATO'yu Doğu'ya doğru genişleterek bu kaybedilmiş pozisyonu geri kazanmak istediğini” söylüyor.

Batı’nın Ukrayna’da çıkmaza girdiğini ifade eden De Gaulle “Bence NATO ve Amerika Birleşik Devletleri artık bu durumdan nasıl kurtulacaklarını bilmiyorlar. Savaşın kazanılamayacağını ve mutlaka diplomatik bir barış çözümüne gitmemiz gerektiğini çok iyi biliyorlar ki ben de bunu şiddetle tavsiye ediyorum.” ifadelerini kullandı.

RUSLAR OLMADAN YAPAMAYIZ

Büyükbabasının izinden gittiğini her fırsatta tekrarlayan torun De Gaulle, “Çünkü büyükbabam her zaman Rusya ile iyi bir ilişki ve ortaklık sürdürmenin Avrupa'da ve dünyada denge ve barış için gerekli olduğunu düşündü ve bence son derece derin bir tarih anlayışına sahipti. Rusya ile ilişkiler konusunda büyük bir deneyime sahipti, çünkü hayatının birkaç on yılı boyunca Sovyetler Birliği'nin o dönemdeki büyük liderlerini yakından tanıdı.”

Rusları Batılı gözlerle görmenin büyük bir hata olduğunu ifade eden De Gaulle, Batı’nın “Rus ruhunu anlamadığını” ifade ediyor. Ruslar filozoflardan, müzisyenlerden, bilim insanlarından, fatihlerden oluşan bir halk ve biz onları gelişme yolunda olan ikinci bir güç seviyesine düşürmek istiyoruz.” Halbuki “Ruslar olmadan yapamayız. Rusya'nın haritadaki konumuna bakarsanız, Ruslar olmadan yapamayacağımızı görürsünüz. Tamamen özerk, güçlü bir bölge ve Asya ile Avrupa arasında bir hakem… coğrafyası, kültürü ve tarihi nedeniyle kesinlikle önemli bir ekonomik, politik, endüstriyel, jeopolitik ve kültürel potansiyeli temsil eden dünyanın en büyük ülkesidir. Benim düşünceme göre, bu krizde Rusya, siyasi, ekonomik ve finansal çıkarların Doğu'ya doğru yeniden yönlendirilmesinden haklı olarak yararlanıyor ve Avrasya olarak adlandırılan şeyin, yani hem Avrupa'yı hem de Asya'yı birleştiren ve yeni karar alma merkezlerinin ortaya çıkışını görecek bir kıtanın önderlerinden biri olacaktır. Ne yazık ki Avrupa, Avrasya'nın kendi kendine yeten bir kıta olduğunu bilerek, kesinlikle harika olan bu fırsatın trenini kaçıracak.”

Pierre de Gaulle’ün Rusya Ulusal gününde yaptığı konuşma

General de Gaulle’ün torunu Pierre de Gaulle: Ukrayna Savaşının tetikleyicileri ABD ve NATO - Resim : 6

Pierre de Gaulle, 12 Haziran 2022 tarihinde, Rusya Ulusal Günü vesilesiyle, Rusya'nın Paris Büyükelçiliği tarafından davet edilmişti. Burada yaptığı konuşmanın özeti:

Ekselansları, Hanımefendiler ve Beyefendiler, bizi Ulusal Gününüzü kutlamaya davet ettiğiniz için ailem ve babam Amiral de Gaulle adına teşekkür ederim.

Halklarımız uzun yıllara dayanan dostluk ve Nazilere karşı dökülen kanla birbirine bağlıdır. Bu vesileyle, Fransız-Rus ilişkilerinin General de Gaulle için özel bir önem taşıdığını tekrarlamak isterim. Fransa ve Rusya birbirlerine yakındır, ancak aynı zamanda ortak çıkarları ve kaderleri ile de birleşmişlerdir.Dahası, büyükbabam Rusya'yı sadece Atlantik'in diğer yakasında vazgeçilmez bir müttefik olarak değil, aynı zamanda Avrupa dengesine ve Avrupa'nın dünyadaki yerine ilişkin vizyonunun ayrılmaz bir parçası olarak görüyordu.

Bugün herkes ABD'nin mevcut çatışmadaki sorumluluğunu, sürekli genişleyen NATO'nun feci rolünü ve Ukrayna hükümetinin düşüncesiz politikasını kabul etmektedir. Amerikan ve Avrupalı yanılsamalarla beslenen Ukrayna hükümeti, Donbass'ın Rusça konuşan halkına karşı ayrımcılığı, yağmalamayı, ambargoları ve bombalamaları arttırarak son derece kınanacak bir politika izlemiştir. Ne yazık ki Batı Zelenski'nin, oligarklarının ve neo-Nazi askeri gruplarının savaşa sürüklenmesine izin vermiştir…Amerikalılar yeni bir Doğu-Batı çatışmasını kışkırtmak istiyorlar, bunun tek amacı kendi direktiflerini, ekonomilerini ve sistemlerini empoze etmek için Avrupa'yı zayıflatmak ve bölmek değil mi?

Gerçek şu ki, Amerikalılar ve onlarla birlikte Batı, 1991'deki zorlu geçişten ve onu takip eden yeniden yapılanmadan sonra Rusya'nın tek kutuplu dünyalarına uymayacağını hiçbir zaman kabul etmedi. Bu nedenle Başkan Putin, ülkesi için büyük bir lider olmasına rağmen hemen bir diktatör olarak algılandı! Amerika Birleşik Devletleri de doların uluslararası ticarette dünyanın önde gelen para birimi olma rolünü kaybetmesini hiçbir zaman kabullenmedi… En az bir asırdır her büyük mali krizin ABD'den kaynaklandığını unuttuk mu? Amerikalılar zevk ve tüketim kültürüne dayalı bir kültürel ve sosyal model dayatarak geleneksel değerlerimizin ve medeniyetin iki temel direği olan aile ve geleneklerin altını oymaktadır. Charles de Gaulle'ün dediği gibi: "Amerika Avrupa'nın bir parçası değildir” …Büyükbabamdan bir kez daha alıntı yapmama izin verin: "Fransa'da biz Rusya'yı hiçbir zaman düşman olarak görmedik. Ben Fransız-Rus dostluğunun geliştirilmesinden yanayım ve Sovyet Rusya'ya karşı savaşacak insanlara asla silah göndermedim ve göndermeyeceğim."

Fransız Hükümetinin NATO'ya ve dolayısıyla Amerikan politikasına bu şekilde boyun eğmesinden üzüntü duyuyorum… NATO Avrupa'yı yutuyor. O zamandan beri Amerikalılar Fransa ile konuşmayı bıraktılar ve artık bizi güçlü, bağımsız bir ulus olarak görmüyorlar.

Charles de Gaulle Rusya Fransa Ukrayna