‘General Felaket Habercisi’nden İsrail’e: Mucizelere güvenen bir devlet ayakta kalamaz

Verdiği “kötü” haberler nedeniyle İsrail kamuoyunda adı “General Felaket Habercisi”ne çıkan eski asker, 7 Ekim'de olacakları öngören tek İsrailli askeri analist olarak da biliniyor. Brik'e bakılırsa İsrail'in karşılaştığı “varoluşsal” tehdit, "ülkeyi her taraftan boğucu bir kordonla saran 250 bin füze, roket ve insansız hava aracından (İHA) kaynaklanacak” ve savaş tüm bölgeye yayıldığı takdirde “İran ve direniş güçleri, İsrail'in içlerini günde binlerce roketle vuracak.” İsrail'in Maariv gazetesinde yayınlanan makalede, “Düşmanlarımızın ürettiği hassas füzelerin her biri yüzlerce kilogram ağırlığında patlayıcı başlıklara sahip” hatırlatmasında bulunan eski Askeri Ombudsmanlık Müfettişi ayrıca bunların üretim hızlarının da “inanılmaz” olduğunu vurguladı.

'OLMAK YA DA OLMAMAK'

Durumun İsrail aleyhine daha da kötü hale geleceğini belirten Brik, “önümüzdeki birkaç yıl içinde daha fazla cephaneye ve İsrail'i yok edebilecek potansiyel bir yıkım gücüne sahip olacaklar." değerlendirmesinde bulundu. Ülkenin karşı karşıya olduğu güvenlik risklerinin, İsrail'in "var olmasını ya da yok olmasını" belirleyeceğini aktaran emekli Tümgeneral'e bakılırsa ülkenin "karşılaştığı bu en zor güvenlik sorunu karşısında dayanıklılık inşa etme sürecine öncülük edebilecek yeni bir askeri ve siyasi liderliğe" ihtiyacı var.

'HALA DERS ALMADILAR'

Gerek İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Haveli'nin gerekse Savunma Bakanı Yoav Gallant'ın Hizbullah ile siyasi bir çözüme ulaşılamaması halinde bunun askeri güçle sağlanacağını tekrar tekrar vurguladıklarını hatırlatan Brik, “Aksa Tufanı felaketinin sorumluları, HAMAS'ın yerleşim birimlerine saldırısından önce söylediklerini tekrar ediyor, büyük televizyon kanallarındaki analistler de onlara katılarak, Gazze'deki zaferden sonra hedefin Hizbullah'ı yenmek olması gerektiğini belirtiyor ve ders almıyor." dedi. Hizbullah'ın hala İsrail'e savaş açmamış olmasını bir “mucize” olarak nitelendiren Brik, “gerçek askeri kabiliyet yerine mucizelere güvenen bir devletin uzun süre ayakta kalamayacağını” vurguladı. Daima sahadaki askerlerin aktardıklarına göre yorum yaptığını belirten emekli Tümgeneral, "İsrailli liderlerin, yorumcuların ve analistlerin açıklamalarının gerçeklikle hiçbir bağlantısı kalmadı.” ifadelerini kullandı. Analist, Aksa Tufanı'ndaki “korkunç darbeden hiçbir şey öğrenmediler ve hiçbir şey olmamış gibi konuşmaya devam ediyorlar; bir kez daha kibir, kabadayılık ve gerçeklikten kopuş..." şeklinde yazdı.

'BİLGİLERİ BİR SARIMSAK KABUĞUNA EŞDEĞER'

İsrail'i “vahim ve affedilmez 7 Ekim felaketine sürükleyen liderliğin nitelikli olmadığını” yazan analist ayrıca bu kadroların “önümüzdeki yıllarda İsrail'in güvenlik politikalarını yönetmeyi hak etmediğine inandığını” belirtti. İsrail Başbakanı'nın neredeyse her gün “tamamen temelsiz açıklamalar” yaptığını belirten Brik, onu destekleyenleri de güvenlik alanındaki bilgileri “bir sarımsak kabuğuna eşdeğer kişiler” olarak nitelendirdi. Orta Doğu'daki savaşın kangrene dönüşmeye başladığını ve düşük veya yüksek yoğunlukta süreceğini kaydeden uzman, İsrail'in bu yeni koşula ayak uydurabilmesi için “siyasi liderliğin değişmesi ve ordunun yeniden inşa edilmesi gerekiyor.” vurgusunu yaptı. İsrail'in hayatta kalabilmesini bu koşula bağlayan Brik'e göre “zaman İsrail aleyhine işlerken” mevcut liderler değiştirilmeden, ülkenin ordusunu ve güvenliğini yeniden tesis etmek mümkün olmayacak.

'MISIR, BİZİM İÇİN ORDU KURUYOR'

Brik, bugün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah bölgesinde oluşun duruma ilişkin olarak İsrail'in Mısır'la ilgili çok büyük bir sorun olduğunu söyledi. Analist, “Kitlelerin Sina'ya geçmesine neden olacak çeşitli şeyler yapmaya başlarsak Mısır’ın barışı sonlandıracağı tehdidinde bulunuyor. Fakir bir ülke olmasına rağmen bugün Orta Doğu'nun en güçlü ordularından birine sahip; 2 bini modern 4 bin tanka, yüzlerce çok gelişmiş uçağı ve en iyilerinden oluşan bir donanması var.” şeklinde konuştu. “Yıllardır Sina'ya otoyol inşa ediyorlar. Hedef biziz. Bizim için ordu kuruyorlar. Tek bir kararla barışı iptal edebilir, düşman devlet haline gelebilirler ve bizim buna karşı duracak bir tugayımız bile yok." gözleminde bulundu.

7 EKİM'İ ÖNCEDEN HABER VERMİŞTİ

Tümgeneral Brick, Aksa Tufanı'ndan aylar evvel "Bir katliam olabilir, İsrail Devleti henüz tehlikenin farkına varmadı. Halk arasında her şeyin yolunda olduğunu ve herhangi bir tehdit bulunmadığını hissediyoruz ancak insanlara HAMAS güçlerinin hazırlık yaptığı söylenmiyor. Bunlar, yaya olarak sınırı geçerek güneydeki yerleşim yerlerimize saldırıp işgal edecek donanımlı, eğitimli savaşçılar. Bunun gerçekleşme olasılığı çok yüksek. HAMAS yerleşim yerlerini ele geçirecek, sığınaklara ve barınaklara el bombaları atacak, ölümlere neden olacak. Yerel halk, sen ve ben, bu toplulukları savunmalıyız çünkü ordu orada olmayacak.” ifadelerini kullanmıştı.

'PUSU KURMAYA DEVAM EDECEĞİZ'

HAMAS'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, pazartesi günü Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus kentinin doğusunda yer alan Absan el-Kebire bölgesinde 10 İsrail askerinin “sıfır mesafeden” öldürüldüğünü duyurdu. Kassam'dan yapılan kısa açıklamada, “işgal kuvvetlerine pusu kurmaya devam edeceğiz” denildi.

İsrail Ordusu ise aynı gün 3 subayını kaybettiğini 2 askerinse yaralandığını bildirdi. Ölen askerlerin yarbay, binbaşı ve yüzbaşı rütbelerine sahip olduğu açıklandı. Askerlerin Han Yunus'taki bir binada patlayıcının infilak etmesi sonucu yaşamını yitirdiği ifade edildi. Kassam Tugayları'nın 10 İsrail askerinin öldürüldüğünün açıkladığı saldırıyla İsrail Ordusunun bildirdiği kayıpların aynı olaya denk gelip gelmediği henüz belirsizliğini koruyor. Tel Aviv'in resmi açıklamasına göre Gazze Şeridi'nin işgali başladığından beri ölen İsrailli asker sayısı 232'e yükseldi.