Gıda israfı nasıl önlenir
Tarım Bakanlığı gıda israfını önlemek için FAO (Uluslararası Gıda ve Tarım Örgütü) ile “Gıdanı Koru-Sofrana Sahip Çık” adı altında bir proje geliştirmiş. Bu konu, dünya çapında çok önemli bir konu, desteklenip iyi organize edilirse dünyaya çok şey kazandıracağını tahmin ediyoruz.
Tarım Bakanlığımız gıda israfını “tüketiciler ve gıda işletmecilerinin hatalı alışkanlıkları sonucu tüketime elverişli gıdalarımızın kaybedilmesi veya israf edilmesi” şeklinde tarif etmektedir. Bu tespit aslında geniş tutulmalı ve şunlar da ilave edilmelidir: Gıdalar üretimden başlayarak, nakliye, depolama ve tüketiciye kadar dağıtım esnasında tüketiciye ulaşana kadar miktar ve kalite kaybına uğramaktadır. Yani, üretim, hasat, nakliye, depolama, işleme, dağıtım ve tüketim aşamasında kayıplar olmaktadır.
Dünyada bu kayıpların yüzde 56’sı gelişmiş ülkelerde, yüzde 44’ü az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde olmaktadır. Gelişmiş ülkelerdeki kayıplar perakende dağıtım ve tüketim esnasında, az gelişmiş ülkelerde ise üretim, nakliye, depolama ve işleme, dağıtım ve satış esnasında olmaktadır. Dünyada toplam gıda kaybı 1.3 milyar ton olduğu tahmin edilmektedir. Bu kayıplar, ekmek ve unlu gıdalarda yüzde 25, baklagillerde yüzde 15, sebze ve meyvede yüzde 35 ve yüzde 25 de diğer gıdalarda (süt ve süt mamülleri, et ve et mamülleri ile şeker ve şekerli ürünlerde) olmaktadır.
Bu kayıpları yüzde yüz önlemek olası değildir. Ancak, asgari seviyeye indirebilmek için aşağıdaki tedbirlerin alınması etkili olur kanaatindeyim.
ALINACAK TEDBİRLER
1-Tüketicilerin eğitilmesi.
a-Tüketicinin ihtiyacını bilmesi ve doğru tespit etmesi.
b-İhtiyaç kadar satın alınması.
c-Artan gıdayı iyi değerlendirmeyi veya doğru saklamayı bilmeli.
2-Üreticilerin eğitilmesi.
a-Gıdalarımız tarımsal üretimden elde edildiğine göre, yetiştirilmeleri esnasında gerekli tedbirler alınmalıdır. Örneğin, sebze ve meyveler yetişme esnasında doğru beslenmelidir. Yeterli beslenmeyen sebze ve meyvenin dayanıklılığı zayıf olur ve kalitesi düşük olur. Bu nedenle “organik tarım ve iyi tarım uygulamaları” çok ürün kaybına neden olmaktadır.
b-Hastalık ve zararlılarla doğru mücadele edilmelidir.
c-Doğru zamanda hasat edilmesi.
3-Ambalajlama ve standardizasyonun doğru yapılması.
a-Ürüne uygun ambalaj seçilmeli.
b- Nakliyeye uygun ambalaj seçilmeli.
c-Hacim ve ağırlık olarak uygun büyüklükte ambalaj seçilmeli.
4-Nakliyenin doğru yapılması.
a-Ürüne uygun seri nakliye aracı seçilmeli.
b-Mümkünse soğuk zirle ulaşım sağlanmalı.
c-Nakliye esnasında en kısa ve düzgün yollar seçilmeli.
5-Depolama ve muhafaza için uygun koşullar sağlanmalı.
a-Özellikle sebze ve meyveler soğuk hava depolarında korunmalı.
b-Depolarda istifler ürüne zarar verecek boyutta olmamalı.
c-Soğuk hava deposunun ısısı ürünün özelliğini bozmadan koruyacak derecede olmalı.
d-Depoda kalma süresi gıdanın özelliğine göre tespit edilmeli.
6-İşleme esnasında kayıplar önlenmeli.
a-İşlemeye uygun materyal iyi seçilmeli.
b-Gıdanın işlemek için materyale uygun makinalar seçilmeli.
c-Gıda işlemesi esnasında hijyen kurallarına uyulmalı.
d-Gıda işlemede çalışan personelin sağlıklı olmasına dikkat edilmeli ve eğitilmeli.
7-Bu tedbirlerden çok daha önemlisi üretim planlamasıdır. Yani iç tüketim ve ihraç olanakları tespit edilerek hangi ürün nerede ve ne kadar üretilmesi gerektiği tespit edilip buna göre üretim yapılmalıdır. Böyle bir planlama hem üretim için kaynak israfını, hem de üretilen gıdanın israfını önler.
TARIM ARAZİLERİ KORUNMALI
Tarım Bakanlığının çalışmaları gıda kaybını önlemek için yukarda saydığımız tedbirleri içermemektedir. Ayrıca bir de maskot oluşturmuşlar, adı da CANO imiş. CANO anladığımız kadarı ile pelerinli Batı tipi bir figür. Bizim tarihimizde böyle bir çalışmaya maskot olacak çok figürler vardır. Örneğin Nasrettin Hoca, Hacivat ile Karagöz, Dede Korkut. Bunlardan birinin seçilmesi daha etkili olur…
Neyse, böyle bir konunun gündeme getirilmesi bile önemlidir. Gıda israfının önlenmesi iyi de gıdamızın yetiştirildiği tarım arazilerini korumak da o kadar önemlidir. Tarım arazilerinin yerine ikame edilecek başka bir unsur yoktur. Buğdayı, fasulyeyi, elmayı fabrikada yetiştiremeyiz. Fosil yakıtları kullanımı sonucu ve sanayi üretimi ile atmosfere salınan karbondioksiti bitkiler ve ormanlar olmasa nasıl dengeleyeceğiz? Küresel ısınmanın önüne nasıl geçeceğiz?
Dünyayı esir alan bu Kovit-19 sıkıntısından bir an önce kurtulmayı diliyor. Bu salgın ile canı pahasına mücadele eden kahraman sağlıkçılarımıza minnettarlığımızı bildiriyor, saygılar sunuyorum.