Gıdada dış fazlayı iki katına çıkarabiliriz
Türkiye’nin gıda ve tarım ticaretinde 5 milyar dolar dış fazla verdiğini belirten İTO Başkanı Avdagiç, 40 milyar dolar ihracata ulaşıldığında bu tutarın 11-12 milyar dolara çıkabileceğini söyledi. Avdagiç ile Paris’teki SIAL fuarında konuştuk.
Rusya-Ukrayna tahıl koridoru ile dünyanın dikkatini üzerine çeken Türkiye, gıdada yakaladığı bu avantajı kullanmak için fuarlara güçlü katılım sağlıyor. Fransa’nın başkenti Paris’te Kovid salgınından sonra ilk kez düzenlenen dünyanın en büyük gıda ve içecek inovasyon fuarlarından olan SIAL’e 345 firma ile katılan Türkiye, ayrıca süt ve süt ürünleri alanında da bu yıl ilk kez milli katılımla yer aldı. Çünkü Avrupa daha önce ülkemizden bu ürünlerin alımına izin vermiyordu. Avrupa’da salgın döneminde yaşanan arz krizi sayesinde Türk firmalarından bazılarına izinler verildi. Bu sayede Tahsildaroğlu ve Eker gibi firmalar fuarda yer aldılar.
36 YILIN EN BÜYÜK KATILIMI
Paris'teki fuara 119 ülkeden gıda profesyonelleri katıldı. Biz de İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) davetlisi olarak fuarın ilk günü sabah erken saatlerde Türk milli katılım alanında yerimizi aldık. Fuar öğlen saatlerinde hareketlendi. Türk alanları İTO’nun öncülüğünde genel gıda, bisküvi, çikolata, şekerleme, içecekler, dondurulmuş gıda, gıda ekipman ve teknolojileri, süt ve süt ürünleri, et ve kümes hayvanları ve organik gıda salonlarında yer aldı. Fuara programı nedeniyle bir gün geç katılabilecek olan İTO Başkanı Şekip Avdagiç ile Skype üzerinden sohbet ettik. Başkan Avdagiç, “Türkiye stantlarını 36 yıldır İTO düzenliyor. Bu ortak alanda bu yıl 270 Türk firması stant açtı. 75 Türk firması da SIAL'e farklı salonlardaki bireysel stantlarıyla katıldı. Milli stantlarda Türkiye’nin dört bir yanından firmalar yer aldı.” dedi. İTO Başkanı Şekib Avdagiç, “SIAL 1986 Türkiye milli katılımı yaklaşık 100 m2’de 10 firma ile gerçekleştirmiştik. Bu marka fuara Türkiye milli iştirakimiz 1980’li yıllardan bu yana sürekli arttı. 2022’de ise geçmişteki tüm çalışmaların grafiğini geçtik. SIAL’deki 36 yılımızın sonunda SIAL’de bir kez daha gördük ki, firmalarımız tarım ve gıda sektörünü yüksek teknolojiyle buluşturulup, yüksek kaliteli, sağlıklı ürünler ortaya koyuyorlar. Bir başka ifadeyle gıdanın tüm süreçlerinde etkin olmamız memnuniyet verici.” diye konuştu.
22 MİLYAR DOLARI AŞACAK
Türkiye’nin gıda ihracatına dikkat çeken Başkan Şekib Avdagiç, TÜİK verilerine göre 2021’de gıda ürünleri sektörümüz 22.2 milyar dolarlık ihracat, 16.7 milyar dolarlık ithalat yaptığını yani sektör 2021’de 5.5 milyar dolarlık dış ticaret fazlası verdiğini not etti. Avdagiç,, “Türkiye, 48 milyar dolarlık tarımsal hasılası ile dünyanın en büyük 10'uncu tarım ülkesi konumunda. Sektörde son 5 yılda 1 milyar dolara yakın doğrudan yabancı yatırım yapıldı. Türkiye, 2022 yılının ilk 7 ayında 13.8 milyar dolarlık gıda ürünleri ihracatı yaptı. 2022 yılında 2021 yılının toplam ihracat olan 22 milyar doların da aşılacağını öngörüyoruz. Tarımda, gıdada üretim ve işleme potansiyeli ve kapasitesi Türkiye kadar büyük olan bir ülkenin, hayalleri de büyük olmak zorunda. Bizim gıda ürünlerinde kısa vadeli ihracat hedefimiz 30 milyar dolar sınırını aşmak.” dedi. Avdagiç, daha uzun vadede 40 milyar dolarlık ihracata ulaşıldığında Türkiye’nin gıdada 11-12 milyar dolar dış ticaret fazlası vereceğini bildirdi.
MAKARNA ENGELİ KALKMALI
Küresel gıda endüstrisindeki gelişmelerin iki konunun önemini yeniden hatırlattığını kaydeden Şekib Avdagiç, “Birincisi, gıda potansiyelimizi en iyi şekilde değerlendirmeli ve tarımsal hasılamızı artırmalıyız. Bu ise ancak teknolojiyi gıda üretimine entegre etmekle mümkündür. İkincisi ise gıdada kendimize yeterli olmak ya da üretimde birinci veya ilk beşte yer almak yetmez. Ürettiğimizi işlemeliyiz, her birinde ürüne daha fazla katma değer ilave etmeliyiz.” mesajı verdi. Avdagiç, Türkiye küresel rekabette daha etkili yer almak için çalışsa da bazı engellerle karşı karşıya kalındığını not etti ve ekledi: “Bazı sınırlamalara maruz kalıyoruz alan bulmak konusunda. Fuar biter bitmez bir sonraki fuar için çalışmalara başlıyoruz.
36 yıl sonra en büyük katılımcı olduk. Gıdada Avrupa'nın çok sıkı düzenlemeleri var. Serbest ticaret olsa da Gümrük Birliği ile bazı gıda ürünlerini AB'ye satma konusunda sıkıntılar devam ediyor. Bekliyoruz ki Gümrük Birliği güncellenir. Ağırlıklı olarak makarnada sıkıntı var. Bizim en kuvvetli olduğumuz alan. Tonaj kısıtlaması var ve dolaylı engellemeler var. Kendi üreticilerini korumak için bunu yapıyorlar. Çin bu fuara katılmıyor onun avantajını da yaşıyoruz.”