Gladyo tertibini çökerten devrimci
Vatan Partisi önderlerinden Turhan Özlü, 1995’teki Gazi Olayları sırasında İstanbul İl Başkanı’ydı. Özlü, kışkırtma yapanlara karşı halkı uyardı, olayların büyümesini engelledi. Özlü’nün olayları yatıştıran tarihi duruşunu dönemin şahitleri Aydınlık’a anlattı


Vatan Partisi önderlerinden, Görev Vakfı Kurucusu ve Mütevelli Heyeti Üyesi Turhan Özlü, Türkiye tarihinin siyasi kırılma anlarındaki tavrı ve kararlarıyla, vatanın birliği ve bütünlüğü mücadelesinde önemli bir rol oynadı.
Önceki gün kaybettiğimiz Turhan Özlü, Amerikancı Gladyo’nun Türkiye’deki kışkırtma eylemlerinden biri olan “Gazi Olayları”nda Türk Milleti’nin birliğine nifak sokulmasını önledi.
1995’te İstanbul Gazi Mahallesi’nde meydana gelen olaylar sırasında meydanlarda halka yaptığı konuşmalarla, Gladyo tertibinin bozguna uğratılmasına önderlik etti. Özlü’nün müdahalesiyle olayların Alevi-Sünni çatışmasına evrilmesi engellendi. Gladyo tertibi dağıtıldı. Tertip sırasında İşçi Partisi İstanbul İl Başkanı olan Turhan Özlü’yü, dönemin şahitleri Dursun Tosun, İlyas Karabıyık, Nevzat Yılmaz ve olayları video kaydına alan Hakan Ganimgil Aydınlık’a anlattı.
‘MÜDAHALEMİZDEN SONRA YENİ CENAZELER OLMADI’
Gazi Olayları’nın en başından itibaren Turhan Özlü ile birlikte olan ve yaşananları video kaydına alan Hakan Ganimgil, o günleri şöyle aktardı:
“Gazi Mahallesi’ndeki olay, yaşlı bir Alevi amcanın öldürülmesiyle başlayan olaylar gibi gözüküyor ama aslında ondan yaklaşık 20 gün evvel başlamıştı. O dönemde, Türk Silahlı Kuvvetleri, Irak'ın kuzeyinde PKK'nın yuvalandığı bölgelere Çelik Harekâtı düzenleyecekti. Amerikalılar bunu engellemeye çalışırken birdenbire televizyondaki 32. Gün programında, iç infazlardan dolayı terk edilmiş, lanetlenmiş bir terör örgütünün propagandası yapılmaya başlandı. Aradan 15 gün geçti. İkinci programda, Mehmet Ali Birand, bu grubun maskeli militanlarının Gazi Mahallesi'nde, Ümraniye'de, Gülsuyu’nda, Okmeydanı'nda kurtarılmış bölgeler kurduklarını söylüyordu. Onların reklamını yapmasına biz de bir anlam veremiyorduk. Ta ki o gece Gazi Mahallesi'ndeki kahvehanenin kurşunlanması ve yaşlı amcanın öldürülmesine kadar.
‘MÜDAHALE ETTİK VE GERİ ÇEKİLDİLER’
“Ve tabii film burada bitmiyor. Ayşenur Arslan o sırada ATV’de Gazi Mahallesi’nden canlı yayına başladı. ‘İnsanlar yaralı, Alevi dedesi öldürüldü.’ gibi provokatif haberler yapıldı. Bu yayınlardan sonra insanlar akın akın Gazi Mahallesi’ne gelemeye başladı. TEM trafiği bile tıkanmıştı. Büyük bir kargaşa, büyük bir kaos oluştu. Tabii bizim Gaziosmanpaşa İlçe Örgütümüz o gece olaylara elden geldiğince müdahale etmeye başladı.
"Sabahında Turhan Özlü, ben ve birkaç arkadaşımız gittik. Orada bir grup bir binaya taş, molotof kokteyli atmaya çalışıyorlardı. Neden evi taşladıklarını sorunca, ‘Burada Samsunlular kalıyor.’ dediler. Resmen bir Alevi-Sünni çatışmasını Gazi Mahallesi’nden başlatarak Türkiye'ye yaymayı amaçlıyorlardı. Tam bir Gladyo operasyonuydu bu. Biz hemen buna müdahale ettik ve geri çekildiler.
“Gazi Mahallesi’nde insanları kışkırtıp Polis Karakolu’na yönlendiriyorlardı. Oraya doğru yürüyünce, her seferinde çatışma çıkıyordu. Ölenler ve yaralananlar oluyordu. Ve bu ölenleri törenle gömeceğiz diye yeniden yürüyüşler yapılıp, insanlar kortejler halinde polisin üzerinde sürülüyordu. Her cenazede başka yeni cenazeler çıkmaya başladı. En sonunda bu durumu biz engelledik. Cenazeleri bu sefer biz aldık. Sahte solcu örgütler bizim yolumuzu kesmeye çalıştılar. ‘Gazi Şehitleri Gazi Mahallesi’nde gömülecek.’ dediler. Turhan Özlü çıktı, ‘Siz burada her defasında bir cenazeyi kullanarak başka yeni cenazelerin olmasına neden oluyorsunuz. Biz ailelerin dediğini yapacağız.’ dedi.
‘PROVOKASYON YAPACAK OLANLARIN KAFASINI KIRIN’
“Aldı orada bir cenaze sahibi anneyi. Anne, ‘Hayır ben buradaki mezarlığa gömülmesini istiyorum. Gazi Mahallesi’nde değil.’ deyince, bunlar bize saldırmaya ve cenazeyi almaya çalıştılar. Bu sırada Turhan Özlü şunu söyledi: ‘Burada başıbozukluk yapanların, provokasyon yapacak olanların kafasını kırın.’ Ben de tabii bunu kameraya çektim. Bu konuşmadan sonra bunları püskürttük.
“Biz hem kendi güvenliğimizi hem halkın güvenliğini aldık. Bu müdahalemizden sonra yeni bir cenaze çıkmadı. Gazi Mahallesi ölçeğinde insanların provokasyon sonucu öldürülmesini engelledik.
“Böyle bir kaosun içinden çok doğru bir önderlik aklı ile çıktık. İnsanlara güven verdik. Çok kaotik günler yaşadık biz. O yüzden benim için Turhan Özlü dev bir adamdır. Yani çok önemli dersler var onun yaşantısında. Onu arayacağız. Mücadelesini de yükselteceğiz.”
‘OLAYLARIN BÜYÜMESİNİ VATAN PARTİSİ ÖNLEDİ’
Dursun Tosun da Gazi Olayları’nda Turhan Özlü’nün müdahalesini şu sözlerle anlattı:
“Gazi Mahallesi’ne gittiğimde örgütlerin cenazeler üzerinden bir kışkırtmaya soyunduğunu gördük. Cenazeler Gazi Mahallesi içerisinde dolaştırılıp bir başka kışkırtmanın fitili ateşleniyordu. Örgütlerin elindeki megafondan kışkırtmacı çağrılar dillendiriliyordu. Turhan ağabey bu girişimi gördü ve ‘Müdahale etmemiz gerekiyor Dursun. O megafonu almamız gerekiyor.’ dedi. Bunun üzerine megafonu Turhan ağabeye vermek için harekete geçtim. Ben uzun boylu olduğum işçin hemen gidip bir hışımla elinde megafon olan kişiye hamle yaptı ve megafonu hızlıca alıp Turhan ağabeye getirdim.
"Turhan ağabeye megafon geçince etrafını sarıp sözleri kesilmeden konuşma yapabileceğimiz bir ortam hazırladık. Etrafta çok kalabalıktı. Turhan ağabey konuşmasına başladı. Ortamı yatıştırdı. Cenazeler kortej eşliğinde mezarlığa götürüldü. Askerlere kesinlikle taş atılmaması söyledik. Oradan ayrılırken güvenlik güçleri Turhan ağabeye teşekkür ettiler. Gazi Mahallesi olaylarının daha kötü bir hal almasını, can kayıplarının artmasını Vatan Partisi (O zamanki adıyla İşçi Partisi) önledi desek yanlış olmaz.
“Tuhan ağabey benim için çok değerliydi. Ağabeylerin ağabeyiydi. Toprağı bol olsun. Mekanı cennet olsun. Geride kalanların da başı sağ olsun. Çok büyük bir insanı kaybettik. Verdiği vatan mücadelesini daha da büyüteceğiz.”
‘YENİ KIŞKIRTMALARIN ÖNÜNE GEÇTİK’
İlyas Karabıyık, Özlü’nün Gazi Olayları’ndaki duruşundan şöyle bahsetti:
“O dönem Turhan ağabey il başkanımızdı. Turhan ağabey bize Gazi Mahallesi’ne gitme talimatı verdi. Gazi Mahallesi’ne gitmeye kimse cesaret edemiyordu. Kışkırtmacı örgütlerin hepsi kargaşa içindeydi. Millet de korkuyor ve cenazelerini bu örgütlerden alamıyordu. Bu örgütlerin derdi de cenazeler üzerinden prim yapmaktı. Cenazelerin üzerine pankart asan bile vardı. Kimsenin cenazeyi umursadığı yoktu.
"Turhan ağabey de megafonla ‘Cenazelerimizi gömelim ve ondan mücadelemize devam edelim’ diyordu. Sahte solcular, Turhan Özlü’yü bu sırada engellemeye çalışıyorlardı. Turhan ağabey çok sert bir konuşma yapınca daha yanaşamadılar. Turhan ağabey konuşma yaptıktan sonra aileler ikna oldu ve 6 tane cenazeyi aileler kışkırtma yapan örgütlerin elinde alı. Ve götürüp kortej eşliğinde defnettik. Kimsenin de burnu kanamadı. Olayların da yatıştırılmasını sağladık.
“Turhan ağabey, Genel Başkanımız Doğu Perinçek’ten sonra Vatan Partili olmamı sağlayan insanlardan birisidir. Turhan Özlü çok değerli ve mütevazı bir kişiydi. Böyle bir insanı kelimelerle anlatmak mümkün değil. Ben 1978’den beri partide çok insan tanıdım, bu kadar alçak gönüllü bir insan görmedim. Mekanı cennet olsun.”
‘YAKALIM-YIKALIM DİYEN ÖRGÜTLERİN ÖNÜNE SET ÇEKTİ’
Dönemin Aydınlık Gazetesi Muhabiri Nevzat Yılmaz da olayları ve Turhan Özlü’nün olayları dizginleyen tavrını şu ifadelerle özetledi:
“Gazi Olayları sırasında Aydınlık muhabiri olarak olayların olduğu ilk günün ardından Gazi Mahallesi’ndeydim. İlk başlarda başıbozuk grupların etkisi altında olan kitleler, İşçi Partisi’nin müdahalesi ile örgütlü biçimde Gladyo’nun provokasyonunu yerle bir etti. Turhan Özlü’nün yatıştırıcı konuşmaları tepki içinde olan kitleleri doğru bir yöne yönelterek yakalım-yıkalım diyen grupların önüne set çekti. Yer yer İşçi Partisi’nin etkisi dışında alanlarda kışkırtılan gruplar polisle çatıştı. Ölümler meydana geldi. İşçi Partisi’nin kararlı tavrı ile Alevi-Sünni çatışması biçiminde sunulmak istenen provokasyonu bir Gladyo kışkırtması zemininde bıraktı.”
‘SALDIRGANI BİLE İKNA ETTİ’
Hakan Ganimgil, Turhan Özlü’nün ne kadar cesur ve düşmanını bile söylemleri ile ikna edebilen bir kişi olduğunu şu örnekle anlattı:
“1978'de Türkiye İşçi Köylü Partisi kurulduğu zaman, Turhan Özlü İstanbul İl Örgütü'nün de yöneticiydi. Ben de Beyoğlu İlçe Örgütü’ndeydim. Orada başladı tanışmamız. Tabii, 1979 yılında siyasi faaliyet gösteren grubun, tabandaki insanların, genç devrimcilerin partimize katılmasıyla birlikte partimiz, Gladyo’nun hedefi oldu. Türkiye'nin her tarafında doğuda PKK, şehirlerde de sahte solcu örgütler partimize karşı bir saldırıya başladı.
"Bizim 1979 yılında Fener'de bir temsilciliğimiz vardı. Bu temsilciliğimiz, gece sahte solcu bir grup tarafından yakıldı. Sabahında biz birçok arkadaşımla birlikte, başımızda Turhan Özlü, Fener'deki yakılan binaya geçtik ve binayı tuğla tuğla örmeye başladık. Tabii burayı onarırken içimizde de bir refleks isteği var. Turhan Özlü beni çağırdı ve birlikte çıktık yürüdük. Bir baktım bize saldıran o terör grubunun ini olan kıraathaneye geldik. Kahveye girince içeride bize saldıranların başını çeken Ayı Yaşar diye tanınan kişiyi ve diğerlerini gördük. Bizi görünce bunlar ne yapacaklarını şaşırdılar.
"Tuhan Özlü, ‘Merak etmeyin, sizinle konuşmaya geldik.’ dedi. Tuhan Özlü oturdu ‘Bakın bize saldırmanız sizi Amerikancı Gladyo’nun bir tetikçisi haline getiriyor. Bu yaptığınız çok anlaşılır. Bunun bedelini çok büyük ödersiniz. Hepiniz emekçilerin çocuklarısınız. Yanlış bir yoldasınız.’ dedi. Bu konuşma onları bir düşünmeye sürükledi. Bunun üzerine o gurubun bize saldırıları durdu ve Ayı Yaşar bizim oradaki yerel yöneticilerle irtibat kurdu. Bu örgütten ayrıldığını söyledi. Turhan Özlü ile de hala arkadaşlardı. Orada hakikaten onun nasıl dev bir adam olduğunu gördüm.”
Değerli Aydinlik.com.tr okurları.
Aydinlik.com.tr ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Aydinlik.com.tr bunlardan sorumlu tutulamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.