Göbeklitepe Londra’da
Türk Ressam Ece Clarke Göbeklitepe eseriyle Londra'da düzenlenen Stillness in Movement sergisinin ikinci bölümünde yer aldı. Eserin yer aldığı serginin teması ise hareketin içindeki durağanlık
Türk Ressam Ece Clarke, The London Group tarafından düzenlenen Stillness in Movement sergisinin ikinci bölümünde Göbeklitepe eseriyle yer alıyor.
24-28 Eylül tarihleri arasında Bermondsey Project Space’de ziyaret edilebilecek serginin teması ise hareketin içindeki durağanlık.
1913 yılında Walter Sickert, Jacob Epstein, Wyndham Lewis gibi önde gelen sanatçıları tarafından kurulan The London Group İngiltere’nin en köklü sanat gruplarından biri olarak gösteriliyor. Serginin temasına değinen Ece Clarke, “Diyalektiğin şaşmaz yasasıdır: Her şey karşıtını içerir. Her şey karşıtı ile vardır” değerlendirmesini yaptı.
İLHAM KAYNAĞI OLDU
Göbeklitepe’nin neden ilham kaynağı olduğuna ilişkin soruya da yanıt veren Clarke, “Toprak altı, üstü kültürel zenginlikleri ile dolu ozan bu ülkenin bir Ferdi olarak tarihle yaşıt Göbeklitepe bulgularının görkemi pek tabii ki beni büyüledi. On iki bin yıl öncesinin insanları ile aynı coğrafyayı paylaşıyor olmanın yarattığı çarpıcı duygular “Göbeklitepe” konulu çalışmalarıma yön verdi.” ifadelerini kullandı.
Göbeklitepe’nin kendisini çok heyecanlandırdığını ve düşünmeye, hayal gücünü zorlamaya teşvik ettiğini kaydeden Clarke, “'T' şeklindeki Megalithic taşların kenarlarındaki küçük delikler, diziliş sıraları sayıları, giriş kapıları adını verdikleri dikdörtgen pencereler gibi birçok objenin ne için yapıldığı cevapsız.” dedi.
Toplumların tarihi süreç içerisinde yarattığı inanç sistemleri, adetleri, kültür ve sanatsal değerlerinin günümüze dek ulaştığını ve başka bir biçimde karşımıza çıktığını kaydeden Clarke, buna örnek olarak Göbeklitepe’deki kelaynak kuşlarının işlendiği rölyeflerle türkülerde, kilim motiflerinde ve halk danslarında karşımıza çıkan turna figürünü örnek gösterdi.
Clarke, “Onların yaptıkları hayvan motiflerini gravürlerimde farklı malzemelerle tekrarlamak veya metal rölyefler yapmak on iki bin yıl önce yaşamış Atalarımızla aramdaki bağı pekiştiren bir süreç oldu. Binlerce yıl önceki yurttaşlarımla bir sanat ilişkisine girmenin sevinci içindeyim.” ifadelerini kullandı.
