Göktaş 3 ay sonra Bulgaristan'da yakalandı
Hakkında kırmızı bülten çıkarılan, Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu suikastı zanlılarından firari emekli albay Mustafa Levent Göktaş, Bulgaristan’ın Svilengrad şehrinde yakalandı.
Adalet Bakanlığı ve EGM İnterpol Daire Başkanlığı, Göktaş’ın Türkiye’ye iade edilmesine yönelik işlemlere başladı.
Adalet Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından, Necip Hablemitoğlu suikastına ilişkin yürütülen soruşturmanın şüphelilerinden Levent Göktaş için kırmızı bülten talebi 27 Ağustos 2022’de Interpol Genel Sekreterliğine gönderilmiş, talep üzerine Interpol Genel Sekreterliğince, Göktaş için kırmızı bülten çıkarılmıştı. İçişleri Bakanlığı, Göktaş’ın Bulgaristan’da yakalandığını duyurdu.
Bakanlığın açıklamasında “Adalet Bakanlığı ve EGM İnterpol Daire Başkanlığı, Göktaş’ın Türkiye’ye iade edilmesine yönelik işlemlere başladı.” denildi. Göktaş hakkında “tasarlayarak öldürme” ve “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma” suçlarından Ankara 2. Sulh Ceza Hakimliğince yakalama emri çıkarılmıştı.
6 ŞÜPHELİ TUTUKLU
Hablemitoğlu suikastına ilişkin yürütülen soruşturmada şüphelilerden Nuri Gökhan Bozkır, kırmızı bültenle aranırken MİT tarafından yakalanıp Türkiye’ye getirilerek emniyete teslim edilmiş, daha sonra da tutuklanmıştı. Bozkır ile irtibatlı oldukları gerekçesiyle 6 kişi 3 Şubat’ta gözaltına alınmış, bunlardan 3’ü ifadeleri alındıktan sonra salıverilmiş, 2’si 15 Şubat’ta tutuklanmış, biri ise serbest bırakılmıştı. Soruşturmanın ikinci dalgasında emekli Albay Mustafa Levent Göktaş ile Fikret Emek, Ahmet Tarkan Mumcuoğlu, Kamil Metin, Bülent Kutsal, Altan Bora, Memiş Aytekin, Osman Tuncer ve Tan Dervişoğlu hakkında 8 Haziran’da gözaltı kararı verilmiş, Göktaş dışındaki şüpheliler gözaltına alınmıştı. Adliyeye sevk edilen şüphelilerden sadece Mumcuoğlu tutuklanmıştı. Fikret Emek hakkında verilen “ev hapsi” şeklindeki adli kontrol kararına da savcılık itiraz ederken itirazı değerlendiren Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesi, Emek’in tutuklanmasına karar vermişti. Enver Altaylı’nın şüpheli sıfatıyla sorgusunun alınıp tutuklanmasının ardından soruşturmadaki toplam tutuklu sayısı 6’ya yükselmişti.
İSTANBUL’DA İZİNİ KAYBETTİRDİ
Göktaş hakkında verilen gözaltı kararı öncesinde Göktaş’ın telefonunun Sarıyer’de bir adreste sinyal verdiği belirlenmişti. Gözaltı kararıyla birlikte site içinde belirlenen daireye giden polisler burada Göktaş’ı bulamamıştı. Göktaş’ın aynı site içinde kaydı gözükmeyen başka bir dairede yaşadığı belirtilirken operasyon haberini alan Göktaş bu sırada siteden ayrılmıştı. Yapılan takip üzerine Göktaş’ın daha sonra Antalya’da olduğu belirlenmiş, Göktaş buradan tekrar İstanbul’a gelmişti. Göktaş’ın İstanbul’da iş insanı İnan Kıraç’a ait holding binasına girdiği ve sonra da izini tamamen kaybettirdiği tespit edilmişti.
ALTAYLI’DAN ÇIKAN NOT
Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanıp örgüt üyeliği ve casusluk suçlarından 23 yıl 4 ay hapis cezası alan Enver Altaylı’yla ilgili bu davanın ek klasörlerinde dikkat çeken belgeler yer almıştı. Ek klasörlerde Altaylı’dan ele geçirilen belgelerde Levent Göktaş ile ilgili yazdığı not da dikkat çekti. Buna göre Göktaş ile ilgili 2009 yılında yazıldığı belirtilen notta, “Mustafa Levent Göktaş ile ilgili düşüncelerimi daha önce arz ettim. Bunların kazanılmasının önemi büyüktür. Ben bu insanların geçmişte hataları olmadı demiyorum. Bunları kısmen de olsa aydınlattık, kazanabiliriz diyorum ve bu memleket için olumlu bir dönüm noktası olacaktır diyorum.” ifadelerinin yer aldığı görüldü.
HATIRLAMADIĞINI SÖYLEDİ
Hablemitoğlu suikastına ilişkin soruşturmada şüpheli sıfatıyla ifadesi alınan Altaylı’ya sorgusunda bu not da soruldu. Altaylı şu yanıtı verdi: “Söz konusu bu belgenin oluşturulma tarihi 2009 yılıdır. Yani cinayetten 7 yıl sonra. Belgeden görüleceği üzere bu ibare bir belgenin içindeki bölük pörçük notlardan birisi olarak dosyaya girmiştir. Bu notun kime yazıldığı, kim tarafından yazıldığı, daha net ifade etmek gerekirse benim tarafımdan mı yazıldığı yoksa birisinin yazıp bana mı gönderdiği de belli değildir. Bu belgeden görüldüğü üzere bu ibare bir metin belgesinin içerisinde yer almaktadır ve bir mektubun ya da daha uzun bir metnin bir parçası da değildir. Bir an için bu ibareyi ihtiva eden belgenin hukuken kabul edilebilir olduğunu kabul ettiğimiz ihtimal kapsamında ayrıca belirtmek gerekir ki ben böyle bir ibareyi yazdığımı hatırlamamaktayım.”