Görme engelli avukat dünyasını azmiyle aydınlattı

Uykusuzluk ve görme kaybı gibi çeşitli rahatsızlıklar yaşamaya başlayan Eğret, bir süre sonra retina hastalığına bağlı tamamen görme yetisini kaybetti. O günden sonra bir süre kendisini eve kapatan ve eğitim hayatına ara veren Eğret, bir arkadaşının tavsiyesiyle bir derneğin açtığı kursta kabartma yazıyı (braille) öğrendi, ardından girdiği sınavla bir kurumda santral operatörü olarak işe başladı. Burada 9 ay çalıştıktan sonra Afyonkarahisar'daki Toprak Mahsulleri Bölge Müdürlüğüne geçiş yapan Eğret, yarım bıraktığı lise eğitimini tamamlayarak girdiği ilk üniversite sınavında hayali olan Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini kazandı. Eğret, 1982'de mezun olduktan sonra mesleğini 40 yıldır gururla sürdürüyor.

BİRİNE OKUTTU SESİ KAYDETTİ

Evli ve bir çocuk babası, 73 yaşındaki Eğret, avukatlığın görme engelliler için zor bir meslek olduğunu ama işini severek yaptığını söyledi. Her müvekkilini özenle dinleyip hafızasına kaydettiğini anlatan Eğret, ofisinde çalışan personelin yardımıyla dilekçeleri yazıp, ilgili yerlere başvuruları yaptıklarını dile getirdi. Eğret, meslektaşlarının kendisini çok sevdiğini ve engelli olarak hiç görmediklerini kaydetti.

Gelişen teknolojiyle arasının iyi olduğunu, bilgisayar ve akıllı telefon kullanarak mesleğini kolaylaştırdığını belirten Eğret, şöyle konuştu:

"Üniversite yıllarımda teknoloji şimdiki gibi değildi. Benim için yapılacak tek şey okuyacak kişi bulup, ders kitaplarını kasetlere aktarmaktı. Ben de kitaplarımı kardeşlerime, mesai arkadaşlarıma ve müdürüme dağıtıyor, teyple kasetlere okutuyordum. Dinleye dinleye girdiğim sözlü sınavlarda da başarılı oluyordum. Üniversite eğitimime 4 yılda 3 teyp ile bir çuval kaset harcadım. Tüm bu sıkıntılar mesleğimi elime alınca geçti. Hiç kimse hayallerinden vazgeçmesin. Ben başardım, herkes başarabilir."

Duruşmada giyeceği kıyafetlere çok özen gösterdiğini ifade eden Eğret, sağlığı el verdiğince ilk günkü gibi heyecanla mesleğini yapmaya devam edeceğini sözlerine ekledi.