Gündüz kuşağı programında İstanbul Sözleşmesi yalanı: Sunucunun da avukatın da yasadan haberi yok
Didem Arslan Yılmaz’ın programında İstanbul Sözleşmesi’nin feshi ile istismar suçunda ‘kadının beyanı esastır’ maddesinin yürürlükten kalkacağı öne sürüldü. Yanıltıcı bilgilendirme yapılan programla ilgili Av. Zühre Genişel, ‘Sorumlu yayıncılık anlayışı ile bağdaşmıyor.’ dedi.
Gündüz kuşağı programında 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun ve İstanbul Sözleşmesi ile ilgili yanıltıcı bilgi verildi. Programın daimi konuğu Av. Selma Yıldız, istismar konusunda “Kadının beyanı esastır ama şimdi İstanbul Sözleşmesi’nin iptali ile bu düzenleme kalkacak.” dedi. Vatan Partisi Öncü Kadın Hukuk Bürosu Başkanı Av. Zühre Genişel, “Bunun bir hukukçu tarafından ekranda dile getirilmesi vahim. Yasa yürürlükte ve İstanbul Sözleşmesi’nin iptali ile bunun ilgisi yok. Bu sorumlu yayıncılık anlayışı ile de bağdaşmıyor.” diyerek tepki gösterdi. Show TV’de yayımlanan “Didem Arslan Yılmaz’la Vazgeçme” adlı programa cinsel istismara uğradığını söyleyen bir genç kadının iddiaları konu oldu. 21 Ekim’deki yayında istismara uğrayan genç kadın ile şikayetçi olduğu kişi karşı karşıya getirildi. Karşı taraf suçlamaları reddederken, programın sunucusu Didem Arslan Yılmaz ile daimi konuk Av. Selma Yıldız arasında istismarla ilgili yasalar hakkında geçen konuşma şaşırttı.
ŞAŞIRTAN KONUŞMA
Didem Arslan Yılmaz, kendinden emin olmayan bir ses tonuyla:
- Kadının beyanı esastır. Ben öyle biliyorum, değil mi, en son maddeye göre… Sözleşme maddesine göre gerçi herhalde o da...
Av. Serpil Yıldız, yasanın adını da yanlış söyleyerek:
- Aile içi şiddetin korunması (önlenmesi olmalı) yasası kapsamında bu şekilde değerlendiriliyor. Somut delil aranmaksızın (kadının) beyanı esastır. Ama İstanbul Sözleşmesi'nin iptali ile bu düzenleme de maalesef kalkacak.
Didem Arslan Yılmaz, Av. Serpil Yıldız’ın sözlerini onayladı:
- Ya gördünüz mü? İstanbul Sözleşmesi'nin ne kadar önemli olduğu bir kez daha görüldü. İnşallah geri gelir tekrar. Öyle diyorum. Başka da bir şey diyemiyorum yani...
EKRAN MAHKEMESİ
Ekranda kurulan mahkeme Türk hukuk sistemini de yargılıyor. Oysa 6284 Sayılı Yasa yürürlükte… Halen mağdurun beyanı esas. Vatan Partisi Öncü Kadın Hukuk Bürosu Başkanı Av. Zühre Genişel, programda sarf edilen sözlerin yanıltıcı ve umutsuzluğa ve karamsarlığa sürükleyici olduğunu söyledi. Genişel şöyle konuştu: “İstanbul Sözleşmesi’nin iptali ile 6284 Sayılı Kanunda yer alan kadının beyanının esas olduğu maddenin kaldırılacağı söyleniyor. Bunun bir hukukçu tarafından hiçbir dayanak olmadan dillendirilmesi ve Didem Arslan Yılmaz’ın da onu desteklemesi çok vahimdir. Zira yasa yürürlükte ve uygulanmaya devam ediyor. Kadının beyanının kaldırılacağı yönündeki hükmün İstanbul Sözleşmesi nedeniyle kaldırılacağı iddiasının bir geçerliliği yok. Bir hukukçunun hiçbir dayanağı olmadan bunu söylemesi, Didem Arslan Yılmaz’ın da hukukçunun beyanını desteklemesi vahimdir. Bu açıklamanın kadın hareketine, kadın haklarına zerre katkısı olmadığı gibi zararı da var. Programı izleyenler İstanbul Sözleşmesi’nin feshi ile o yasanın tehlike altında olduğunu ve kaldırılacağını düşünecekler. Kadınların karamsarlık, umutsuzluk ve çaresizlik hissine kapılmasına neden olacaklar.
‘KADIN DÜŞMANLIĞI’
“Cinsel istismar konusu, Türk Ceza Kanunu ile düzenlenmiş bir suçtur. Türkiye Cumhuriyeti’nde İstanbul Sözleşmesi’nden önce cinsel istismar suçundan açılmış bir dava yok muydu, kovuşturması yapılmıyor muydu? Cinsel istismar İstanbul Sözleşmesi ile mi cezalandırılmaya başlandı? Bu yapılan en büyük kadın düşmanlığı.” Programda genç kadının cinsel istismara uğraması günlerce konu edildi. İstismarcı olduğu iddia edilen kişi ile mağdur karşı karşıya geldi. Bununla ilgili de Av. Genişel, “O genç kadın anlatırken tekrar tekrar o üzüntüyü yaşıyor. Genç kadının yaşadıkları zaten çok ağır, bir de ekranda ifşa edilmesi travmanın boyutunu artırıyor. Üstelik bu yapılanın kimseye bir faydası da yok.” dedi.
MADDE ETKİSİ ALTINDA CANLI YAYIN
Katılan konukların uyuşturucu madde etkisi altında olduğu da programda dile getirildi. Genişel, “Yasaklı madde kullandığını değerlendirdiği halde mahkeme kurarak yayında mahkum etmeye çalışıyor. Madde etkisindeki kişinin beyanlarına itibar etmek mümkün değil, yayına çıkarılmamalı. Stüdyodaki genç kadının kişilik hakları bakımından da buna dikkat edilmesi gerekiyordu. İzleyenlere de yasaklı maddenin kullanılmasının zararlarına yönelik bir mesaj yok.”