Güney Kore'de görevden uzaklaştırılan Yoon bir kez daha ifadeye çağırıldı
Güney Kore'de başarısız sıkıyönetim ilanının ardından görevinden uzaklaştırılan Yoon Suk Yeol, sıkıyönetim ilanı kapsamında sürdürülen soruşturma bünyesinde yeniden ifade vermeye çağırıldı.


Güney Kore'de Devlet Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Yoon Suk Yeol, 3 Aralık'taki kısa süren sıkıyönetim ilanıyla ilgili soruşturma kapsamında yeniden ifade vermeye çağrıldı.
ESKİ DEVLET BAŞKANI YENİDEN İFADE VERECEK
Yonhap'ın haberine göre, Emniyet Genel Müdürlüğü, Savunma Bakanlığı ve üst düzey görevliler hakkında Yolsuzluk Soruşturma Ofisinin (CIO) ortak soruşturmasını yürüten yetkililer, işbirliği yapmayı reddeden Yoon'u, 25 Aralık Noel günü ifadeye çağırdı. Yetkililer, Yoon'a, 25 Aralık'ta yerel saatle 10.00'da Seul'ün güneyindeki Gwacheon'da bulunan CIO binasında sorgulanmak üzere hazır bulunması için tebligat gönderdi. Soruşturma ekibi, Yoon'a yönelik ayaklanma ve görevi kötüye kullanma suçlamalarını inceliyor.
CIO, geçerli bir gerekçe olmaksızın çağrıları görmezden gelmeye devam etmesi halinde Yoon'un 48 saate kadar gözaltında tutulması için mahkeme emri çıkarmayı değerlendiriyor.
Yoon, 15 ve 16 Aralık'ta savcılık tarafından çağrılmasına karşın çeşitli gerekçeler öne sürerek ifade vermeye gitmemişti.
AZİL SÜRECİ NASIL İŞLİYOR?
Güney Kore'de devlet başkanının görevden alınması için Ulusal Meclise sunulan azil önergesinin, Meclisin üçte ikisi tarafından onaylanması gerekiyor. Diğer siyasilerin azli için ise salt çoğunluk yeterli oluyor. Azil oylamasının ardından karar, Anayasa Mahkemesine intikal ediyor. Azil sürecine ilişkin kanıtları dinleyip değerlendirmek üzere duruşma düzenleyen mahkemenin, azli onaylamak veya reddetmek için 6 ay süresi bulunuyor. Mahkemedeki 9 yargıçtan 6'sının kararı onaylaması halinde lider görevden alınıyor. Anayasa Mahkemesince azline karar verilirse Yoon, 2017'de azledilen eski Devlet Başkanı Park Geun-hye'nin ardından bu şekilde görevden alınan ikinci devlet başkanı olacak.
Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, 3 Aralık gecesi televizyonda yaptığı konuşmada, "muhalefetin devlet karşıtı aktivitelere karışması" gerekçesiyle sıkıyönetim ilan etmiş ancak parlamentonun, yaptığı oylamada kararı kaldırması ve ardından bunun Bakanlar Kurulunda onaylanmasıyla geri adım atmıştı.